9.BÖLÜM/SORU-CEVAMP

71 3 2
                                    



Dönme dolabın son kabini de boşaldıktan sonra bir tanesine girdik ve ben sadece görevlinin kapıyı kapatıp güvenlik için kilitleyişine bakıyordum.

''yüksekten korkuyorsun değimi?''

Daehyun'un sesini duyunca gözümü kapanan kapıdan ayırıp ona baktım.

''evet''

Kabul etmekten başka çarem yoktu zaten. Çünkü şu anki bütün hareketlerimle ne kadar korktuğumu belli ediyordum büyük ihtimalle.

''10 üzerinden değerlendirirsen ne kadar korkuyorsun?'' bu ne garip bir soruydu şimdi böyle?

''7 galiba'' dediğimde dışardan bir ses geldi. Hemen cama yaklaşıp dışarıya baktığımda sesin düşen bir teneke kutudan geldiğini gördüm

''bence 8'' dediğinde tekrar ona döndüm. Gülüyor gibiydi, ben olsam bende kendime gülerdim.

''gülmekte haklısın asker kampında eğitim alıyor olmama rağmen yüksekten korkuyorum'' deyip camdan biraz uzaklaştım.

Yüzü bir anda ciddileşti ve konuşmaya başladı

''yüksekten korkmana gülmüyordum herkes yüksekten korkabilir'' dediğinde aklıma gelen soruyu hiç düşünmeden sordum.

''neye gülüyordun o zaman?''

''doğru tahminime'' dedi küçük bir tebessümle.

''ne tahmini?''

O tekrar cevap veremeden içinde olduğumuz kabin sarsıldı ve hareket etmeye başladı. Bu ani hareket yüzünden elimde olmadan biraz bağırmıştım.

''sakin ol'' deyip elindeki su şişesinin kapağını açtı ve bana uzattı.

Şişeyi almak için elimi kaldırdığımda elimin titrediğini fark ettim. Suyu alıp zor da olsa bir yudum içtikten sonra ona geri verdim.

''iyi misin?'' diye sorduğunda sadece başımı iki yana salladım. Şu an kalbim deli gibi atıyordu.

''Tahminim buydu... Yani bu kadar korkacağını tahmin etmiştim. Parka girdiğimiz andan itibaren yüksek olan her şeye korkuyla baktın hatta yanlarından bile geçmedin'' dediğinde korkumu birkaç saniyeliğine bir kenara bırakıp

''na-nasıl yani o-o yüzden mi benimle gelmek için o kadar ısrar ettin?'' dedim zor da olsa.

''evet''

Yavaş yavaş yükselen dönme dolapta bir süre sessizlik oluştu. Onun bu cevabından sonra bir şey diyememiştim sadece susup kalmıştım. Yani benim yüksekten ne kadar korktuğumu fark ettiği için benimle gelmek istemişti.

Yükselen dönme dolap başladığı gibi ani bir şekilde durduğunda bu sefer bağırmamıştım. O bana göre gayet rahattı ve camdan aşağıyı izliyordu. Ben daha dışarıya bile bakamıyordum.

Derin bir nefes alıp

''teşekkür ederim'' dedim. O kadar zaman geçmesine rağmen sesim hala biraz titriyordu. Bana dönüp

''ne için?'' diye sordu.

''Benimle geldiğin için. Orada kalıp diğerleriyle ve grup arkadaşlarınla eğlenmek varken sen benimle buraya çıktın...''

''Eğer seni yalnız bıraksaydım daha yukarıya çıkamadan korkudan bayılırdın'' dediğinde

''hiçte bile'' dedim ama bu söylediğime ben bile inanmıyordum.

(yazar)

İki kişi dönme dolabın en üst noktasındayken aşağıda kalan idoller ve yarışmacılar hız treni için sıra bekliyordu. Sırada beklerken Danbi yanında duran Chin'e

''sence ne kadar kalırız burada?'' diye sordu sabit duran dönme dolaba bakarken. Chin'de kafasını o tarafa çevirip bakarken

''hiçbir fikrim yok ama umarım çok kalmayız'' dedi.

O sırada Daehyun ve Younghe nin arasında yine bir sessizlik oluşmuştu. İkisi de farklı şeyler düşünüyordu. Daehyun dışarıyı izlerken Younghe hala dışarıya bakmıyor parmaklarıyla oynuyordu.

''burada olduğumuz süre boyunca parmaklarınla mı oynayacaksın?'' Daehyun'un bu ani sorusu üzerine kafasını kaldırıp

''dışarıya bakamam korkuyorum'' dedi.

''o zaman konuşalım'' dedi Daehyun ve oturduğu yerden biraz daha ortaya kayıp tam Younghe'nin karşısına geçti. Younghe

''ne konuşalım?'' derken sırtını dikleştirmişti.

''bilmem konuşalım işte''

''peki''

''o zaman bir şey sorabilir miyim?'' dedi Daehyun gülümseyerek

''dinliyorum''

''ne zamandır yükseklik korkun var?''

''Bilmem, aslında tam olarak korku mu onu da bilmiyorum. Çünkü kampta eğitimlerde yüksek yerlere tırmanırken bir şey olmuyor ya da gittiğim bir yerde pencereden bakarken... Ama uçağa bindiğimde ya da ona benzer bir şeye korkuyorum'' şeklinde bir açıklama yaptığında genç oğlan biraz duraksadıktan sonra

''bence eğitimlerde çıktığın yüksekten ya da gittiğin yerlerde çıktığın yüksekten korkmamanın sebebi onu kendi isteğinle yapman'' şeklinde kendi düşüncesini açıkladı

''belki de'' diye karşılık verdi.

İkili aralarında konuşurken aşağıda sonunda bekleyiş bitmiş ve herkes sırayla hız treninde yerlerini almıştı. Çoğunluk halinden memnun bir şekilde eğleniyordu arada diğer B.A.P üyeleri arkadaşlarını merak etse de güzel vakit geçiriyorlardı. Younghe yalnız olmadığı için diğer idollerin de içi biraz olsun rahattı. Vakit geçtikçe bazıları onların orada olduğunu bile unutmuş ya da umursamamaya başlamış daha çok eğlenmeye ve dışarıda geçirdikleri zamana odaklanmıştı.

Aşağıdakilerin eğlencesi devam ederken yerden metrelerce yüksekte de buzlar erimeye korku biraz da olsa yerini kahkaha ve eğlenmeye bırakmaya başlamıştı. Aralarındaki konuşma ilerlemiş hatta oyuna dönmüştü.

''Tamam, sıra bende ama biraz vakit ve düşünmeliyim'' deyip ne soracağını düşünmeye başladı genç kız. Aklına gelen soruyla gülümsemeye başladı.

Şu anda genelde küçük çocukların oynadıkları bir oyunu oynuyorlardı. Tek yaptıkları şey birbirlerine beklemedikleri bir anda beklemedikleri bir soru sormaktı. Sordukları şey önemli değildi sadece sordukları kadar hızlı cevap almaları yeterliydi, eğer biraz bile olsa geç cevap verirlerse diğeri için bir şeyler yapmaları gerekiyordu.

Younghe, Daehyun'un boş bir anını yakalamak için düşünme süresini bilerek uzatıyordu bu şekilde Daehyun'un dalgınlığından faydalanıp oyunu kazanacaktı.

Daehyun o düşünürken tekrar dışarıyı izlemeye ve başka şeyler düşünmeye başlamıştı. Aşağıda etrafta gezinen insanlara dalmıştı. Düşündüğü şey beyninin içinde ordan oraya geziyor ama bir türlü kendine uygun bir yer bulamıyordu.

Daehyun'un düşüncesi aklında yerleşecek bir yer ararken Younghe soruyu sormak için doğru zamanın geldiğini düşünüp içinden üçe kadar saydı ve derin bir nefes alıp bir anda soruyu sordu,

''Şuan ne düşünüyorsun?''

Evet, boş ve dalgın olduğu bir anı yakalamıştı. Bu ani soru Daehyun'un bütün ilgisinin tekrar Younghe'ye dönmesini sağlamıştı. Her şey saniyeler içinde oldu Younghe'nin soruyu sorması, Daehyun'un ona dönüp bir anda cavap vermesi. Daehyun'un bu soruya karşı verdiği cevap çok kısaydı. Tek kelimelik kısacık bir cevap çıkıvermişti ağzından ona dönerken

''Seni''

Biliyorum çok geç ve diğerlerinden kısa oldu elimden geldiğince uzun yazmaya çalıştım ama bu kadar oldu ödevlerin arasında üzgünüm ://

Esra sonu okuduğunda beni mesaj yağmuruna tutucak ama olsundu xd

İDOL KAMPIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin