BİR HOŞ SADA KALIR Bölüm 4

2 0 0
                                    

4.BÖLÜM

BİR HOŞ SEDA KALIR

Sonunda sen içersen bende içerim türünden birbirlerine karşı üstünlük taslama yarışını bırakıp sırayla arada dolaştırmak usulü içmeye karar vermişlerdi. Zaten kısa bir süre sonra da şişeyi dibine indirmişlerdi. Kaybolmuş olmalarından, içerisine düştükleri bu vahim hale kadar her şeyi unutmuş en son halaya tutuşmuşlardı. "Sabunu koydum leğene vay başına ne gelene" Bahadır, hem söylüyor hem de cebinden çıkardığı bir mendille halayın başını çekiyordu. Halaydan sonra yorgun düşen üç kafadar tekrar ateşin yanına büzülüp uykuya dalmışlardı. Ama bir müddet sonra Bahadır'ın kulağına kadın gülüşmeleri çalınmış diğerlerini de durumdan haberdar etmişti. Bahadır, bir ara duyduğu kadın seslerinin rakıdan ya da abazalıktan ya da her ikisinden de olabileceğini söyleyip tekrar hepsine yatmalarını salık vermişti. Fakat kısa bir zaman daha geçince tekrar aynı gülüşmeler duyulmuştu. Bu sefer hepsi kesin olarak bu gülüşmeleri duymuşlardı. Kalkıp ortalığı beraberce kolaçan edince, adanın, sahilden yüz metre kadar içerisinde kapısından ışık sızan bir mağara keşfetmişler ne olup bittiğini anlamak için adanın içlerine doğru ilerlemeye başlamışlardı. Doğruca bu kapısından ışık sızan mekana doğru ilerlemişler, bir çalılığın arkasından ne olup bittiğini anlamaya çalışmışlardı. Biraz daha ilerleyip bakınca bir mağaranın kapısında gülüşen ve birbirlerine bir şeyler anlatan yarı çıplak birkaç kız görüp irkilmişler bunun gerçek olamayacağı yönünde birbirlerine telkinde bulunmaya başlamışlardı. Bahadır, Resul ve Ekber' biraz daha ses çıkarmadan ilerlemişler, Bahadır, içkillenip kendisiyle birlikte iki kardeşi de yakın bir kayalığın arkasında yere çömeltmiş fısıltı halinde konuşmaya başlamıştı.

BAHADIR: Otel lan bu.

EKBER : Abi iyi ya bizde gider yatarız.

BAHADIR: Öyle değil oğlum. Otel filmini seyretmedik mi beraber? Kızlar oğlanları tuzağa düşürüp de mafyaya satmıyor muydu? Sonra da oğlanları kesip biçmediler mi sapık adamlar?

RESUL : Hassittir lan. Baho doğru söylüyon. Ne yapıcaz?

BAHADIR: Adadan kaçamayız. Ayrıca düşündüğümüz gibi de olmayabilir. Resul, sen komando adamsın korkmazsın adres sorma bahanesiyle bir git bakalım neyin nesiymiş bunlar.

RESUL :Ben niye gidiyorum. Ayrıca Kıbrıs'a tek başına çıkartma yapan sensin bence sen git.

EKBER: Bence çöp çekelim.

Üçü de bu fikri kabul etmişler, Ekber, arkasını dönüp hemen üç tane çöp ayarlamış ve sırayla çöpleri de çekmişlerdi. Vahimdir ki en kısa olanı Bahadır'a düşmüştü. Bahadır, şansına sövüp saydıktan sonra çalılıktan kalktığı gibi kızların yanına doğru ilerlemiş kızlar bir anda karşılarında Bahadır'ı görünce korkup çığlık çığlığa mağaranın içine doğru kaçışmışlar ortalıkta kız-mız kalmamıştı. Bahadır'da kızların çığlıklarından korkmuş bir ara kayalığın arkasında saklanan Resul ve Ekber'e ne yapayım gibilerinden el hareketi yapmıştı. Şeytanın ön bacağının diğer teki olan Resul de dönme devam et. İçeriye gir gibilerinden elini ileri doğru ona sallamıştı. Bahadır, aşırı heyecan yüzünden bozulan nefesini düzenleyip mağaraya doğru ilerlemiş ve mağaranın içine doğru sızmıştı. Mağaranın içinden son kez sesi duyulmuştu. Mağaranın içinde sesler artık Eko yapmaya başlamış Bahadır da bu gizemli mağaraya karşı bir korku hissi oluşmuştu.

BAHADIR: Selamınaleyküm bacılar. Topkapı minibüslerinin yerini soracaktım. Kimse yok mu?

İçeriden ses gelmeyince Bahadır, mağaranın içine doğru biraz daha ilerlemiş, tekrar seslemiş ama ses veren olmamıştı. Mağaranın girişi biraz loş ve karanlıktı. Sakına sakına birkaç adım daha atmıştı ki, heybetli bir kadın önüne dikilivermişti. Bahadır, çok korkmuş ama belli etmemeye çalışmıştı. Karşısına dikilen kadın ölümsüz tanrıça Kalypso idi ama Bahadır'ın henüz bundan haberi yoktu.

VATANDAŞIN MİTOLOJİ İLE İMTİHANI I.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin