Kâğıdı tekrar tekrar okuyordum zor olacaktı belki ama okumam gerekiyordu. Derin bir nefes alıp yazanları aynen okumaya başladım.
''CNBlue grubu bağlı oldukları şirketle ilgili bazı sorunlar sebebiyle İdol Kampı'ndan ayrılıyor'' herkes çok şaşırmıştı haliyle. Hem daha yeni başlamıştık neden gitmeleri gerekiyordu ki?
Ertesi sabah herkes erkenden kalkmıştı. Biri gelip
''1 saat sonra grubu almak için geliyorlar'' dediğinde herkes sırayla onlarla vedalaşmaya başladı. Sıra bana geldiğinde hepsine tek tek sarıldım Minhyuk'un önüne geldiğimde
''beni sen getirdin ama benden önce gidiyorsun'' dedim. Benden önce o bana sarılıp
''işte bu yüzden beni gururlandır ve başarılı ol'' dedi. Ayrıldıktan sonra kapı çalındı ve az önce gelen yine gelip
''geldiler artık gitmeniz gerek'' dedi. İşte gidiyorlardı ilk kaybımız buydu bir grup gitmişti. Eğer yarışma boyunca böyle şeyler olacaksa işimiz zor olabilir ve ben bunun gibi şeyleri duyurmak istemiyorum.
Haftalar çok çabuk geçiyordu, artık birbirimize tamamen alışmıştık. Gece geç saatlere kadar oturup konuşuyorduk
Ama hala büyük görevler olarak adlandırdığımız görevler başlamamıştı ve bizde küçük, birbirimize yönelik olan görevlerden sıkılmaya başlamıştık.
Ertesi gün sanki bizim ne kadar sıkıldığımızı fark etmiş gibi geldiler ve
''ilk büyük görevinize gidiyoruz'' dediler.
Gidiyoruz? Görev en dışında bir yerde mi olacak yani? Neden zor gibi hissettim?
Geldiğimiz yer bir metroydu, büyük alışveriş merkezinin altında bir metro. İyide burada ne görevi olabilir?
Sunucu konuşmaya başladığında hepimiz etrafa bakmayı bırakıp onu dinlemeye başladık.
''ilk büyük görevinizde birbirinizi bulacaksınız. Yarışmacılar kura ile birer idol seçecek ve ikisi de gözleri bağlı şekilde iki farklı yere bırakılacak, gözleri açıldıktan sonra tek yapmaları gereken birbirlerini bulmak. Bulma sürenize göre puan kazanacaksınız, bu puanlar sizi yarışmada tutacak.'' Anlatmayı bitirdiğinde bir kız elinde içi kağıt dolu bir kutuyla geldi ve hepimiz sırayla birer kağıt aldık ve açıp kameraya gösterdik. Eşleşmeler
Sunny-Jin
Chin-Woozi
Danbi-Youngup
Youra-Kyuhyun şeklindeydi. Kyuhun'a yazık oldu bizim uyuzu bulması zor olacak. Bende kağıdımı açıp kameraya gösterdikten sonra baktım
''I.M''
Yarışma büyükten küçüğe doğru devam edecekti bu durumda ben en sonda oluyorum. Sunny ve Jin gözleri bağlanıp iki farklı tarafa götürülürken bizde oturup beklemeye başladık. I.M fısıltıyla konuşmaya başladığında ona döndüm.
''Younghe ya birbirimizi bulmaya çalışırken daha çok kaybolursak?'' bu soru benim de aklıma gelmişti ama zorda olsa birbirimizi bulurduk yani.
''buraya daha önce geldin mi?'' diye sordum bende fısıldayarak
''evet bir kere yemek yemiştik''
''daha önce geldiğin için sen hatırlarsın etrafı yani kaybolmazsın'' dedim gülerek. O ise hala yarışmanın ciddiyetindeydi
''ama beni bulamazsan puan alamazsın o zaman da elenme riskin var'' dedi,
''ben buraya eğlenmeye geldim boş ver yarışmayı'' dedim yine az önceki ifademle. Kazanmak ya da kaybetmek umurumda değil ben sadece kamptan çıkamadığımız günlerin acısını çıkarmak istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDOL KAMPI
Fanfic''İdol Kampına hoş geldiniz...'' ''bu kız burda ne ayak...'' ''sen şimdi asker misin...''