Bölüm 7

1.2K 164 43
                                    

Geçen bölümden kısa bir özet.

Hmmmm. Ruhlar bu bedene toplanmaya başlayınca ruh Avcısı olduğunu farkettim. Uzun zamandır bir ruh Avcı'sı görmemiştim. Üstelik düşmüş meleğin kanatları tekniğini biliyor ve kontrolü kaybetmiş. Hahahahaha ileride karşılaşacağımıza eminim. Dedi ve ortadan yok oldu.

----------------------------------------------

Martin kükremeyi bıraktığında ortadan kayboldu. Yılan Ormanının girişinde tekrar ortaya çıkmıştı. Aşırı derecede hızlanmıştı gözü hiç birşeyi görmüyor kendini kontrol edemiyordu. Sadece bir kaç nefes süresi sona ormanın ortasında belirmişti. Sertçe tekrar kükrüyordu. Açıkça bu ormandaki kaynak canavarlarına karşı bir düello çağırısıydı. Hızlıca ilerlemeye devam etti. Martin önüne gelen hayvanı kesip biçiyor ruhlarını emiyordu. Kılıcı ile kaynak çekirdeğini kılıcı ile emiyor bitmek bilmeyen gücünü dahada genişletiyordu. Şimdiye kadar önüne neredeyse iki yüz kaynak canavarı çıkmıştı. Martin güçlü güçlü demeden hepsini tek bir kılıç darbesiyle biçiyor ortadan kaldırıyordu. Vucüdu daha fazla güç istiyordu. Daha fazla! Daha fazla ! Martin gittikçe kontrolden çıkıyordu. Aurası artık tamamen ölümcüllük içeriyor aurasının alanı dahada büyüyordu. Kanatları dahada koyulaşmaya başlamış kafasından ise boynuz uçları çıkmaya başlamıştı. Martin ormanın içine iyice girmişti. Önüne çıkan her hayvanla dahada kontrolden çıkıyor dahada güçleniyordu. Önüne kadim aleminde kaynak canavarları çıkıyor Martin ise tek hamlede onları kesiyordu. Boynuzları neredeyse tamamen çıkmıştı. Martini gören kaynak canavarları korkmaya başlamıştı ama ona karşı gelemiyor ruhlarını teslim ediyorlardı. Kısa sürede boynuzları tamamen çıkmıştı. Simsiyah boynuzları vardı. Kükremeye başladı kıyafetleri parçalanıyordu sadece şortu ile kalmıştı. Vucüdu kızarmaya elleri ve ayakları genişlemeye başladı. Elleri pençeye dönüşmüştü. Ayakları ise yeri bırakmayacak kadar güçlenmişti. Vucüdu pullarla kaplanmaya başlamıştı. Gözleri dahada kızardı. Elindeki kılıç değişmeye başladı. Kabzanın kenarlarından Alevler çıkıyor kabzanın tam ortasında kurukafa sembolü çıkmaya başlamıştı. Boynuzlu kuru kafa kabzanın tam ortasında olmuştu. Gözleri parlıyordu. Turuncumu bir renge sahipti. Kabzanın ucundan Alevler çıkmaya devam ediyordu. Vucüdu ise adeta bir zırh gibi olmuştu. Bu zırhi hiçbir kışıç kesemeyecekmiş, hiçbir büyü ise işlemeyecekmiş gibi duruyordu. Martin artık tamamen bir şeytana dönüşmüştü. Tekrar ortadan yok oldu. Hızı eskisine göre on kat artmıştı. Hızlıca ormanın en derinliklerine doğru gitmeye başlamıştı. Neredeyse kimse buraya girmek değil yaklaşamazdı bile. Bu bölgede kral kaynak canavarları vardı. Onlara kadim aleminde demek bile hakaret sayılırdı. Kısa sürede Martin bir kral canavarla karşılaşmıştı. Bu mavi alrv kuşu kralıydı. Mavi ateşten yanan kanatlara sahipti. Büyük keskin gagası vardı. Tüyleri açık maviden koyu maviye doğru gidiyordu. Bu hayvanı gören hayatta kalamamıştı. Aynı Zamanda Martini gören kaynak canavarıda hayatta kalmamıştı.

(Y.N: yoo o beyaz tavşan hayatta kaldı. Yazar sizi kekliyor şşt inanmayın.)

Martin hiç umursamadan hayvana doğru koşuyordu. Kılıcını savurmaya başladı. Gözle görülmeden hayvanın başı kopmuş yerde geziyordu. Ruhunu martine teslim etmiş çekirdeğini kaybetmişti bile. Martin hız kesmeden devam ediyordu. Bir yemek süresi sonra Martin tam yirmi kral canavar öldürdü. Hiç duraksamadan devam ediyordu. Kısa sürede ormanın sonuna doğru yaklaşmaya başlamıştı. Efsaneye göre buraya gelen kişi neredeyse ölümsüz bir hayvan tarafından ödüllendirilecekti. Martinin bundan haberi olmasada buraya gelen ilk kişiydi. Kısa sürede bir Yılanla karşılaştı. Bu yılan Açık yeşil rengindeydi. Martini görünce konuşmaya başlamıştı.

"Tsss.... Bbuuraayaa ilkkk gelennn insannnn dileğinnn nedirtrrr?"

(Y.N: Daha fazla Dilek eheueheue)

Martin biraz duraksadı. Düşünmeye başladı. Bir kaç nefes süresi sonra konuştu.

"Babamı hayır... Arenadaki herkesi öldüren kişiyi buraya ışınlamanı istiyorum."

Kısa süre sonra bir ışıldama gerçekleşti. Yerde yatan bir adam belirdi. Sarı kıyafetleri kan olmuş yerde cansız bir biçimde yatıyordu.

Martin konuşmaya başladı.

"Canlandır onu hemen."

Yılan ise "Tssk... Tek bir hakkın vardı. Onuda kullandın arenadaki herkesi öldüren adam bu ama ne yazıkki kendiside ölmüş tssa." Yılan bu sefer telepati ile konuşmuştu anlaşılan normal konuşmayı pek sevmiyordu.

Martin sinirlenmiş bir şekilde yok oldu. Birden yılanın önünde belirdi ve kafasıdan sıkıca tuttu.

Eğer onu canlandırmassan seni şuracıkta öldürürüm. Beni anladın mı? İntikamımı kendim alacağım"

Yılan kendisinden güçlü birini beklemiyordu. Hayır kendisinden güçlü bile değildi o isterse kendisini tek sıkmayla bile öldürebilirdi.

"Tamam onu canlandıracağım ama daha fazla Dileği gerçekleştiremem başkasına gücüm yetmez"dedi yerdeki Ada'm parlamaya başladı. Kısa süre içinde gözlerini açtı ve öksürmeye başladı. Martin ise yılanın kafasını ezdi ve ruhu ile çekirdeğini içine çekti.

Adamın önüne geldi ve durdu. Adam ona korkuyla bakmaya başladı. Bu Nasıl bir şeytandı. Aurasını hissedince istemsizce titremeye başlamıştı ki Martin daha gücünü değil aurasını tamamen salmamıştı bile.

Martin konuşmaya başladı. "Arenadakileri babam dahil, klanım dahil, tanıdıklarım dahil, masum insanlar dahil sen mi öldürdün."

Adam korkuyordu. Bir şekilde hayata tekrar gelmişti ve gittiği yer hiç hoş bir yer değildi. Ona orada sürekli eziyet ediyor emir veriyor ve sürekli yakıyorlardı.

Adam korkuyla konuşmaya başlamıştı."B-ben.. Bi-bir görev iç-için or-orday-dım. Vandal Noval'ı öld-öldürmek i-iç-için. "

Martin "DEMEK VANDAL NOVAL İÇİN ORDAYDIN.AİLEMİN NE SUÇU VARDI."

Martin ileri adım artığında yer göçmüş devasa aurasını salmıştı. Aurayı hisseden adam kan kusmaya başladı. Martin ise bunu önemsemeyip adamın üstüne çıktı. Yüzünü yumruklar atmaya başladı. Defalarca defalarca yumruk atıyordu. Adamın yüzü tamamen yok olmuş Martin ise hıncını alamamış ve yere yumruk atmaya devam etmişti. Bir yemek süresi sonrası durmuştu. Bulunduğu yer devasa bir kratere dönmüştü. Sadece yumruklarıyla yapmıştı bunu. Adamın vücudu ise yok olmuştu bile.

"VANDAL NOVAL ! SENİ BULACAĞIM" diye bağırıyordu. Aurası yavaş yavaş kesilmeye başlamıştı. Vücudu eski haline geliyor kanatları rengini tekrar alıyordu. Kılıcı çoktan normale dönmüştü. Martin oracıkta yerde yığıldı.

---------------------
Arkadaşlar bölümün kısa olmasının nedeni sınav haftasında olmam bu yüzden hiç atmamaktan iyidir diye bu kadar yazabildim.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum hatalarım için affola.
Ayrıca bölümü kardeşim Furkan'a yani J3yJoker26 e ithaf ediyorum.

Martin NoahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin