Bi süre kendimi sorunun şokundan alamasamda bu sefer bana soğuk bi elin dokunmasiyla kendime geldim."Bu sefer soğuksun" ellerini çekti "kalbim gibi" sorunun cevabını vermemi ister gibi bakıyordu."Evet dünyanın en aptal insanıyım ben beni düşünmeyen birine aşık oldum"
Gözlerinin maviliği benim yeşil gözlerimi küçültüyordu."Peki kime" "soru hakkı bende donsuz superman" bi süre sonra uykuya kalmışım beni yatağına bırakmış salonda uyumuştu. Sabah Yağız'da uyandığımda içime bi kurt düşmüştü. Ya kendini kestiyse falan intaar etmiş te olabilir çok korkmuştum. Hemen kalkıp onu ara diyordu içim ama kalamıycak kadar uyuşuktum.
Mutfaktan bi ses gelmeye başladı.Elime çerçeve alıp çıktım. Saat daha beşti yani Yağız uyanmış olamazdı. Yağız birden çıkıp "Günaydın minnoş" diyince korkudan çerçeveyi kafasına geçirmiştim. "Çok özür dilerimmm" Yağız bana doğru baktı kafası çok hafif kanıyordu. Buz koydum sonra da pansuman yaptım bu gidişle hemşire olabilirdim. Malesef ki kan az da olsa tutuyordu beni,"İyi misin donsuz süpermen" elindeki buzu indirim ayağa kalktı. "Sen her gördüğüne çerçeve mi indirirsin" utançtan kızarmıştım. "O sana özeldi süpermen" "üff elinde ne ağırmış be kırdın kafamı" "o sert kafanı değil ben Batman bile kıramaz" gülüp ayağa kalktı. "Uyumuşsun dün" "Gitar çaldığın için gece gece gelmek zorunda kaldım." "Peki minnoş yemek yersin herhalde birşeyler yaptım." Aç değilim diyecektim ki karnım guruldadı "Ben aldım cevabımı gel hadi" minik adımlarla mutfağa yürüdüm. Ben ilk gördüğüm sandalyeye o ise tam karşımdakine oturdu. Onun evinde uyandığım ve onun evinde yemek yemek biraz da olsa utandırıyordu. Yemeğimi bitirdiğim de Yağız çoktan bulaşıklara başlamıştı. Sonra "Yağız!" diye bağırdım. Ve hızla kapıya yönelip hızlıca yukarı çıktım. Evet gene kaçmıştım. Yatağıma uzanıp Emre'yi aradım.
-Alo
+Emre benim Güneş işin yoksa
-Evet
+Biraz gezelim mi çok sıkıldım
-Tabii seni sekizde alırım
+Oldu görüşürüz
-ByeEvet kesinlikle çok sıkılmıştım ve sabahın altısıydı hemen saçlarımı yaptım ve siyah yarım bluzumle siyah yırtık pantolonumu giydim kafama ise yeni aldığım kepi geçirdim. Saat sabahın sekizini olmuştu Emre her an gelebilirdi. Tam ceketimi almıştım ki Emre gelmişti. Cumartesi günüm artık harika gecebilirdi. Emre'nin arabasına bindiğim gibi Emre gaza basmıştı ve çok hızlıydık galiba sinirliydi. Yol boyu sessiz geçti ama bi süreden sonra yavaşlamıştık. "Güneş geldik sayılır emliyet kemerini çıkar" hemen dediğini yaptım. Geldiğimiz yeri görmemem için gözlerimi bağlatmıştı. Araba durdu ve kapım açıldı soğuk rüzgar içime işledi Izmir havası tabii nolcak elimden tuttu ortam çok gürültülüydü. O sırada elini belime doladı ve beni dışarıya çıkartı. Sonra gözlerimdeki bandanayı çıkarttı.Çığlık attım. Geldiğimiz yer bu kadar mükemmel olabilirmiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SahilE VurmuŞ AptaL BiR BalıK
Teen FictionSinirli bir kız nasıl kalbininin anahtarını açabilir