Hava oldukça soguktu . Sta , yere düşen kagıdı su birikintisinin yanından aldı , dogruldu ve gökyüzüne baktı . Elini ceketinin iç cebine götürüp yıllanmış ve yıpranmış tütün tabakasını çıkardı . Her zaman oldugu gibi , sag elinin işaret parmagini kullanmak suretiyle tütün kagıdını katlayarak tütününü sardı. Diger cebinden çıkardıgı çakmagını bir iki kere salladıktan sonra ani bir hareketle sigarasını yaktı . Sigara dumanı , uzun siyah şapkasına çarparak gökyüzüne yükseliyor , bir süre sonra yok oluyordu . Sta , caddenin kenar kaldırımına yaklaştı ve agır adımlarla yürümeye başladı . Cebindeki anahtarlar yürürken ses çıkartıyordu . Bir süre ilerledikten sonra , ani bir hareketle sag kolunun üstünde bulunan kapıdan içeri girdi . 2 kat çıkıp 3.kata geldiginde sagına soluna baktı ve tam o sırada sol taraftaki kapı açıldı . Kapıyı açan bayan Clay idi . Clay , dedektif benimle gelin bu taraftan diye seslendi . Sta , bıkmış bir yüz ifadesiyle Clay'ı takip etmeye başladı . Daireye girer girmez , Sta yine aynı kokuyu duydu. Bu kokuyu yaklaşık 25 yıldır duyuyordu . Mutfak kapısının önünden geçerken duraksadı , sigarasını mutfagın açık olan penceresinden dışarı fırlattı . Yatak odasına dogru ilerledi , ve içeri girdi . Her zaman oldugu gibi cesetin üstü koyu renkli bir kadavra beziyle kaplıydı . Odaya bir kaç saniye bakındıktan sonra cesedin başına dogru yürüdü ve egildi . Bezi araladı ve cesedin yüzüne baktı . Daha sonra Clay'e dönerek , olay yeri ve cesetle ilgili bilgileri istedi . Clay'ın 2 cümlesinden sonra daha fazla konuşmana gerek yok diyerek , kafasını yere egdi ve içinden küfretti . Evet Clay'ın daha fazla konuşmasına gerek yoktu çünkü Sta cesetle ilgili bilgilerden adı gibi emindi . Bu cesette digerleriyle birebir aynı olay örgülerini taşıyordu . Sta , haftalardır aynı şekilde ve aynı olay örgüsündeki cesetleri şehrin farklı noktalarından topluyordu . Bu duruma gerçekten sinirlenmeye başlamıştı çünkü cesetlerin üzerinden ne parmak izi ne bir kalıtsal kimlik oluşturabilecek kanıt ne de en ufak bir ipucu çıkıyordu . Cesetlerin hepsi aynı infaz edilme örgüsüne sahipti , önce tecavüz ediliyor daha sonra apandisit torbaları vücut igrenç bir biçimde parçalanarak alınıyordu . Cesetlerin hepsi erkekti ve aşırı derecede şiddete maruz bırakılmıştı. Sta , dogruldu ve Clay'e kafa sallayarak odadan çıktı . Merdivenlerden agır agır ve düşünceli bir biçimde indi . Binadan çıktı geldigi yoldan arabasına dogru yürümeye başladı , bu sırada derin düşüncelere dalmış ve olay örgüsünü düşünmeye başlamıştı . Olayların başlangıç günü 27 Agustos 1993 idi . Yaklaşık 6 ayda 13 ceset toplamasına karşın elinde en ufak bir ipucu veya kanıt yoktu . Suç aleti , el ve tırnak dokusu veya tecavüz sırasında meydana gelebilecek kanıt bulunmuyordu. Sta , ilk olaydan sonra haftalardır bu işe odaklanmış , hastaneler , hapishaneler , tıbbı malzeme satan firmalar gibi ipucu yakalanabilecek tüm olanakları denemişti . Aynı kaynakları her ceset toplamasında denemesine ragmen hiç bir sonuç elde edemiyordu . Gerçek şu ki işini yapan gerçekten iyi yapıyordu . Sta , meslek hayatı boyunca seri katillerin , psikopatların ve intihar girişimlerinin peşinde koşmasına ragmen hiç bu şekilde bir olayla karşılaşmamıştı . Bir süre sonra arabasına ulaşan Sta , aracın kapı kilitlerini açtıktan sonra araca bindi . Silahını torpido gözüne yerleştirdikten sonra aracı çalıştırıp yola koyuldu . Saatine baktıgında saatin 19.05 oldugunu gördü , emniyetteki ofisini hedef almış olan otomobilin burnu Stanın evine dogru hedef degiştirdi .
Eve gelen Stayı her zaman ki gibi tatlı eşi karşıladı , ufak bir öpücükten sonra eve geçti .Sabah ışıkları agır agır şehire vururken , Sta pencerenin önünde durmak suretiyle boş olan sokagı seyrediyordu . Bir süre seyrettikten sonra ani bir hareketle odaya döndü ve hızlı adımlarla yatagın uç kısmına yürüyüp , yerde duran giysilerini hızlı bir biçimde giymeye başladı . Sta , her sabah soguk kahvesini içmeden dışarı çıkmazdı . Yıllardır süregelen bu alışkanlık artık onun vazgeçilmezler listesinde yerini almıştı .
Kapıyı hızlıca çeken Sta , aktif ve kararlı adımlarla aracına dogru yürüdü . Yaklaşık 20 dakika sonra açık renkli bina görünmeye başladı .
Kapı eşiginin arkasında yer alan beyaz masanın başında ellerini masaya vurmak suretiyle ses çıkartan yaşlı adamı gördü . Bu yaşlı adam Hams'ti. Hams , Stanın amiri ve tüm merkezin yöneticisiydi . Ufak ve sert bir bakıştan sonra merdivenlere yönelen Sta hızlı adımlarla ofisine çıktı. Evet , o pencerenin önünde dururken çogu dedektifin farkedemeyecegi hatta aklının ucundan bile geçmeyecegi bir şeyi farketmişti . Yalınlık .
6 aydır şehrin farklı köşelerinden topladıgı cesetlerin hepsinde bir yalınlık ve sadelik yer alıyordu . Dün cesedi bulunan şahsın dosyasını acilen görmesi gerekiyordu . Eski ve dagınık masasının üstünde yer alan telefona uzandı ve Clay'den şahsın dosyalarını getirmesini istedi . Koltuguna oturup sabırsızlıkla beklemeye başladı , kısa bir süre sonra kızıl saçlarıyla Clay göründü . Ani bir dogrulma suretiyle koltugundan kalkan Sta , Clay'ın elinden aldıgı şahsın dosyasındaki özgeçmiş profiline göz atmaya başladı . Evet , Stanın buldugu benzerlik o dosyada da mevcuttu .
Katledilen şahısların hepsi belirli bir işte çalışmamış ve hayatları boyunca en ufak bir iş görmemişlerdi . Sta , koltuguna tekrar oturdu ve düşünmeye başladı . Belirli bir süre düşündükten sonra yanına Clay'i de alarak dışarı çıktı , araca bindiler ve süratle merkezden uzaklaşmaya başladılar . Son cesedin bulundugu mahalleye gelip insanlara katledilen şahıs hakkında sorular sormaya başladılar . Sonuç yine hüsrandı . Mahallede oturan insanlar şahıs hakkında pek birşey bilmediklerini sadece her perşembe günü saat 10.30 sularında evden çıktıgını ilettiler. Sta ve Clay aralarında bilgi alışverişinde bulunurken , o sırada genç sayılabilecek orta yaşlarda bir vatandaş yaklaşarak bir görüş belirtmek istedigini talep etti . Bir anda Stanın tüm ilgisini kendisine çekmeyi başaran genç , şahsın her perşembe sahilde ki bankta biriyle konuşmadan oturdugunu ve her hafta koşu sırasında diger kişiyi aynı bankta aynı şahısla oturdugunu gördügünü ifade etti . Bir an durdu ve günlerden hangi gün oldugunu anımsamaya calıştı . Gencin ifadesini elinde kanıt olarak bulundurmak isteyen Sta , Clay'e dönerek genci merkeze götürerek ifadesinin alınmasını istedi . Gece saatlerini beklemeye başlayan Sta , sahile çoktan inmiş ve saati beklemeye başlamıştı bile . Uzun süre bankı ve çevresini uzaktan gözledikten sonra bir an banka oturması gerektigini düşündü , bu olumlu ve fayda saglayabilir bir düşünceydi . Eger şahıs ile bankta oturan kişinin bir alakası yok ise kişi yine o banka oturmalı diye düşünen Sta , agır ve sakin adımlarla banka dogru yürüdü ve oturdu . Kısa süre sonra saatin gelmiş oldugunu farketti ve ince bakışlarla çevresine bakındı .Aradan 2 saat 20 dakika geçmesine ragmen buz gibi olan bankta Stadan başka bir canlı varlıgı yoktu . Yaklaşık 5 dakika daha bankta konakladıktan sonra , merkeze dönmesinin daha verimli olacagini ve orada bir ihtimal adına çokça zaman kaybettigini düşünen Sta yerinden kalktı ve yürümeye başladı . Sahil ile mahalle arasında bir ara sokak oldugunu ve çapraz yer almasından dolayı kısa yol olma potansiyelinin yüksek oldugunu farketti . Sokaga giren Sta belirli bir süre yürüdükten sonra silah çekme sureti/suretleri sesiyle irkildi . Tam arkasından gelen bu ses hiç tekin ve cazibeli görünmemekte idi . Kısa zaman dahilinde cesaretini toplayan Sta ani bir hareketle arkasını döndü ve ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8:15 - AV ZAMANI
Mystery / ThrillerSta , yıllarını ve hayatını meslegine adamış bir dedektiftir. Ömrünün sonuna yaklaşan adam , iyice yaşlanmıştır. Yıllardır oynanan oyunun son sahnesi açılmak üzeredir.