Çok zengindi, Mekke-i mukerreme'de bir çok otelleri vardı. Haftanın üç günü Mekkede dört günü ise Medinede kalıyordu, adeta bir Peygamber aşığıydı, Resullullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) adı anıldığında sanki bir deprem olmuşçasına titrerdi.
Medine'de kaldığı zamanlarda her gün yirmi saat boyunca mescid-i saadette kalır ve hiç ayrılmazdı. Hep Resullullah'ın ravzası ile mimberi arasında otururdu. Yiyeceği ise üç dört adet hurma ve zemzem suyundan ibaretti.Yine medinede kaldığı günlerdendi, otelde uyurken bir anda ezan sesiyle irkildi.
(Bu esnada medyayı açmanızı rica ediyorum)
Hızla fırlayıp abdest aldı ve mescid-i Nebevi'ye koştu. Mescide vardığında kapalı olduğunu ve henüz açılmadığını gördü. Görevliye sordu:" ezan okunmadı mı?"
Görvli:"hayır! Efendim henüz okunmadı"
Mekkeli:" ama ben ezan sesini işittim"
Görevli:"siz yanlış duymuş olmalısınız çünkü ezan'a daha iki saat var."
Ama mekkeli zat ezan sesi duyduğuna emindi, fakat görevli de söylediğinde ısrar ediyordu. Mekkeli sonunda beklemeye başladı beklerken de bir ara uykuya daldı.
Rüyada üç kişinin hane-i saadetten çıktıklarını gördü, beklmeye başladı. Bir müddet sonra o üç kişinin tekrardan hane-saadet'e girdiklerini gördü. En sonuncusu girerken onu durdurup dedi ki:"Allah aşkına söyleyin siz kimsiniz?"
O zat:"sen beni tanımadınmı?"
Mekkeli:"hayır! Vallahi ben sizi tanıyamadım, siz kimsiniz?"
O zat:"en önde giden Muhammed musfa (sallallahu aleyhi vesellem) idi, onun ardından giden Ebu bekr (radiyallahu anh) idi, ben ise Ömer'im (radiyallahu anhu)."
Mekkeli:
"Canım size feda olsun! Nereye gidiyordunuz?"
Hz. Ömer:
"Medine mezarlığına (baki' mezarlığı) gidiyorduk. Bu gün oraya biri defnedildi ona yardım etmeğe gidiyorduk"Mekkeli zat bir anda ezan sesiyle uyandı. Baktı ki rüya görmüş , sabah ezanı da okunuyor. Kalktı abdest aldı ve namaz için mescide girdi.
Kısa bir müddet sonra Mekkede ki otellerinden dördünü sattı, geri kalanlarını da oğullarına bıraktı, kendisi ise Medinede küçük odalı bir ev aldı.
Sattığı otellerin paralarını alıp Medine valisine götürdü.
Vali'ye "ben bu parayı size müslümanların hizmeti için vereceğim ama tek bir şartım var o da nerede ölürsem öleyim beni Medine mezarlığına gömeceksiniz" dedi.
Oğulları, ne kadar Mekke'ye gelmesi hususunda ısrar ederlerse de , o;"Ben adımım'ı Medine'den başka bir yere atmam, beni görmek isteyen de Medine'ye gelsin" der idi.
Aradan altı ay geçti ve bir gün o mekkeli zat çok arzuladığı yere ve kişiye yani Resulullah'a kavuştu.
ALLAH ONDAN RAZI OLSUN!
🌼🌼🌼🌻🌻🌻🌸🌸🌸🌼🌼Not: Bu hadiseyi anlatan zat meşhur şamlı hadis alimi molla Halil'dir.
Kendisi Medine'de ikamet etmektedirBu hikayeyi Mekke, Medine ve Resul aşkıyla, hasretiyle yanıp tutuşanlar'a ithaf ediyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİNİ HİKAYELER VE ÖĞÜT ALINACAK ÖYKÜLER
Historia CortaALLAHIN RAHMETİ VE SELAMI HEPİMİZİN ÜZERİNE OLSUN! Aslında ben uzun süredir böyle bir kitap yayınlama isteği içerisindeydim ve üzerinde de çalışıyordum.Fakat bazı nedenlerden ötürü bir türlü yayınlama imkanım olmadı.Ama wattpad'e bu kitabı yazıp A...