2/Noel Hediyesi

27.5K 1.8K 616
                                    

*Medya: Position Music / Neptune

*Düzenlenmiş Bölüm*

Keyifli okumalar :)

*2*

Mike

Bu ara işler istediğim gibi gitmiyordu, bu da yetmezmiş gibi Harry'nin şiddet bağımlılığıyla uğraşıyordum. Kızla konuşmak için eve geldiğimde Harry'yi her zamanki gibi salonda otururken bulmuştum ama bu sefer küçük bir fark vardı. Elindeki buz torbasını hayalarına tutmuş, ona gülmemeye çalışan William'a öldürücü bakışlar atıyordu.

"Ne oluyor?" diye sordum beni bunaltan ceketten kurtulurken.

"Jack'in kızı canına susamış da," dedi Will, Harry'i göstererek. "Bizim ikizleri su vermeye yolladı aşağıya."

"Masum, küçük bir kızdan aldığın darbe için ikizleri mi yolladın Harry?" Duyduğum şeye inanmakta güçlük çekiyordum ve sesim bu güçlüğü sonuna kadar yansıtıyordu.

"Masum mu? Sırf babasına küfür ettim diye Küçük Harry'i öldürüyordu neredeyse. Sadece biraz canını yakacaklar, merak etme Mike. "

Bacak kadar kızla baş edemediğine mi yoksa laftan anlamadığına mı kızayım bilemedim. "İkizlerin ayarı yoktur, bilmiyor musun?" diye söylenirken hızla merdivenlerden inip bodruma gittim.

Harry'e söylenmeye devam ederek kapıyı açtığımda, yerde boylu boyunca yatan adamlara bakakaldım. Böyle bir şeyi beklemiyordum, en azından resimlerde gördüğüm o ufak tefek kızdan. Kafamda o saniyede ortaya çıkan yüzlerce soru işaretini görmezden gelmek zorunda kaldım, zira camdaki hareket dikkatimi çekmişti.

Başımı kaldırıp hareketin kaynağına odaklandığımda, ihtiyar komşusunun bahçesine meyve çalmaya girerken yakalanmış yaramaz çocuklar gibi bakan bir çift yeşil gözle karşılaştım. Gözlerin sahibi hafifçe eğilip göz kırptı, dudaklarını büzüp bana üfleyerek öpücük yolladı ve ardından hızla gözden kayboldu.

Tam bu sırada arkamdan içeri giren Harry ve Pete şaşkın şaşkın yerdeki ikizlere bakarak odanın ortasına ilerlediler.

"K-kız nerede Mike ?" diye kekeleyen Pete'e, "Kaçtı, camdan." diye cevap verirken sesim fazlasıyla sakindi.

"Lanet olsun, sana ayaklarını da bağlayalım demiştim Pete!" diye sinirle konuştu Harry.

"Ellerindeki ipi kesen biri ayaklarındakinden de kolayca kurtulurdu zaten Kıvırcık, üstünü aramak aklınıza gelmedi mi?" dedim onlara dönerek. Gerçekten sinirlenmiştim ama kendime hakim olma konusunda küçük yaşlardan beri talimliydim. Bu sırada adamların yanına giderek ipi eline alan Harry şaşkın şaşkın önce ipe, sonra bana baktı.

"Kesmemiş ki, iyi de o zaman nasıl kaç-"

"Buna zamanımız yok, kızı bulalım önce." diyerek kestim sözünü. Onlar koşar adım yukarı çıkıp diğerlerine haber verirken, ben de peşlerinden gidip bahçeye çıkmıştım. Kızın iplerden kurtulmuş olmasından çok, o iki çam yarması herifi nasıl devirdiğini düşünüyordum hâlâ. Daha yeni bahçeye dağılmış, kızı arıyorduk ki tanıdık bir motor sesiyle başlarımız garaj yönüne döndü. Arkasında bıraktığı toz bulutunun arasından gittiği tarafa bakıyordum.

Bu da neydi şimdi ?

"Aman Tanrım, Sandra! Mike, o kız  Sandra'mı almış.  Ah bebeğim benim, güzel Sandra'm..."

William dizlerinin üzerine çökmüş, Sandra'sı, yani arabası için ağıt yakarken Harry hışımla yanıma geldi.

"Bu kız şimdi arabamızı mı çaldı? Bu nasıl bir şeydir? Erkekliğime kastetti, iki dev adamı pert etti ve arabamızı çaldı. Babasının kızının neler yaptığından haberi var mı acaba?"

Şehir Meleği (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin