Sevgili hayatım bu gün tam doğumum dan beri seninle geçirdiğim 17. yılım. Dile kolay ama kalbe zorlayıcı bir zamandı bu 17 yıl. Doğmadan önceden başladı acılar bende. Anne karnında huzuru hissetmek yerine acıyı hissettim. Doğduğum vakitte ise annemin babamın ayrılması çok koydu o küçük bedenime. Daha bebektim o vakitlerde. Neyin ne olduğuna karar veremiyordum veya neyin neyden nereye gittiğine. Şimdi çok iyi veriyorum kararları ve yine şimdi her bir şeyin gidişatını göre biliyor gözlerim. Babasız dünya ya gelmek nasıl bir şeymiş daha iyi anlıyorum şimdi. Bir çok çocuk baba derken içimin yanmasını daha çok hissede biliyorum. Daha çok duygulara hakim oluyor yüreğim. 17 yıldır biyolojik olarak baba dediğim adamın bir kere bile oğlum demeyişi nin nasıl bir şey odluğunu şimdi daha iyi anlıyor yüreğim. Ve hayatım biilyor musun hani bir anımız vardı seninle birlikte. Kötü Bir Anı. Arkadaşlarım hep benle dalga geçmişti yaşamımda 7 yıl sessiz kaldığım için. 7 yaşına kadar susmak istediğim için. Kimi kekeme diyordu kimi ise konuşmayı bilmeyen. Hala da öyle diyen var mı diye soracak olursam kendime o zaman ki gibi değil ama tek tük yine var be hayatım. Sanırım gevezeliğim de buradan geliyor ne dersin ha?Konuşmayı geç istediğim için mi çok konuşarak yedi yılın acısını çıkartıyorum. Çok dalga geçildiğim için mi çok dalgaya vuruyorum bir şeyleri. Sanırım evet diyorum ben. Peki sen ne diyorsun hayatım?Neyse ne anılar üzerinden devam etmek istiyorum izninle. Bir geçmişe gidelim tam bundan 4 yıl önceye sevgiyi ilk hissettiğim günlere. Ne de güzel günlerdi dediğim ilk gün dü o günüm. Aylardan ekim yıllardan 2012 ve günlerden ise pazartesi. Mevsim en sevdiğim olanı Sonbahar. Ne de sevmiştim o kızı hatırlıyorum da!!Ne de güzel bir şey olarak görmüştüm sevgiyi.Ama değilmiş be hayatım değilmiş. Yaşam da sevgi güzel bir şey değilmiş. Mesela kalbi kırıyormuş veya parçalıyormuş ya da hiç olmadı acıtıyormuş. Kalbin acıyormuş. Düşüne biliyor musun hayatım seni yaşama bağlayan kalbini acıtıyormuş birileri. İşte benim de ilk olarak o acıttı hayatım. 7. SINIFIN ortalarında ilk şiiri mi yazdığım günden sonraki yaşanılan sevda acıttı. Yazarlığa ilk adımı attığım cümlelerimden sonra devrik gelen sevdam acıttı. Evet devrik geldi bana sevda. Bir insana ilk sevdasının devrik gelmesi ne kadar acıtıyor muş be hayatım. Ne Kadar!!Bazen susmak kalmak ne kadar acıtıyor muş. Keşkeler ne kadar acıtıyormuş yüreği. O gün anladım be hayatım. Onun başka birine seni seviyorum diyip o iki kelimeyi bağışladığı vakitte anladım. Benim heyecandan diyemediğim o iki kelimeyi başkasının kulağına mırıldanırken anladım. Ve o gün sonra kendime söz verdim bir daha ne arkadaşım olacak ne de sevdam diye. Oldu be hayatım. Oldu!! Duramadım lanet olası sözümde. Özür dilerim. O olay dan 2 yıl sonra bir kızı sevdim. Ve öyle böyle bir sevgi değildi de bu. İnsanın nefesini kesen sevgilerden di. Onun yanında olduğun zaman huzur veren sevgilerden. Ve o kadar farklıydı ki bu sevgi. Adın ne sorusuna bazen onun adınla cevap verecek hale gelirdin. Ben de öyle hallere arada geliyordum onun sayesinde ta ki bu zamana kadar. Geldik günümüze. Fakat bir kaç ay önceden bahs edip sonra şu önceki veya şimdiki günlere gelmek istiyorum izninle. 2 ay önce idi. Aylardan Ekim Günlerden cumartesi Mevsim yine sonbahar. Bir mesajla bitirmişti her şeyi tek bir mesajla. Şöyle diyordu bana hayatım. 'Yaşamak ta sana başarılar ben yoruldum artık başkası var bitirelim.'O kadar kolaymış be hayatım işte. Bitti demekle bitmez derdik ama bitiyormuş işte. Hem de öyle bir bitiyormuş ki nefes almayı bile unutuyormuş insan. Kirlenmiş nefesleri ile boğuyormuş kendisini.Yaşama ana avrat küfür ede biliyormuş. Ediyormuş işte. Son olarak hayatım. Günümüz den bahis edip mektubu birkaç cümleyle tamamlamak istiyorum. Bir kız sevdim be hayatım. Yine duramadım lanet sözümde. Ve ilk görüşte sevdaya inanmayan birisi olarak ilk görüşte sevdalandım. Çok güzel be hayatım. Nasıl karşı koya bilirdim ki ona. Yaşamımda geçilmesi zor olan bana ulaşmak için engel olan duvarlarımı onun için indirdim. Ama o da olmadı be hayatım. OLMADI!!!!Hangi bir insan nefes ala biliyorken yaşamına ve hayatına mektup yazardı ki. Ben yazdım işte.Ne kadar konuşmayı geç öğrensem de. Artık çok konuşuyorum yazarak ve defterlerce...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ BİR DÜNYANIN GÜRÜLTÜLÜ SOKAĞI
De TodoAşk ne demekti senin için? Sevilmeden sevmek, onun için her gece gözyaşlarını döküp geceleri gündüzlere değişmek mi? Yoksa sevmeyip de sevilip aşkı ve insanların kalbini kırmak mı? Mutluluk ne idi senin için? Bir kelebek kadar ömrü kısa ol...