* PATİKA *

30 4 0
                                    

Carly ile kadının dediği yere doğru gidiyorduk ki. Aniden bir mesaj geldi. Mesajı atan kişinin adı yoktu ne özel numara yazıyordu ne de başka bişey. Mesajı okudum. Mesajda şunlar yazıyordu:
- HER ŞEY YENİ BAŞLIYOR daisy dre..
Etrafıma bakındım ve carly ye bakarak "biri bizi izliyor" dedim. Oda bana " yeter artık ben bu oyundan bıktım daisy" diyerek bağırmaya başladı. " hey sen her neysen öyle telefondan bize mesaj atma bizi korkutmaya çalışma arkadaşımı rahat bırak karşımıza çıkamıyor musun seni korkak" dedi. İlk defa carlyı bu kadar sinirli gördüm doğrusunu söylemek gerekirse carly duygularında evrime kafa atmıştı. Dayanamadım gülmeye başladım. Bir anda değişmişti. Ben ona "sakin ol carly" dedim. Biraz rahatladı. Bana göz kırparak " sana bunu yapan her kimse onu bulucaz daisy ben senin yanındayım güçlü ol cesur kız" dedi. Mutlu olmuştum. Artık ona güvenebilirdim. Neyse yola devam ettik. Eve ulaşmıştık. Kapının önüne gelmiştik. Kapının tokmağı boynuzlu bir koctu. Bu dikkatimi çekti. Kapı açıldı. Ben şok! Bu kişi çok acayip bir insandı. Elinde gaz lambası vardı orta boylu beyaz saçlı idi. Üstünde uzun siyah yırtık bir yelek vardı. Bize " ne istiyorsunuz gidin buradan" dedi. Carly " sizin yardımınıza ihtiyacimiz var lütfen yardım edin" diyerek bana baktı. Hemen atılıp " bakın benim adım daisy vilioneye yeni taşındım. Ama ben buraya geldiğimden beri bir şeyler oluyor garip şeyler lütfen bana yardım edin bazı bilgilere ulaşmak zorundayım" dedim. Adam " Ah şu yeni taşınan kişiler yine mi böyle oldu" deyince adama baktık. Bize " Hadi içeri gelin" dedı. İçeri girdik. Burasi Kuçuk bir evdi. Ama raflarda bir sürü kitap ve eski eşyalar ve tılsımlı günlükler vardı. Adam " bakın buraya geldiğinizden beri yaşadığınız şeyleri anlatmak zorundasınız bazı şeyleri araştırmam için gördüğünüz gibi bu kitaplar ve günlükler boşuna burada değil bu arada benim adim shelby" dedi. Derin bir nefes alarak " ilk olarak birisinin beni izlediğini anladım. 2.si markette çok hızlı koşan biri vardı nedense herkez markette bana ters ters baktı ve eve geldiğimizde odamın ışığının açık olduğunu gördük şerif Danny geldi bişey olmadığını söyledi. Odamda not buldum. Sabah uyandığımda balkonda iken siyah kapsonlu biri bana bakarak sırıtıyordu. Merdivenlerden inerken ayağıma merdivenin tahtası takıldı ve basamak acildi içinde küçük bir sandık vardı. Sandığı açtım müzik eşliğinde bir balerin dönüyordu. Buraya gelirken birisi bana mesaj attı mesajda " HER ŞEY YENİ BAŞLIYOR DAİSYDRE.." yazıyordu. Bana yardım edin bunların nedenini söyleyin BAY SHELBY" dedim ve bu uzun konuşmayi bitirdim. Ban " yanında o not varmı daisy?" diye sordu. Çantamdan notu çıkarıp bay shelbye verdim. Çalışma masasına gitti. Bir çekmeceyi açtı içinden mor bir ışık çıkardı. Ama bu ışık bir taştan geliyordu. Çok acayipti. Bir çekmece daha açatı içinden bir tane büyüteç çıkardı. Raflarda elini gezdirip bir günlük aldı. Günlüğü sertce masanın üzerine koydu. Bu günlük tozluydu ve eskiye benziyordu. Yazar eliyle tozu sildi ve kitabın adı şuydu ;

" VİLİONE
GİZEMLERİ"

carly ile birbirimize baktık. Sayfalar açıldı. Shelby sayfaları çevirdi ve durdu. Sonra notun üzerine mor taşı tuttu. Büyüteçı yaklaştırıp kağıdı ters çevirdi. Bize bakmamızı işaret etti. Buna inanamıyordum. Kağıtta şöyle yazıyordu ; BEN VERONİCA EN BÜYÜK DÜŞMANIN BAŞIN BELADA DAİSY BUNUN SEBEBİNİ YÜZLEŞMEDE ÖĞRENECEKSİN UMARIM KORKUDAN AĞLAMAZSİN SENİ KÜÇÜK APTAL!

Bu ne demekti bu kız kimdi kafamda çok sorular vardı. Shelby sessiz bir şekilde " VERONİCA demek sen!!" dedi. Bana döndü ve " başın belada sen veronicayi nerden tanıyorsun nasıl bulaştın ona daisy"dedi. Ben sadece " bilmiyorum hayatta böyle birisi ile ne karşılaştım ne de duydum"dedim. Shelby "daisy o bir.."dedi. Carly ile ben "söyle shelby!"dedik. Shelby "o çok tehlikeli kesinlikle ona yaklaşmayın"dedi. Carly imalı bir bakış atarak " veronica olduğunu nasıl anlicaz ki" dedi. Shelby " kızıl saçlar ve mavi gözlerinden" dedi. Bize onu anlattı. O çok kötü bir kızdı. Çok kötü bir kalbi vardı ve acımasızdı. Neyse shelby den ayrıldıktan sonra carly ile eve doğru yol almaya başladık. Carlye "bence shelby nin bize söylemediği şeyler var"dedim. Carly " aslında haklısın bize biraz garip davrandı" dedi. Aniden telefonum çaldı arayan annemdi "daisy neredesin sen çabuk eve gel!"dedi ve telefonu suratıma kapattı. Carly ile koşar adımlarla yürümeye başladık. Nihayet eve yaklaşmıştık. Evin önüne geldiğimizde carlye son bir defa sıkı sıkı sarıldım. Ve ona baktım "seni çok seviyorum carly hayatta tanıdığım en iyi arkadaşsın"dedim bunları söylediğimde sesim titriyordu çünkü yarın burada olamayacaktım yatılı okula gidecektim. Tabiki carly bana "ne oldu daisy vedalaşıyor muşsun gibi konuştun"dedi. Ona " ben yatılı okula gidiyorum carly nedeni karışık evet sana bunu önceden söylemeliydim ama zaman bulamadım"dedim. Onunda benim gibi gozleri dolmuştu. Tekrar birbirimize sarıldık. Bana "daisy beni burada beş dakika kadar bekler misin"dedi. Bende tamam anlamında başımı salladım. Biraz bekledim. Carly nihayet yanıma gelmişti. Bana bir kutu verdi. Bana "daisy bu kutuyu yatılı okulunda açmanı istiyorum"dedi. Ve tekrar birbirimize sarıldık. Ona "carly normalde ben bir insana bu kadar kısa zamanda alışamam ama sana alıştım çünkü sen gerçek bir dostsun canım arkadaşım"dedim. Bana gülümsedi ve göz kırptı şunları söyledi "sen hayatta tanıdığım en güçlü insansın hep mutlu ol"dedi. Biraz öyle kaldık. Gerçekten carly üzülmüştü. Onun Sırtına vurarak "hadi ama bir kaç güne yine buluşuruz üzme kendini carly"dedim. Oda biraz gülümsedi "daisy aniden bunu öğrenmem beni biraz üzdü ama olsun yine görüşürüz benim eve gitmem gerekiyor kanka"dedi. Bende ona el salladım. Annem kapıyı açtı ve "daisy tatlım neredesin hadi içeri geç"dedi. İçeri geçtim. Annem " daisy acele et hazırlan"dedi. Odama geçtim. Üstüme siyah tişörtümü ve koyu mavi pantolonumu giydim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım. İyi ve güzel görünüyordum. Aşağıya indim. Annem ile babam salonda oturmuş beni bekliyorlardı. Sessizce oturuyorlardi sessizliği bozmak ister gibi "anne böyle durucakmiyiz hadi"dedim. Onlarda gulumsediler. Evden çıktık. Arabaya bindik. Evet size arabamizdan bahsetmedim. Arabamız siyah bir jeep. Siyah en sevdiğim renktir o yüzden arabamizinda siyah olması çok güzel. Ben arka koltuğa geçtim annem de ön koltuğa. Sadece sessizlik vardı. Herkes susmuş oturuyordu. Babam herhalde buna dayanamadı ve willy Williamin şarkısını açtı. Şarkı fransızcaydi. Oldukça hoştu. Biraz gözlerimi kapattım. Araba aniden durdu. Gözlerimi açtım. Annem gülümsedi ve "hadi tatlım geldik"dedi. Arabadan indim. Gözlerime inanamadım. B-burasi çok güzeldi . Bir kamelya birde göl vardı. . Babam ve annem yanıma geldi. Birlikte kamelya da oturduk. Tam bir derin nefes aldım ki bir ses..

İlk DisiplinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin