SONBAHARIM

77 5 2
                                    

Bir eylül günüydü, sonbahar gelmişti , havalar yavaş yavaş soğumaya başlamıştı , ağaç dalları kısık kısık esen rüzgarın etkisiyle sallanıyordu , sararmış olan yapraklar , rüzgârla beraber savruluyordu bir
o yana bir bu yana , yere düştüklerinde hüzünleniyorlardı artık bitmişti ,sonbahar gelmişti aşık oldukları ağaç dallarından artık uzaklaşmışlardı sonsuzadek , ağaç kaybetmişti yapraklarını , değerini anlayamamıştı yaprakların , solup dökülenedek , kaybettikten sonra anlamıştı fakat olan olmuş yaprak ağacı asla dönmemek üzere terk etmişti...

Sevgilim bir sonbahar daha gelmişti, sensiz gelip geçen diğer sonbaharlardan farksız bir sonbahar daha gelip gidiyordu , senin gelmeye niyetin yoktu...

Aşkın en güzel vakitleriydi eylül ve kasım arası, seni en çok bu zamanlarda severdim , seninleymişim gibi geçerdi günlerim sen ne kadar habersiz olsanda benden ...


Havalar iyice soğumuştu ,her sabah uyandığımda kuşlar öterdi ,cıvıl cıvıl dı sesleri insana huzur veren, ama artık yaz bitmişti uzun bir süre uzak kalacaktık bunlara...

Kısa t-shırt giderdik , diz kapağından gri bir kapri hava çok sıcak olurdu güneş en tepeden ısıtırdı , arkadaşlarımızla bir anda toparlanır denize giderdik , masmavi okyanus , ayaklarımızı yakan kum... koştururduk denize kadar ayaklarımız yanmasin diye , saatlerce çıkmazdık denizden gün bitene kadar... Artık bitmişti kış gelmişti en nefret ettiğim mevsimdi kış , uzun , yalnız , soğuk geceler...

Uyandığımda yatağımdan çıkmak istemiyordum hava çok soğuktu , uykum yoktu ama uyumak istiyordum ben , okula gitmem gerekiyordu ve ben iyice geç kalmıştım hemen hazırlanıp okula gitmeliydim , ben yatakta öyle uzanıp tüm bunları düşünürken bir anda annem odama girdi..

-" hadi uyan okula geç kalmadan hazırlan " dedi ve yavaşça odamın kapısını kapatıp çıktı, ben kısa bir süre daha hiç kıpırdamadan yatağımda uzanmıştım , ama artık kalkmam gerekiyordu , istemeyerekte olsa uyanmıştım, odam tam olarak aydınlanmamıştı , güneş henüz doğmamıştı, lambayı yaktım ve her zaman ki gibi aynadan bir kaç dakika anlamsızca kendime baktım kendi kendime...

-" bu benmiyim diyordum " ne kadar kabullenemesemde bu bendim malesef ,ta kendisiydim , isterdim bir başkası olmayı ama malesef imkansız bir şeydi istediğim... Yavaş yavaş hazırlandım, kitaplarımı çantama koydum, bir kaç defa parfümümü sıktım ve çıktım odadan, ayakkabılıktan ayakkabımı aldım, evden çıktım yalnız başıma okula yürümeye başladım, okula gelene kadar düşünceliydim her zaman ki gibiydim yani ,biraz düşünceli henüz okula varmadan bir kaç arkadaşımla karşılaştım,
onlarda şikayetçiydi soğuk havalardan, sadece biz değil herkes şikayetçiydi ama mecburen katlanmak zorundaydık... arkadaşlardan biri yaklaştı ...

-" dün gece ders çalıştın mı ? " diye sordu, bende

-"hayır, çalışamadım moralim boztu, ders çalışmak istemiyordum o yüzden sadece kitap okudum " dedim...

Arkadaşımda her zaman ki gibi söylediği sözlerden birini söyledi...

-" bu kadar takma, kendini üzmene gerek yok boş ver aklından çıkar ve ileriye bak " demişti, ve bu benim arkadaşlarımdan son zamanlarda en çok duyduğum cümle olmuştu, moralimin bozuk olduğunu gören arkadaşlarım hemen hemen her zaman bana bunu söylüyorlardı, benim içimde neler yaşadığımı bilmiyorlardı , basit bir şekilde silip atmamı istiyorlardı , basit bir şeymiş gibi ,bende aynısını istiyordum son zamanlarda, bir çok kişiden daha fazla istiyordum ama olmuyordu işte, o kadar basit değildi söylendiği gibi olmuyordu hiç bir zamanda olmamıştı zaten...

SEVGİSİZ AŞIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin