DERİN

34 10 9
                                    

       Sabak kapımın açıldığını duyunca göz ucuyla bakıp halim olmadığı için göz kapaklarıma direnmeyip gözlerimi kapattım. Yanıma oturduğunu hissettim. Saçımı okşayınca içim yumuşadı bir anlık başımın ağrısını unuttum. yanağıma koyduğu  buseyle güvenle doldu içim, kalbimde bir hafıfleme bir bir şeyler oldu. ayağa kalktı içimen gitme demek geldi ama yapmadım yapamadım. Emre neden böyle davranıyor?  

  Başımın ağrısına  çantamda ağrı kesici var mı diye baktığımda hap kutusu vardı ağrı kesicidir diye ağazıma bir tane attım.  Rahatladim icim yumusadi. Bir dus alip uzerime bir seyler gecirdim. Mutfaga inerken Emre'nin telefonla konustugunu gorunce rahatsiz etmeyip su icmek icin yurumeye basladim. Dolaptam bir bardak aldim. Icine su su koyup icecekken elimden dusup kirildi. Emre gelip orayi topladi. Orayi temizledikten sonra beni kendine cekip sarilsi. Bende cok istedigim guveni sevgiyi almak icin bende karsilik verdim. Burak yanimiza gelip seslenince yavasca ayrilip salonda kahvalti yapmaya basladik.
     Burak bir kac cumle kurunca ben sasirdim. Kaganin neden gittigini saklamislar allahim ya. Hizlica evden cikip kosmaya basladim. Yanlislikla yola atlayinca bir araba fren yapti korktum. Jizlica arbaya bindim. Adami tanimiyorum. Adam bile denemez en fazla yirmibes yasinda. "Acilen hava alanina gitmem lazim goturebilirmisin." dedigimde "Sorun değil sen iyimisin?" kafami olumlu anlamda salladim. Arada arkaya bakmayida ihmal etmiyordum. Emre arabasıyla bize yetişmeye çalışıyordu. Tabi bu arabasına bindiğim araba mazda rx8 .  Bayağı modifiyeliydi. Herneyse Havaalanına geldiğimde adama teşekkür edip indim.  Hızlı hızlı yürüdüm. Bileti alıp bekleme yerinde gidip oturduk. başımın ağrımaya başladığını hissettiğimde çantamdaki ilaçtan bir tane daha aldım. bir kaç soru sordu. Yani normal bir ağrı kesici niye sorduğunuda anlamasam da doğruyu söyledim. Ama rahatlatıyordu. Emre bir kaç kelime söylediğinde duyuru yapıldı ve bir keresinde ben ona yetişmeye çalışırken bu sefer o bana yetişsin. Hızlı yürüdüm.

     Uçağa bindiğimizde çantamdan kulaklığımı çıkarıp müzik dinliyormuş gibi yaptım. Arada göz ucuyla bakıp ne yaptığına bakıyordum. Gözlerini kapattığında gülümsedim. Yorulmuştur normal bir şekilde hep peşimde niye böyle davranıyor. Kendime geldim heyecanlandığımı hissettim.  Uyuduğundan emin olduğumda kafamı istemsizce omzuna koydum. Merak güzel kokuyordu. Kokusunu içime çektim.  Aniden geri çekildim. Ne yapıyorum ben ya iyice saçmalıyorum. Ama uyurkrn çok güzel görünüyor. Masum bir çocuk gibi. Kendime ses çıkmayacak şekilde ama sert olacak biçimde tokat attım. Acıdı ama ya . Kağan' a mesaj atıp hangi hastanede olduğu sordum. Öğrendiğimi anlamış ve sinirlendiğimin farkına varmış olmalı ki gecikmeden bir tane özel hastane adı yazdı. Mesajı okuyup telefonumu kapattım. 

        Hastaneye geldiğimizde koşarak giriş bölümüde bulunan genç kadına sordum yoğum bakımda olduğunu  ileride sağa dönmem gerektiğini söyledi ben koştur koştur gittim. Kağan duvara yaslanmış öylece bekliyor eniştemde öyle. Kağan'a gidip sarıldım.  Doktor çıktı konuştuk falan normal odaya alındığında halamı gördüm. Ağlamamak için kendimi tutuyordum.  Emre bahçeye gitmiş olmalı ki göremedim. refakatçi olarak eniştemin kalması gerektiğini düşünüp bizde eve gitmek için bahçeye indik. Emre telefonu kapatıp bize baktı suratı kireç gibiydi. 

     Eve geldiğimizde duygulandım.. Özledim bunu hissediyorum. Unutulmayan şeyler nasıl özlensin ki ama özlenir. Ben özlüyorum. Unutamıyorum ki öldüklerini umutamıyorum. Kapıda biraz bekledim ''Acaba ben girmesem mi?'' diye bir soru yönelttiğimde Kağan omzumdan tutarak destek olduğunu gösterircesine ''Derin dayını şey yapma duyma, boşver onu biz içeri girelim yemeğimizi yiyelim , sonra istersen annen ve babanı görmeye gidebiliriz.'' dedi. '' Kağan ben mezarlığa gittiğimde kötü oluyorum. Herneyse...''Derin ne geveliyor. ''  Emre'ye karşı olan sinirimin geçtiğinin farkındaydım. '' Yok boşverin üşüdüm ben hadi.'' Kapıyı çalıp bekledik kapıyı açan Melis'ti. İçeriye girdiğimizde dayım ve yengem koltukta oturuyordu. Ben iletişim kurmamak için yukarıya doğru giderken '' Oooo hoş geldiniz Derin Hanım. Hangi rüzgar attı da seni, buraya geldin?'' Derin yavaşça dayıma dönüp ''Evime gelmek için izin almam gerektiğini bilmiyordum.'' dedim. Sinirimi bozuyor ne biçim bir insan ya Kağan yanıma gelip sakinleştirmeye çalışıyordu. Dayım susmuştu. Emre sandalyeyi çekip oturduğunda '' Betin benzin attı. İyi misin ? Dayıma aldırma annemlerin ölümü benden çok onu etkiledi.'' diyiverdim. '' Yoo iyiyim bir şeyim yok. Beni boşver kendini nasıl hissediyorsun?'' ''İyiyim başım ağrıyor. yemek yedikten sonra ağrı kesici içeceğim. '' dedim sarmadan almak için uzandığımda Emre ile çatallarımız birbirine girdi. '' Bırak ben hallederim'' dedi elimden aldı. Yavaşça birbirinden çıkarıp çatalımı bana geri uzattı.                         Çantamdaki ilacı çıksarıp bir tane attım. İyi geliyordu hatta rahatlamaya başladım.

   Mezarlığa geldiğimizde yutkundum.Böyle içeriden basınç uyguluyorlardı. Mezarların başına geldiğimde ağlamak istedim hemde çok ağlamak istedim ama ağlayamadım. Daha fazla mezarlara bakmamak için ağaçların arasına ne kadar uzağı görebileceğime bakıyordum. Bir an Barış'ı gördüm. Öylece durup beni izliyordu. gülümsedim. Oda gülümsedi. Yanağımdan bir damla kaydı. Şimdi sırasımı ağlama ağlarsan razil olursun herkes sana acır gibi söylentiler dolaşıyordu. Düşüncelerden sıyrıldım. Barış'a baktığımda yoktu. Olsun gülümsüyordum. Hafif sağa baktığımda Kağan ile Emre bana bakıyordu bende şaka yapmak için kötü bakışlar yolladım. Nedense artık herkesin benim hakkımda konuştuğunu düşünüyorum. Böyle düşününce de ihanete uğramış gibi hissediyorum.

     Eve geldiğimizde ben ve melis benim odama geçtik. Yatağın üzerinde bağdaş kurup oturduk. Konuşmaya o başladı. '' Derin kendini nasıl hissediyorsun? '' gülümsedim ''İyi nasıl olsun ? Sen Melis annengil falan ne dedi bu işe? Yani yanlış anlama hani Ankara İzmir uzak ya hani...'' dedim lafı geveleyip durdum. '' Yok bir şey demediler. Konuyu izah ettim. Sağolsunlar hiç öyle şey yapmazlar güvenirler bana. Zaten Kağan'ı anlattım annemlere'' kafamı salladım. ''Kıyafet falan getirdinmi?  yoksa dolabımdakileri kullanabilirsin.'' deyip dolabıma yöneldim. İiçinden pijamalarımı çıkardım birde hırka Odamın içindeki küçük odama girip üzerimi değiştirdim. Çıktığımda bahçeden bağırışlar geliyordu. Melis odada yoktu. Aşağıya mı indi acaba? Hemen koşarak aşağıya indim. Dayım Emre' ye bağırıyordu. Yanlarına gidip '' Ne oldu ya? Neden bağırıyorsunuz? '' dediğimde Emre ''Bir şey yok hadi sen içeri gir.'' Allah allah dayım hemen lafa atlayıp '' Yok aslında bir şey var .'' Kağan ''Enişte yeter '' dayım durmadı '' Kağan biz Derin'den ne saklıyoruz diyelim ya ben sıkıldım artık ya '' diye bağırıyordu . Benden ne saklıyorlar Kağan' baktığımda kaşları çatıktı.'' Ne oluyor Kağan? '' Herkes sustu. ''Söyle susma ne oluyor anlatın ya?'' diye bağırdım. '' Sen varya benim yeğenim değilsin. Bunca yıl herkesin bildiği ama senin  bilmediğin şeyler var Derin. '' bağırıyordu. Emre ile Kağan ofluyorlardı '' Kağan eniştene söyle sussun. '' dedi Emre '' Hayır susmasın evet anlat o zamanda öğrenelim en fazla ne olabilir ki anlat hadi hazırım. '' dedim Dayım yutkundu, durdu.'' Hadisene dayyıı'' dediğimde tekrar yutkunup tekrar durdu. bu sefer dayanamayıp bağıdım .'' YYA NE DİYECEKSEN DE DAYI. NE DİYECEKSEN DE HADİ YA '' diye bağırdığımda dayım bağırdı '' SEN BİR FAİŞENİN , SEN BİR PİÇİN EVLADISIN. ANLADINMI? '' NE DİYOSUN SEN ?'' diye bağırdım.'' GERÇEK ANNEN ANNEN DEĞİL DİYORUM BABAN BAŞKALARIYLA ...'' ellerim acıyor. beyniim duruyor. Hissizleşiyordum. '' SUUUUUUUUSSS KONUŞMA. Babam öyle şey yapmaz ki o annemi çok seviyor. '' dedim. ''YAPTI O PİÇ YAPTI. ANNENİ ALDATTI SENİDE ANNENE KAKALADI DUY BUNU ANLADIN MI? BABANIN NE KADAR ADİ OLDUĞUNU.'' Kağan dayıma yumruk atmaıyla ortalık karıştı. Bahçeden koşarak çıktım. Evden bayağı uzaklaştığımda  bir sokak lambasına tutundum. Ağlıyordum. Olamaz böyle bir şey ya ''OLAMAZZZZ BUNLARIN HEPSİ BİR OYUN BABAM ÇOK İYİ BİRİYDİ. ÖYLE ŞEY YAPMAZ.'' nefesim tükeniyordu. Artık içim nefes almak istemiyordu. Derin bir nefes alıp koştum. Sanki oradan uzaklaşınca duyduklarım uzaklaşacakmış gibi ama olmadı daha çok yankılanıyordu kulağımda '' Annen bir faişe babanda bir piçti. annen faişe... babn bir piç.... annen..baban...'' gözüme bir ışık çarptı bir fren sesi ve çat diye bir ses. Hissizlik.  heryer bulanıktı. Bir kız bağırıyordu sesler boğuk geliyordu. Bir an Barış' ı gördüm. ''Barış .'' dedim sesim çıkmıyordu.'' Konuşma nefesini tüketme Derin tamam mı?'' sesi çok yakındı. kolumu kaldırmaya çalıştım. Yanağına dokunup bak sende böyle... '' nefes alıyordum. Ağzımdaki demir tadı gözümün yaşarmasına neden oluyordu '' SUS canım sus ambulan yolda '' ellerimi öptü ağlıyormuydu?? evet yüzüme damlaları düşüyordu.'' Sende böyle be..benim kucağımda öl..ölmüştün. Sen..seni seviyorum ilk aş..aşkım'' dedim ve nefret ettiğim o mavi ve kırmızı renkler gözümü alıyordu.Sonra heryer karanlık oldu. göz kapaklarım açılmamak için direniyordu. Ama açtım çok az açtım heryer beyaz. Uğultular geliyordu. Sesler artık kesinleştı ve acı hissi heryerimi kapladı. ''Hastanın şuuru geliyor '' '' hızlı sürsene be adam '' '' Barış gitmedin mi?'' dedim. ''Canım konuşma nefesini tüketme.'' ''Acıyor.'' dedim ellerimi tuttuğunu hissediyordum.'' Biliyorum canım .'' dedi '' Kalbim acıyor. Canım yanıyor. Be..beni çok üz..üzdüler. Çok acıyor.'' Sedyeyi sürmeye başladılar. Barış bana bakıyordu. ''Sen böyleyken bende böyle koşuyordum ama sen lmüştün ve şu an yanımdasın.'' nefes almaya çalışıyordum. '' Siz burda bekleyin.'' Birşeyler oluyordu ama artık algılayamıyordum. Beyaz ışık çok sevdiğim renge kavuşuyordum.Buradakı karanlığımdan kurtuluyordum işte beyazıma kavuşmanın verdiği huzur...

                                 (BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN .. TEŞEKKÜR EDERİM YORUM BIRAKIRSANIZ SEVİNİRİM.:)

DERİN YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin