lanetli film Bölüm 1

30 0 0
                                    

VATANDAŞIN MİTOLOJİYLE İMTİHANI

ONE

Bahadır, elbiseleri yırtık, yüzü gözü çamur içinde, elinde yeni bastırdığı çek defteri olduğu halde bir merdivenaltı matbaanesi olan Candan Ticaret den içeri girivermişti. Candan Ticareti, mahalleden arkadaşları olan iki kardeş işletiyor, iki kardeş bu matbaanede sahte çek defterinden, naylon faturaya, düğün davetiyesinden, el ilanına kadar da geniş bir ürün yelpazesiyle piyasaya hizmet veriyorlardı. İki kardeşin küçüğü olan Ekber, Bahadır'ı kapıda görünce bir an şaşırmış Bahadır'ın taşmak üzere olan sinirinin sebebini anlamaya çalışmıştı. Resul ve şimdilik kızgın müşteri Bahadır'ın mahalle arkadaşı olmaları yanında aralarında bu tarz işlerden dolayı da ticari bir hukuk söz konusuydu. Bahadır, yeni bastırdığı çek defterinin hatalı çıkmasından dolayı bayağı bir kızmış, kafasından dumanlar çıkar halde matbaanenin girişinde öylece dikiliyor Ekber'den ziyade Resul'ün yanına geleceği anı bekliyordu. Küçük kardeş Ekber, Bahadır'ın sinirini yatıştırmak adına ağzında koca bir gülümsemeyle Bahadır'ın önüne dikilevermişti.

EKBER: Vay Bahadır Abim sen misin?

BAHADIR: Yok canım ben değilim. Dublörüm geldi. Ekber, oğlum siz ne ahlâksız insansınız ya!

EKBER: Ne oldu ki Bahadır Abi?

BAHADIR: Ebenin damı oldu Ekber, nerede o abin olacak ticaret ahlâkından yoksun kişilik.

O esnada Ekber'in abisi Resul de matbaanenin arkasından elinde üstüpü olduğu halde çıkagelmişti. Bir yandan matbaa makinelerinin birinden eline bulaşan yağı temizliyor bir yandan da şaşkın şaşkın Bahadır'ı izliyordu. Bahadır, Resul'u görünce artık içinde tutamadığı öfkesini dışarıya kusuvermişti. Yalnız Bahadır'ın bağırtı ve çağırtısından da kimse ne dediğini anlamıyordu. Resul, Bahadır'ın bu haline gülmekten kendini alamamış keyifli keyifli kahkahalar atmaya başlamıştı ki bu durum Bahadır'ı daha da sinirlendirmişti. Resul, Bahadır'ın halinden ve elinde tuttuğu çek defterinden kaynaklanan bir sorun olduğunu tahmin etmiş ama ne olduğunu da tam olarak çözememişti. Bahadır'ın elinden çek defterini kaptığı gibi çek defterini incelemeye koyulmuş, kendi imalâtı olan çek defteri hakkında herhangi bir olumsuz durum da görememişti. Bahadır, kusuru bulamayan Resul'un gözüne çek defterini sokmak istercesine çek defterini tekrar onun elinden alıp hatanın nerede olduğunu ona kendi göstermeye karar vermişti.

BAHADIR: İyi bak Resul efendi, amatörlüğünü kendi gözlerinle gör. Çek defterinin dışında Pak Bank, yazıyor. İçinde ne yazıyor, Tak Bank. Peki Tak Bank diye bir banka var mı? Ben cevap veriyorum. Hayır yok. Ben size ne dedim Resul ? Pak Bank olacak dedim. Dışı da Pak Bank İçi de Pak Bank. Peki sen ne yapmışsın Dışını Pak Bank içini Tak Bank yapmışsın. Tam pazarlık bitti, çeki yazdım. Adam gözüm içine baktı, sonra da aynı gözün üstüne koydu yumruğu. Bir ton sopa yedim sizin yüzünüzden. Amatörlük diz boyu. Sizin sorununuz ne Resul biliyor musun?

Resul, bir müddet komik olduğunu düşündüğü ama sonradan ciddi bir hâl alan durum karşısında artık sessiz kalamayacağını anlamış kendide tebessüm etmeyi bir kenara bırakmıştı. Artık ne tepki vereceğini düşünerek şaşkın şaşkın orada öylece duruyor ilk hamleyi yine de karşıdan bekliyordu. Böyle sessiz kalışı Bahadır'ı biraz daha sinirlendirmekten başka da hiçbir işe yaramamıştı. Bahadır'ın gözünün içine bakıp, çıkacak olan kavgaya artık hazır olduğunu belli etmek için gülmeyi bir kenara bırakmış ciddi bir tavır takınmıştı. Küçük kardeş Ekber de birazdan çıkacak olan ve daha önce yüzlercesine şahit olduğu ağız dalaşının bir benzerini tekrar izlemeye koyulmuştu.

RESUL: Neymiş abi bizim sorunumuz?

BAHADIR: Ahlâksızsınız, Resul. İşte sizin sorununuz bu.

VATANDAŞIN MİTOLOJİ İLE İMTİHANI I.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin