Bölüm 4: Taşlar Yerine Oturuyor.

116 5 0
                                    

"Hayatım, sana hayatın hakkındaki gerçekleri anlatma vakti geldi."

___________________________________________________________

"Greenlyn adlı cadı kasabası ilk kurulduğu zamanlarda kasabaya tam bir kaos hakimdi. Düzeni sağlamak için öne çıkan Gwenyth Blythe, Jacques Una ve Kimberlyn Blackshore "Cadı Yasası" dediğimiz kuralları düzenlediler. Ve öldükleri güne kadar bu kurallara uyulmasını sağlayıp onları korudular. Ve onların çocukları, torunları, torunlarının torunları da aynı şeyi yaptı. Ta ki 14 yıl önce Linda Blackshore bunu bozana kadar...

Linda çok hırslıydı ve küstahtı. Cadı Yasası'nın herkesi eşit saymasına katlanamıyordu. Koruyucu soydan geldiği için ayrıcalıklı olabileceğini düşünüyordu. Karen ve James'i de buna ikna etmeye çalıştı. Linda'ya göre üçü birleşirse güçlerinin yardımıyla yalnızca Greenlyn'i değil, tüm cadı dünyasını yönetebilirlerdi. Ama Karen ve James bunun yanlış olduğunu biliyordu. Onu engellemeye çalıştılar. Fakat bilmedikleri bir şey vardı; Linda kara büyüyle uğraşıyordu. Karen'in zihnine girmesini engellemiş ve James'in aklından geçenleri görmemesini sağlamıştı. Ve onları öldürüp ailelerini lanetledi. 14 yıldır Blythe ve Una soyundan gelenlerin güçleri ellerinden alında ve sürüldüler. 

Ama Linda'nın unuttuğu bir şey vardı: SEN. Senin varlığından haberi bile yoktu. Yıllar sonra Greenlyn'e senin için döndüm ve seni buraya getirdim. Ama yanımda kalamazdın, Linda bunu hemen öğrenirdi. O yüzden senin Candace Gillert'ın yanına götürdüm. Sen 16 yaşına gelip de güçlerin kendini gösterene kadar koruyucun olmayı kabul etti. 

Doğum gününde güçlerinin farkına varmaya başladın. Onları kullanmayı bilmediğin için ne zaman gerçekleşeceğini bilemiyordun. Cadıların güçlerini ebeveynlerinin güçleri belirler. Sen annen gibi zihin okuyabiliyorsun. Annen de bu gücünü babasından almıştı. Ben sana bu güçlerinle nasıl başa çıkacağını öğreteceğim. Çünkü senin Kehanet'in bir parçası olduğuna eminim..."

Lily bu olanların hiç birine akıl erdiremiyordu. Her zaman diğerlerinden zeki olduğunu düşünürdü ama hayatında hiç şuan hissettiği kadar aptal hissetmemişti. Tüm bunlar gerçek miydi yoksa yalnızca sevimsiz bir şaka mı?.. Teyzesi onun yüzündeki şaşkın ifadeyi gördü ve onu konuşturmaya çalıştı.

"Ne düşünüyorsun Lily?"

"Ben... hiçbir şey... Yalnızca... Ah, aklım çok karışık! Ben böyle şeylerin yalnzıca masallarda falan olduğunu düşünürdüm. Ama şimdi sen bunun gerçek olabileceğini söylüyorsun.. Ve, şey, kolyemin bana nasıl geri döndüğü hakkında hiçbir şey söylemedin."

"Ah, tabi ya, nasıl unuttum. Koruyucu ailelerinde..."

Lily teyzesinin sözünü kesti.

"Yani Una, Blythe ve Blackshore aileleri, değil mi?"

Kate memnuniyetle gülümsedi. "Aynen öyle. Bak, anlamaya başlıyorsun. Neyse, Koruyucu ailelerinde birer büyülü eşya bulunur. Bu eşya Cadı Yasası'nın devam ettirilebilmesi için aileleri korur ve onlar ölünceye kadar yanlarından ayrılmaz. Onlar öldüğünde de sonraki Koruyucu'ya geçer. Annen öldüğünde Cadı Yasası Karen tarafından yok edilmemişti. Bu yüzden sonraki Koruyucu sen olduğun için kolye seni sahibi olarak benimsedi. Baban ise Cadı Yasası yok olduktan hemen sonra öldürüldü, bu yüzden onun yüzüğü seni bulamadı. Ama sen onu bulabilirsin. Aslında, bulmalısın da. Kehanet'e göre Koruyucu eşyalarının üçünün de sahibi olan kişi -ve sahibi olmak derken onu hak etmekten bahsediyorum.- Cadı Yasası'nı düzenleyip Greenlyn'e düzeni tekrar getirebilir. Ve bu kişinin sen olduğunu düşünüyorum. Sonuçta sen iki Koruyucu'nun çocuğusun."

"Peki, şu Kehanet'i okuyabiir miyim?" Lily bu şeylerin o kadar da mantıksız olmadığını düşünmeye başlamıştı. Sonuçta normal insanların başına her gün garip şeyler gelmezdi. 

"Henüz değil tatlım, öncelikle güçlerinin nasıl kontrol edileceğini bulmalısın. Ve büyü tarihi hakkında biraz bilgi sahibi olmalısın. Sana verdiğim kitaplardan yararlanabilirsin, ben de sana yardımcı olacağım."

"Bana verdiğin kitaplar mı?" dedi Lily. O kitapları daha önce hiç incelememişti. Bunun için kendine kızdı. 

"Evet. Ayrıca okulda Yaratıcı Yazarlık kulübüne katılacaksın. Oradaki çocukların hepsi senin gibi, yani özel. Bay Winters size yardım etmek için o kulübü kurdu. Diğer çocuklar oraya pek uğramaz."

"Benim gibiler de mi var? Bu harika." Yalnız olmadığını bilmek Lily'yi biraz daha rahatlatmıştı. "Peki ya Bonnie? Onun gücü ne?"

Kate'in gülümsemesi biraz azaldı. Kızı ona bu konuda hep kızmıştı, belki haklıydı da. "Ben 17 yaşındayken bir hata yaptım. Babamın Koruyucu olduğu zamanlardı. İster inan ister inanma, çok asi bir genç kızdım. Greenlyn'den ayrıldım ve Dünya'ya geldim. Burada George'la tanıştım. Tanrım, çok yakışıklıydı. Sonra Bonnie dünyaya geldi. George başta onu istemiyordu, İkna olması iki yılını aldı. Bonnie iki yaşındayken evlendik ve birlikte yaşamaya başladık. Ben burada yaşayabilmek için ailemden koptum ve güçlerimden vazgeçtim. Ve muhtemelen bu yüzden Bonnie'nin güçleri asla ortaya çıkmayacak."

Demek Bonnie bu yüzden bu kadar kızgın. diye düşündü Lily.  Annesine, bana, babasına, her şeye...

Birkaç saat daha konuştular. Greenlyn'den, Lily'nin ebeveynlerinden, cadılıktan, bunları normallerden nasıl saklayacaklarından... O sırada Bonnie içeri girdi. Girer girmez de yüzündeki gülümseme kayboldu. Bir annesine, bir de Lily'ye baktı. 

"Bu konuşmayı benimle yapman gerekiyordu! Ama sen o aptal adamla evlenip hayatını mahvettin! Benimkini de! Senden nefret ediyorum!" diyerek kapayı çarptı ve odasına girip ağlamaya başladı. Kate onun yanına gitmek için ayağa kalktı ama Lily onu durdurdu. "Lütfen onunla benim konuşmama izin ver. Söylemek istediğim birkaç şey var..."

Lily yavaşça Bonnie'nin odasına doğru yürüdü ve kapıyı tıklattı. İçeriden Bonnie'nin ağlama sesleri duyuluyordu. Lily kapıyı açtı. Bonnie onu gördüğüne pek de sevinmiş görünmüyordu, en azından Lily başının yanından hızla geçip duvara çarpan lambadan bunu anlamıştı. 

"Seninle konuşmak istiyorum."

"Ya, öyle mi? Çok yazık. Çünkü ben seninle konuşmak istemiyorum!"

"Beni dinleyeceksin Bonnie!" 

Birkaç saniye boyunca ikisi de bir şey söylemedi. Bonnie anlamsızca boşluğa, Lily ise Bonnie'ye bakıyordu. Bonnie gözlerini boşluktan ayırmadan "Seni dinleyeceğim." diyene kadar birkaç saniye beklediler. 

"Bak, ailene ve bana kızgın olmanı anlıyorum. Haklısın. Ama bu hayatı ben istemedim. Senin yerinde olmak için her şeyimi verirdim. Beni seven bir annem, alıştığım bir hayatım, arkadaşlarım; normal bir hayatım olurdu. Ama ne yazık ki yaşayacağımız hayatları seçemiyoruz. Nasıl görüneceğimizi, nasıl hissedeceğimizi, nerede, ne şartlar altında yaşayacağımızı... Bunların hepsi sadece önceden belirlenmiş şeyler ve bizim bunlara ayak uydurmayı öğrenmemiz gerekiyor. O yüzden yaşadığın hayat yüzünden annene, kendine ya da başka birine sinirlenme. Yalnızca yaşa işte. Yapman gereken tek şey bu."

Lily içindeki her şeyi söylediğine memnundu. Söyledikleriyle Bonnie'yi değiştirebileceğini, filmlerdeki gibi onun aniden daha iyi biri olacağını düşündü. Ama gerçek hayat çok daha farklıydı. 

"Senin bu zırvalıklarını daha fazla dinleyecek değilim. Şimdi odamdan defol seni zavallı ucube."

Hayat ucuz bir gençlik filmi değildi işte. Gerçek hayatta mutlu sonlar yoktu. Ve Lily, artık "gerçek"in ya da "normal"in ne anlama geldiğinden bile emin değildi...

Stranger.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin