Adamın olduğu evin oraya geldim zillere baktım zilin üstünde Craw Graleyt yazıyordu . Tabikide zili calmıycaktım . Sadece doğru yerdemiyim diye kontrol etmek istedim. Doğru yerdeydim. Kapıyı herhangi bir zile basarak açtım . 2. Kata çıktım ve kapı aralıktı kapıyı yavaşça açtım. İç
İçerde kimse yoktu. Eve kokudan girilmiyordu. Berbattı . Masanın üstünde birkaç resim vardı yanlarına yaklaştım. Resimlerden biri Coni Baland a aitti ve kocaman bir çarpı atılmıştı . İşte şimdi anladım Coni ile Craw düşmandı . Ama nasıl olurda aynı giyime ve aynı öldürme şekillerini yaparlar. Bu çok saçmaydı.
Tam o sırada telefon um çaldı arayan kişi nin numarası yoktu. Telefonu açtım sesin bir insan sesi olmadığı belliydi elektronik bir ses değiştiriciden değiştirilmişti. Ses çok kalındı. Sanki bir robotla konuşuyormuşum gibi hissettim.
- Kimsin?!
- Merhaba bende seni bekliyorum.
- Benden ne istiyorsun?
- Asıl sen benden ne istiyorsun. Evime gelmişsin bu sana kurduğum bir tuzak . Evin tadını çıkart iyi eğlenceler.
- Dur bekle!!!!
( Telefon kapanmıştı.)
Bu kişinin kim olduğuna dair tek bir fikrim vardı o da Craw Graleyt di. Evin kapısı bir anda kapandı kapıya doğru koştum ama yetişemedim. Kapının kolunu tuttum açmaya çalıştım ama olmadı sanki biri kitlemişti. Doğruydu biri kitlemişti kapıyı. İçerde yalnızdım. Evi dolaşmaya başladım. Ev oldukça harabeydi. Yatak odasının kapısı kitliydi. Kapıyı kırmaya çalıştım. En sonunda kapı kırıldı . İçerde kırık camlar ve bir ayna vardı . Aynaya yaklaştım ortadan ikiye kırılmıştı. Aynadan kendime baktığımda dona kaldım . Sadece" aaa" diyebildim. Çünkü karşımdaki kişi kâbusumda gördüğüm maskeli adamdı gerçi o maskenin altındaki kadında olabilirdi ama buna fazla ihtimal vermiyorum. Peki bu ne anlama geliyordu ? İçerden bip bip bip diye sesler geliyordu. Bir an durdum bu sesin ne olduğuna anlam vermeye çalışıyordum. Nerden geliyordu ve neydi ? Yavaşça sesin olduğu yere doğru yürüdüm ses çalışma odasından geliyordu. Çalışma odasının kapısını yavaşça açtım ses daha da yükselmeye başladı içeri girdim ses masadan geliyordu. Masaya yaklaştım. Bu sefer çekmeceden geliyordu çekmeceyi yavaşça açtım. O an beynimden kaynar sular döküldü. Telefonum birdaha çaldı. Yine aynı kişi arıyordu. Telefonu cevapladım.
- Ne istiyorsun benden bunu neden yapıyorsun?! Aşağılık herif! Bu hiç adil değil !
- Hahhahahaha (gıcık bir gülüş tarzıyla ) Sana daha öncede söyledim benim peşime düşmekle çok hata yaptın. Şimdi söyle bakalım bunun hesabını kızının ödemesi adil mi?
- Kızım mı! Bana bak sakın aklından bile geçirme! !! Onun bir suçu yok sakın bunu yapma Eliy kızım olamaz buna izin veremem. !!!
- Ah Üzgünüm Grace ! Senden izin isteyen olmadı sen burda zaten Öleceksin eğer burdan kurtulmayı başarırsan kızının yerini bulup onu kurtara bilirsin. Ama eğer sen burdan kurtulamazsan kızını unutmalısın artık cennette buluşursunuz. Süren başladı Grace 50 dakikan var. Sadece 50 dakika yoksa bom!!!
Dedi ve telefon kapandı . Burdan nasıl kurtulacaktım. Üstelik bir bomba düzeneğiyle başbaşayken...
************************************
Polisler kapıyı kırdı. Beni dışarı çıkardılar. Polisleri nasıl aradığımı ve onların buraya gelip beni nasıl bulduklarını hatırlamıyorum. Ama tek bir şey hatırlıyorum o da Eliy di.
