O günden sonra okula gitmek İstemiyordum ama gardıyan kesin sinirlendirdi. Üstümü giyinip aşşağa indiğimde de babam ve annem tartışıyordu.
-Hey hey sakin olun sorun ne? Neden bu kadar bağırıyordunuz?
- Bakalım oğluna nasıl diyeceksin bay Mesut ERDİNÇ?
-Biri bana anlatsın artık
-Oğlum biz annenle ayrılmaya karar verdik.
-Ne! Ne ayrılması baba ne diyosun sen anne sende birşey desene
-Baban biraz yanlış anlattı Oğlum hayatındaki orospuyu söylemeyi unuttu
-Meralllll! Kendine gel doğru konuş!
-Sen sen annemi aldattın mı?
-Oğlum Bak be...
-Babaaaa!!!!! Annemi aldattın mı?
Bunu söylerken çoktan ağlamaya başlamıştım. Babam annemin aşkı olan adam, birbirini bu kadar severken neden böyle yaptı gerçekten inanmıyorum. Yumruğumu sıkmış babamdan yada o adamdan cevap bekliyordum.
-Bak annen bana artık zaman ayırmıyordu ve bende o sıralar boşlukta gibiydim. İnan seni hiçbir zaman kırmak istemedim. Sana her zaman iyi baba olmak için çabaladım. Sanma bundan sonra seni boş bırakacağım sadece annenle ayrılmaya karar verdik sen hala benim oğ..
-Hayır! Ben bundan sonra senin oğlun değilim.
Evden montumu aldığım gibi çıktım. Nereye gidecektim. Bar? Okul? Sahil? Arabama atlayıp okula gitmeye karar verdim. Kafamı orada dağıtırdım. Okula arabayla hızlı bir giriş yaptığımda herkes bana baktı. Bizim tayfada oradaydı. Daha fazla orda durmadan yüzme salonuna gittim.Ebrarın Ağzından
Toprağın okula girişi gerçekten korkutucuydu. Hayır kesin birşey olmuştu. Alinin lafa girmesiyle aklımdaki dusunceleri doğruladım.
-Kesin birşey oldu
-Aynen hadi gidip bakalım!
-Duran ben bakarım! dedim onlarda başını sallayıp onayladılar. Toprağın nerede olduğunu biliyordum. O yüzden direk yüzme salonuna gittim. Sanki suyu dövüyormuşcasına yüzüyordu. Birşey olduğu belliydi. Havuzun diğer tarafından gelirken suyun ucunda dikildim. Geri döndü ve hızlı hızlı yüzmeye devam etti. Benim olduğum yere geldiğinde kafasını sudan çıkardı. Beni görmesiyle biraz korktu.
-Neden geldin?
-Merak ettim seni. Sorun ne birşey mi oldu?
-Hmmmmmm. "Sorun ne?" gerçekten bunu mu merak ediyorsun.
-Evet.
-Sorun yok! Git şimdi başımdan.
-Yalan söyleme sende birşeyler var. Hadi bana söyle.
-Siktir git başımdan sorun falan yok.
-Neden böyle davranıyorsun? Bak eğer sorun dün yaşa....
-Bak dün falan umrumda değil tamam mı? Git kimin altına girmek istiyorsan gir ve beni şimdi yanlız bırak. Yani siktir git. Okey!
-Pişman olacaksın.
Toprak birden sudan çıktı ve karşımda dikildi.
-Yanlış Ebrar. Pişman oldum ben. Sana güvendim ama sen ne yaptın. Gittin elin herifleriyle gezdin eğlendin. Kusura bakma ama sen busun! Bir erkeğe sadık olamayan bir varlık. Şimdi siktir git!
Gözümden birkaç damla yaş aktı. Hayır onu bu kadar severken bu cümleler ağır oldu ama görecekti gününü.
-Bu günü unutma Toprak. Benden asla özür dilemek için gelme çünkü o sırada seni siktir etmiş olacağım.
Hızla salondan ayrıldım. Bir insan bu kadar aptal olamazdı. Yanlış yaptı ama başka bir yanlış daha yapması gerçekten bardağı taşıran son damlaydı. Bekleyelim bakalım kendi ayağıyla gelecek yanıma.