Ebrarın Ağzından
Toprak gerçekten sinirimi alt üst etmişti. Yaptıklarının hesabını verecekti hemde fazlasıyla. Ama ilk önce ona ne olduğunu bulmak gerek. Direk sınıfa çıktım. Herkes farklı bi kafadaydı. Düşüncemi bölen kişi edebiyat öğretmenimiz oldu. Oldukça sert bir mizaca sahipti ama iyi bir adamdı. Derslerinde bize anılarını anlatır güldürürdü sonrada derse devam ederdi. Yoklama almaya başladı tam o sırada içeri toprak girdi. Saçları ıslaktı ve bu onun daha da yakışıklı gözükmesine yardımcı oluyordu. Göz göze geldiğimizde kafamı hiç çevirmedim. Onun bana attığı bakışta pişmanlık vardı ama bu onun sinirinin önüne pek geçmiyordu anlaşılan. Edebiyat hocasının sesiyle gözlerimi ondan çektim
-Gelmeseydin Toprak!
Fazla sertti. Toprağın ne söyleyeceğini bütün sınıf bekliyorduk özellikle ben ve grubu
-Sizine
-Anlamadım? Ne dedin sen?
-Sizene dedim bence çok iyi duydunuz hocam.
-Benimle Düzgün konuş Toprak ERDİNÇ. Yoks....
Toprak birden hocanın üstüne saldırdı.
-Sakin bi daha bana soyadımla hitap etme hoca yoksa kötü olur.
-Seni disipline vereceğim.
Toprak tam vuracağı sırada Buğra ve Ali Toprağı tuttu Murat ise hocayı tutuyordu. Gerçi edebiyatçı pek birşey yapamıyordu. Toprağı ayırdıktan sonra sınıftan çıkardılar. Herkes şok olmuş bi şekilde kalırken bende bi hamleyle ayağa kalktım ve kapıya yöneldim çarpıp çıktım. Evet şuan yaptığım saçmaydı ama yinede onu yanlız bırakmak istemiyordum. Dışarıda köşede olduklarını düşünüp oraya yöneldim bingo oradaydı beni görmemişlerdi ve hemen köşeye geçip onları dinlemeye karar verdim. Söze Murat girdi
-Oğlum napıyosun sen delirdin mi? Hocaya saldırmak nedir lan!
-Sanane Oğlum sanane. Benim yaptığım sizi ilgilendirmez.
Buğra söze daldı
-Bal gibide ilgilendirir. Sen bizim kardeşimizin.
-Yeter lan yeter!!!! Ne kardeşi lan ne arkadaşı? Siz benim neler çektiğimi biliyor musunuz? Kardeş dediğin birbirlerinin herşeyini bilen insanlara denir. Peki siz ne bok biliyorsunuz. Okula geliyorum yüzüme bakıyorsunuz !Tamam hadi bi hata yaptım Ali'ye vurdum ama ne kadar pişman oldum siz bilemezsiniz, ben bugün ne öğrendim peki biliyor musunuz? Tabiki de HAYIR!!! Babam annemi aldattı!!! Evet babam annemi aldattı ve bunu pişkin pişkin bize söyledi. Kavga ettik yumruk yumruğa girdik ama siz yokdunuz. Ben yinede o halde okula geldim kapıdan girdim halimi gördünüz gelmediniz. Gelmeyin istemiyorum zaten. Artık biz kardeş ya da arkadaş değiliz.İnanmıyorum Toprak bunları anlatırken gözünden bi kaç damla yaş gelmişti. Şuan kendimi çok suçlu hissediyordum. Çünkü ben ona haksızlık yaptım bu gerçekten beni bitirmişti. Ali lafa tekrar girince dinlemeye devam ettim.
-Bak kardeş.....
-Ben sizin kardeşiniz değilim nokta!
Toprak lafını söyleyip benim olduğum yere doğru geliyordu. Beni gördü ve durdu. Gözleri buğuluydu. Yanıma yaklaştı ve kulak hizama gelip
-Senide asla affetmeyeceğim Ebrar asla!
Toprak deneme kalmadan basıp gitmişti. Arkasından sadece birkaç damla yaş akıtmıştım. Sadece o.Toprağın Ağzından
İçimi dökmek iyi olmuştu sonuçta bende insandım ve bu benim hakkımdı. O kadar şey olduktan sonra yanıma gelip bana iyilik meleği gibi konuşamazlardı bunu asla kabul edemezdim. Hadi onları gibi geçtim Ebrar. Ben onu severken o benim ne halde olduğumu bile sormamıştı. Ama bundan sonra eski Toprak yok artık! BİTTİ.