Usulca Emily'e baktım ve
"Napıcaz şimdi?" dedim.
Bana bakmadı. Kafamı çevirdim ve yerdeki kan gölünün içinde yatan en yakın arkadaşıma baktım. Doğrusu beyaz elbisesi artık çokta beyaz olmasada hala güzel duruyordu.
Yanlış kıza bulaştın diye mırıldandım.
" Aurora sen kafayı mı yedin ! O gerçekten öldü ! Bana onu öldürücez dememiştin sadece hırpalayacağımızı sanmıştım , onu öldürdün. Sen onu öldürdün !!" diye bağırmaya başlayan
Emily'e baktım ve gülümsedim.
"Hayır Em onu biz öldürdük" dedim usulca ve yerdeki ceseti bileklerinden
tutup sürüklemeye başladım. Onu odanın diğer tarafındaki halının üstüne doğru çektim ve yüzüne son bir kez bakıp vücudunu halıya sardım.
Üst kata çıkıp arabaya doğru gittim ve
" Ah Melissa Vah Melissa ölümün oldu benim elimden, korkma sakın ikinci bir hayat varsa dikkat edersin tuttuğuna kimin elinden" diye bir melodi tutturup mırıldanmaya başladım.
...
Arabadan aldığım oksijen ağartıcı ve eldivenlerle yerleri temizlemeye başladım. Bunu önceden planladığımı yeni anlayan ve hala şokta olan Emily'e de ceseti arabaya taşıma görevini verdim , biraz sızlandı fakat benden korkusuna sonunda ikna oldu.
" Ah Melissa Vah Melissa söyle bana bu korkun kimden Ah Melissa Vah Melissa inan haklı olmasam özür dilemek isterdim senden.."
Etrafı ve kullandığım bıçağı tamamen temizlediğime emin olduğumda yukarı çıktım ve Emily'nin yanına gittim.
Onu göremeyince etrafta dolanmaya başladım.
"Em çık dışarı hiç komik değil ! " dedim , bir kaç kez adını bağırdım ve sonunda pes ettiğimi anlaması için elimdekileri arkadaki cesetin yanına koyup ön koltuğa oturdum.
Beş dakika boyunca arka koltuğumdaki cesetin sessizliğinde bekledim. Sabah olmak üzereydi , biraz daha beklersem lanet olası kızın bizi ele vereceğine neredeyse emindim.
Bu nedenle bende planımı uygulamaya devam ettim.
...
Sonunda şehrin uçsuz bucaksız uçurumuna vardığımda , güneş burada daha ancak yüzünü göstermekteydi.
Cesedi kaldırıp uçurumun ucuna gittim ve onu aşağı bıraktım.
Düşüşünü izlerken. Halı vücudundan ayrıldı ve bir saniyeliğine de olsa Melissa'nın bana baktığını sandım , gülümsedim ve usulca mırıldandım
" Elveda kız kardeşim"
