Forks'un Cadısı

Ufak bir alıntı

Kapıdan içeri girdiğinde, içerisinin sıcaklığına rağmen, bedeni gevşemedi. Aksine gergin bir yay gibi durmaya devam etti. Yavaş adımlarla danışmadaki sarıya boyalı saçları olan sekreterin yanına ilerdi.

Düzleştirilmiş saçlarını açık bırakan kadın, kırklı yaşlarındaydı. Bella samimi olmasına dikkat ederek gülümsedi.

"Günaydın. Doktor Leon Smith odasında mı, Bayan Samanta?"

Sesi şeker gibiydi. Aksi davranılması, reddedilmesi olanaksızdı. İnsanı büyülüyordu. Samanta'nın göz bebekleri büyüdü.

İğrenç iğrenç iğrenç! Aşağılık bir fareyle konuştuğuna inanamıyorum! Utanılacak birisin!

"Ne için sormuştunuz? " Bella hafifçe eğildi, gözlerini kadının gözlerine dikti.

Öldür! Hemen şimdi öldür!

"Doktor Leon Smith odasında mı?"

Samanta başını hafifçe oynattı. Bella tekrar gülümsedi. Elini kadının yüzüne doğru uzattı.

Ensesinden tut ve başını masanın sivri kenarına çarp! Zayıflar, hemen ölür.

Kadının yüzünde ki saçı çekti.

"Teşekkürler." Yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Sol elinde uzun kollu kazağın içine sakladığı asasını sıktı. Beyninin içindeki sesi bastırmaya çalışıyordu.

Öldür öldür öldür! Zayıflar ve kirliler bu dünya da yaşamamalı!

Sağa dönüp, ilk kapıyı tıklattı. İçeriden ses gelmesini beklemeden kapıyı araladı.

Doktor Smith, siyah saçlı, zayıf ve orta boylu bir adamdı. Hafif kemerli bir burnu normalden daha büyük, gözleri küçüktü. Sağ yanağında gülmediği halde belli olan bir gamzesi vardı. Adamın siyahı andıran gözleri merakla genç kıza döndü. Bella tekrar gülümsedi. Doktor bir an irkildi. Genç kızın gülümsemesi, ürpertici idi.

"Günaydın doktor."

Bella davet beklemeden ilerledi ve doktor masasının önündeki sandalyeye oturdu. Bacak bacak üstüne attı.

İki kelime. Hafif bir bilek hareketi. Senin gibi yüksek büyü gücü olan bir cadı için, çok kolay bir lanet. Öldür onu!

Bella sağ elinin tırnaklarını avucuna geçirdi. Anlık hissettiği acı kafasının içindeki sesi bastırmayı başardı.

"2 numaralı yoğun bakım odasına girmek istiyorum. Gerekli izin belgesini imzalayın, doktor."

Leon'un kaşları havalandı. Sabırlı bir şekilde, kelimelerin üstüne basa basa konuştu.

"Yoğun bakım ünitesine gire-"

Bella hafifçe eğildi. Gözlerini, doktorunkilere dikti. Sol eli hafifçe kıpırdadı.

"Yoğun bakım ünitesine girebilir miyim?"

Doktorun göz bebekleri büyüdü. Tek düze bir sesle konuştu.

"Girebilirsiniz." Bella gülümsedi. Doktor hızla bir izin kağıdı imzaladı ve genç kıza uzattı. Bella parmaklarının ucuyla kağıdı tuttu.

"Teşekkürler"

***

"Asam nerede?"

Yaşlı adam ona derin bir nefes alıp omuzlarını kaldırdı.

"Bilmiyorum."

Ginny sinirden kızarmaya başladığını hissediyordu. Ters bir şey dememek için kendini derin nefesler almaya zorladı. Her ne olursa olsun, bu yaşlı adam onu o ormanda bırakmamış, yardımcı olmuştu. Her ne kadar Malfoy'la birlikte uyamaktan ve uyanır uyanmaz onun yüzünü görmüş olmaktan hoşlanmasa da, yaşlı adamı kırmak istemiyordu. O kibar biri olmaya çalışan, sert bir Grffindor'du.

Tam o an içindeki aslanın ayaklanıp, yelesini savurmasına neden olan hissi farketti.

Adamın etrafındaki... Hayır bu evin etrafındaki enerji çok tanıdıkdı.

Yaşlı adam kızın tepkilerini dikkatle inceliyordu. Kızın ellerinin yumruk olmasını, kaşlarını çatılmasını ve gözlerine inen nefretin koyulaşmasını izledi. Bir anda kendini yerde ve nefes almaya çalışırken buldu.

Ginerva Weasley nereden geldiğini anlamadığı bir kuvvetle, kendini iki katı olan adamı yerden kaldırdı ve duvara yasladı. Ağzından hırlamaya karışık bir ses çıktı.

"Neden katil bir kurtadam gibi kokuyorsun?"

***

"Petunia, Siruis."

Orta yaşlardaki kadın yerinden kıpırdamadı. O hala ağaca yaslanmaya  devam ediyorken, yanındaki adam hızla arkasını döndü. Endişeli, kızgın ve sinirliydi.

"Neden kayboldular?"

Arkasından yılan tıslamasını andıran bir ses duyuldu. Onunda Sirius'dan farkı yoktu.

"Lucius ve Malfoy'ların lanetli oyuncak koleksiyonu."

Normalde bu hafta bölümü atacaktım. Ama hesapta olamayan bir takım işler çıktı başıma. Bende -her ne kadar bir bölüm olmasa da- sizi daha fazla beklememek için yeni bölümden ufak bir alıntı paylaşıyorum. Umarım beğenmişsinizdir.

Not; Bella'ya ne oldu da bu kadar değişti diye düşünenlere küçük bir ipucu. Cevabınız ayrıntılarda gizli.