Rakipler Bölüm 11

4 0 0
                                    

BÖLÜM Rakipler;11

Bizim iki kafadar  pek de bir şey anlamadığı için soruda soramamışlardı.

KALYPSO: İkinci ünite ve zorlu bir rakip daha. Müthiş uluyucu yaratık Skylla. On iki ayaklı, altı başlı bir canavar. Sesi köpek eniğinin sesi gibidir. Ama kendi pek bir büyüktür. Altı başındaki her kafada sık ve üst üste üçer sıra dişi bulunur. Kara ölümle dolu ağızlar, her yere ölüm saçar. Belinin yarısı mağarasının içinde durur. Dışarıda kalan yarısıyla mağarasının dışına sarkıp balıktı insandı ne yakalarsa onu yer. Zeus'la aralarında evel eski bir husumet var. Zamanında bu Skylla 88 oto da galericiymiş. Zeus'a hatasız, bayandan diye bir tipo satıyor bu. Full orijinal diye de yemin billah da etmiş üstelik. Zeus, buna inanıp almış arabayı bi gün servisçi arkadaşına gösteriyor. Aaa oda ne araba taklalı, meğer altı güneş görmüş. Zeus yine de esnaftır çoluğu çocuğu vardır diye bir şey dememiş buna. Ama Tramer'den plakayı sorgulatınca bi de araba çalıntı çıkmamış mı? Demiş ki "Ak duttan saz değilim, kanadım var diye kaz değilim. "İki gün geçmemiş Yüceler yücesi, yıldırımlar saçan Ulu Zeus'u götürmüşler merkeze. Zeus, Merkez'den Skylla'yı aramış Skylla "ben sana dönücem abi" demiş telefonu kapatmış. Zeus, Skylla aramayınca bi daha aramış bunu bu defa meşgule almış sonrada telefonu komple kapatmış. Zeus, kudurmuş tabi. Merkez'den çıkınca da çevirmiş bi taksi, tam gaz 88 oto. Sonrasında da vermiş buna küsküyü. Lanet üstüne lanet yağdırmış onu bu hale sokmuş.

BAHADIR: Netice de galerici bu adam. Bi şekilde anlaşırız esnaftır bi yerde el şıkışır yani.

KALYPSO: Arkadaşlar bu iş çok ciddi. Hafife almayın sakın. Ayrıca bu asanın kıymeti nereden geliyor bunu da bilin. Bu altın asayı Zeus'un topal oğlu Hefaestos babası için yapmış. Ağzı üç çatallı altın bir asadır. Zeus, Müteait Arteus'a bi tapınak yaptırıyor o zamanlar. Olimpos tapınağını. İnşaat tamamlanınca Arteus, Zeus'un karşısına dikilip tapınak için anlaştıkları paranın kalanını istemiş. Zeus "Kaçıyoz mu? Veririz" demiş Arteus'ta sinirlenmiş. " Sen ne diyon Hacı, dışarıda para bekleyen ameleleri görmedin herhalde adamın mına gorlar valla" Ben çıkıp bunlara para mara yok diyemem. Tapan yiyosa çık sen konuş." deyince Zeus, iyice sinirlenmiş. " Al git lan şu altın asayı kalan paraya sayarsın. Ne pislikmişsiniz siz ya" demiş, Arteus, altın asayı aldığı gibi Allahaısmarladık. Zeus, bu işin peşini bırakmamış tabi. Bi lanette bu Arteus'a yağdırmış. Arteus'u bir gün ucuz bir pavyonun çöplüğünde, boğazında Kolombiya gratıyla bulmuşlar. Cinayet faili meçûl kalmış tabi. Zeus, habercisi Hermes'i altın asayı bulup getirmesi için göndermiş bunun yazıhanesine. Ama asayı arada bul. Arteus, ölünce çimento ve pirket toptancısı Agamemnon diye biri alacağına binaen haciz koyduruyor bunun yazıhanesine. O arada haciz memurları bu altın asayı muhacir etmişler oradan. Al takke ver gülah asa ondan ona ondan ona geçiyor ama Zeus, asanın izini hep sürmüş. Zanbar adasında vebanın kol gezdiği pazarlardan, Kartaca'daki dövüş arenalarına, Afrika'da ki köle madenlerine kadar. Asa ondan ona geçmiş durmuş. Gün gelmiş kumar masasına konulmuş, gün gelmiş bir deveyle takas edilmiş, kimi zamanda bir fahişeye hediye olarak sunulmuş. Aradan geçen uzun yüzyıllar sonrası bu asa tekrar Zeus'un eline geçmiş. İşte kaybolan asa bu asa. Evet beyler üçüncü zorlu sınavın adı Kharibidis. Kharibidis; günde üç kere şarap içer üç kerede kusar. Şarap kendine dokunuyor ama yine de içiyor, kusmak için deniz kenarına indiğinde vay ki o zaman denizden gelip geçmeye çalışanların haline. Yalandan kavga çıkartıp sataşır. Adada yalnız yaşamasına rağmen "bu mahallenin kızlarına laf mı atıyorsunuz lan" gibilerinden laflarla kavgayı başlatır dalar hemen. Haberiniz olsun o mağarasında Hakkı BULUT dinleyip, piyizlenirken orayı geçmeye bakın. Sonra ki sınav Güneş diye birinin sığırlarının olduğu ada.

Bahadır Güneş, isminden içkillenmiş bir soru sorma gereği duymuştu.

BAHADIR: Şimdi bu Güneş denen kişi erkek mi bayan mı?

KALYPSO: Ne yapacan sen ya. Farzet ki eşcinsel, travesti, homoseksüel ya da lezbiyen ne yapacan yani?

BAHADIR: Bak şimdi Travesti falansa onu Resul'e havale edeceksin .....

Resul, Bahadır'ın son cümlelerini tamamlamasına izin vermeden onun ağzını eliyle kapatıvermişti.

KALYPSO: Ne oluyor beyler?

Resul, Bahadır'ın konuşmasına izin vermez bir şekilde ağzını eliyle kapatmış, fakat Bahadır, kendini bu durumdan hem kurtarmaya çalışıyor hem de homurdanıyordu. Resul, durumu kurtarmak adına Kalypso'nun sorusunu cevaplamıştı.

RESUL: Arkadaş işte hocam alkol alınca biraz sapıtıp ağzına geleni şaka olsun diye söyleyiveriyor da.

Bu esnada Resul, gayet ciddi bir tavır takınıp Bahadır'ın ağzını eliyle öyle bir sıkmıştı ki Bahadır'da şakanın dozunu kaçırdığını anlamıştı. Yine de Resul bu durumu arkadaşı Bahadır'a da onaylatmak istercesine Bahadır'ın kızaran yüzüne aldırmadan gözlerinin içine bakıp sözlerini onaylamasını istercesine ona da sorusunu sormuştu.

RESUL: Değil mi kardeşim?

Bahadır, evet anlamında başını sallamakla yetinmişti. Çünkü sarhoş olmuş ve Resul'ün elinden kurtulacak dermanı kendinde bulamamıştı.

Kalypso "Bırakın şu saçma şakalarınızı da dersimize dönelim" deyince Resul'de Bahadır'ı bırakmıştı ama ikili kendi arasında sessizce bir tartışmaya tutuşmuştu.

BAHADIR: Yalan mı mına koyim. Merter otobanda kadın diye bir gece travesti yi arabaya almadın mı? Sonrada ormana arabayı çekmedin mi? Karının karı olmadığını anlayınca da param boşa gitmesin diye karıyı ya da erkeği her neyiyse işte şeyetmedin mi?

RESUL: Ne âlaka ya. Kendin de gördün adam kadına benzemiyor muydu? Yani kadındı, ya da kadın gibiydi işte. Farklı bir cinsel anlayışı vardı diyelim o kadar.

BAHADIR: Sesi niye rahmetli Kahveci Mürteza Amca gibi çıkıyordu o zaman.

RESUL: Soğuk algınlığı işte. Arabada da söyledi ya kadıncağız.

Kalypso bu fısırdaşmalardan iyece sıkılmıştı. Sessi sessiz tartışan bu ikiliyi uyarma gereği duymuştu.

KALYPSO: Beyler fısırdaşmanız bittiyse konuya dönebilir miyiz?

RESUL: Evet hocam.

Kalypso, bu ikilinin sessiz tiyatrolarının bittiğine kanaat getirince tekrar dersi anlatmaya koyulmuştu.


VATANDAŞIN MİTOLOJİ İLE İMTİHANI I.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin