8:15 - AV ZAMANI

Peçe

Arkasını döndü ve gördügü manzara gerçekten ilgi çekici bir manzara degildi. Yüzü siyah bir peçe ile kapalı kendisine silah tutan bir şahıs tam karşısındaydı . Sta , şahısla gözgöze bakarken , kafasını egmek suretiyle şahsın vucüduna baktı , kolları ve vucüdü tamamen kapalıydı . Bunu yapmasının sebebi dedektif olmasından ötürü gelen şahıs üstünde daha sonra tanım yaptırabilecek bir iz aramasıydı .Belki bir dövme , belki bir yara izi belkide bir dogum lekesi ..
Fakat hiç bir şey yoktu , şahış vücudunu tamamen kapatmıştı .
Tekrar şahısla gözgöze gelen Sta , bir süre bakıştıktan sonra şahsa dönerek :
"Ne istiyorsun benden ?" sorusunu sordu .
Cevap yoktu , şahıs Sta'nın gözlerine her an onu öldürebilecek potansiyelli bir şekilde bakıyordu . Daha sonra parmagı ile ileriyi işaret eden şahıs , Sta'nın başını o yöne çevirmesi dahilinde bir anda ortadan kayboldu.
Arkasını döndügünde hiç kimseyi bulamayan Sta , bir anda koşmaya başladı ve 2-3 sokak boyunca o şahsı aradı fakat en ufak bir ipucu yoktu. Bu olaydan tamamen nefretle beraber hırs duymaya başlayan Sta işi bir uçtan çözmeye başlamak istiyordu .

Arabasına binmek suretiyle direk merkezin yolunu tutan Sta için artık gece gündüz yoktu . Gece yarısı merkeze ulaşan Sta , ofisine çıkarak cesetlerin dosyalarını, o eski ve karmakarışık masanın üzerine dogru yönlendirmek suretiyle fırlattı .
Sabaha kadar oturup dosyaları inceleyen Sta , çogu ceset hakkında epey bilgi edinmişti . Meslek hayatı boyunca hiç kimsenin dosyasını bu kadar ögrenmeyen Sta ufaktan ufaga işi çözemeyecegine dair şüpheye düşmeye başlamıştı .

Bir an karanlık odasının aydınlandıgını farkeden Sta , arkasını döndü ve günün aydınlandıgının farkına vardı . Gün dogumunu son sigarasını yakarak izlerken , arkasından gelen sesle duraksadı. Clay , bir bardak kahve ve birkaç dosya ile odasına gelmişti.

Güzel bir sabah gülümsemesinden sonra Sta'ya kahvesini uzattı . Sta , teşekkür eder gibi başını sallayarak kahvesini yudumlamaya başladı . Clay'e gelen telefon ile odadan çıkan Clay , Sta'yı tamamen yalnız bırakmıştı . Sta'da istemeyerekte olsa önündeki dosyalardan birini alarak tekrar incelemeye koyuldu .

Bir süre sonra uyuya kalan Sta , ofis telefonun o berbat sesiyle uyandı .

Hızlıca telefonu açan Sta , aldıgı haber karşısında hiç şaşırmamıştı . Yine biri veya birileri bir ceset bırakmıştı arkalarında .

Küfürler yagdırarak ve lanetler ederek ayaga kalktı , paltosunu giydi . Agır adımlarla yürüyerek merdivenlerden aşagı indi , öyle ki her adımı bir çekiç çakma sesiyle koca büyük binada yankılanıyordu . Arabasına ulaşmak suretiyle yola çıktı .

Olay yerine geldiginde Clay ile gözgöze bakan Sta sinirli bir şekilde eve girdi . Yine aynı ölüm şekli , bir kez defa gerçekleşmişti . Tek farklılık diger cesetlerin yalnızken katleden katil , bu sefer evde maktülün eşi varken olayı gerçekleştirmişti . Bir süre cesedi inceleyen Sta , odadan çıkarak maktülün eşine yöneldi . Bayan Christine , yüzünü hiç kaldırmıyor sessiz bir şekilde aglamakta idi . Sta , yüksek bir sesle olay esnasında maktülün çevresindemiydiniz ? Katili gördünüz mü ? gibi sorular yöneltmeye başladı . Fakat Bayan Christine hiç konuşmuyor sadece aglıyordu .

Aynı soruları durmadan yüksek sesle tekrarlayan Sta , sinirlenmeye başlamış ve olayın etkisinden dolayı yapmaması gereken şeyleri yapmaya başlamıştı . Odaya gelen Clay , Sta'yı dışarı götürmek amaçlı Sta'nın koluna uzandı . Tam o sırada Bayan Christine elini kaldırdı ve koridorda asılı duran çivinin üzerine geçmiş bez parçasını işaret etti . Bez parçasına yönelen Sta , bu parçayı tanıması kesinlikle zor olmadı , ani bir hareketle Christine dönen Sta bildiklerini anlatması gerektigini iletti . Bayan Christine , "içeriden gelen sesler ile uykumdan uyandım . İçeriden kan yutma sesleri geliyordu , ani bir hareketle kapıyı açtım ve koridora çıktım . Tam o sırada Katil beni gördü ve hızlı bir hareketle koridora yöneldi , yanımdan geçti ve aceleyle çıkmaya çalışırken peçesi çiviye denk geldi ve yırtıldı . Uzun boylu ve siyah peçeli bi şahıstı ." diyerek sözlerini tamamladı . Sta , dün silahı beynine dogrultan adamın katil oldugunu Christine'nin sözleri bitmeden anlamıştı bile . Bez parçasını işaret eden Sta , delil olarak alınmasını istedigini Clay'e bildirdi . Tek çare o bataklıga geri dönmek ve siyah peçeliyi aramaktı veya denk gelmekti . Katil zanlısı her cesette ve durumda geceleri ortaya çıktıgı için , ofisine ulaşan Sta akşam vakitlerini beklemeye başladı .

Akşamüstü oluyor ve güneş şehri yavaş yavaş terkediyordu . Ofisinden çıkan Sta için artık çöplügü ziyaret etme vakti çoktan gelmişti . Arabasına binen Sta , agır agır yolda ilerlemeye başladı . Bir süre sonra semte ulaşan Sta , arabasını sessiz sakin bir yere parketti . Aşagı indi ve yürümeye başladı , yaklaşık 10 Cadde boyunca defalarca git-gel tur atan Sta , daha önce konaklamış oldugu aynı banka geldi ve oturdu . Uzun bir süre sahilde ki bankta oturup denizi seyreden Sta tekrar banktan kalktı ve tekrar kestirme yola girdi . Yola girdiginden istemsizce kalp ritminin arttıgını hisseden Sta agır adımlarla yolda yürümeye devam etti , yolun sonunda tek parça halinde caddeye yetişen Sta arkasını dönerek yolu birkez daha kontrol etti .

Caddede yürümeye başladı , caddenin sonu geldi . Yan sokaga geçti ve sokagın sonu geldi .

Hala katil ortada yoktu . Bu duruma içten içe sinirlenmeye başlayan Sta hızlı adımlarla saga sola vurup ses çıkartma suretiyle ilerlemeye başladı . Semtin altını üstüne getiren Sta artık yorgun düşmüştü . Bir duvar kenarına çöktü ve nefeslenmeye çalıştı . Yaklaşık yarım saat duvar kenarında dinlenen Sta , tekrar ayaga kalktı ve aynı caddeleri tekrar yürümeye başladı . Saat iyice ilerlemişti , sokakta kimse kalmamıştı . Binalarda ki ışıklar bile sönmüş , semt ahalisi çoktan uykuya dalmıştı . Bir kaç tur attıktan sonra , artık bişey bulamayacagının farkına varan Sta , eve dönmesi gerektigi kararını aldı . Eşine gitmesi gerektiginin ve biraz dinlenmesinin kendisine iyi gelecegini düşündü ve uzun caddede arabasına dogru yola koyuldu . Arabasına yaklaştıkça bir degişiklik farketti , bir an gözlerine inanamayıp duraksadı ve kendisine gelmeye çalıştı . Yaklaştı , yaklaştıkça durum kötüleşti . Arabası paramparça edilmiş , lastikleri patlatılmış ve camları kırılmıştı . Araca ulaşan Sta önce etrafına bakındı , hiç kimse yoktu . Daha sonra aracın içine dogru kırık camdan kafasını uzattı . Aracın koltukları , döşemesi adeta lime lime edilmişti . Küfür ederek camdan başını çıkardı ve tam o anda gözüne birşey çarptı . Aracın üstünde bir cüzdan duruyordu , bu kendisine ait olan cüzdandı . Cüzdanı alan Sta içine bakmak istedi . Arkasını dönüp araca yaslanacaktı ki , biriyle karşılaştı . Bu katilin ta kendisiydi . Boguk bir ses ile "İyi Uykular" cümlesini duyabildi sadece . Katil hızlı bir hareketle Stanın kafasına vurdu .

Sta , gözlerini açmakta zorlanıyordu . Gözlerini ovuşturmak istedi fakat yapamadı elleri baglıydı . Hayata tamamen ters bir açıdan baktıgını farketti . Yerde sag kolu üzerine yatırılmış vaziyette idi. Oda tamamen karanlıktı sadece küçük bir ışık serpişmesiyle yerdeki sıvının kendi kanı oldugunu farketti . Bacaklarında , boynunda ve karın bölgesinde yüksek bir acı hissetmeye başladı . Başını biraz egmek suretiyle üzerine baktı ve gördügü manzara hiç iç açıcı degildi . Kıyafetleri paramparça olmuş , öldüresiye dayak yemiş ve kana bulanmıştı . Bir süre sonra karnının sag tarafından gelen bir acıyla irkildi . Karnına dogru bakan Sta , apandisitinin tam üstünde bulunan deri bölgesine X işaretinin bıçak ile atıldıgını farketti . Derin bir yara degildi fakat hala kanamaktaydı . Bir süre tekrar baygınlık geçiren Sta , sogugu hissederek uyandı . Çevresine bakmaya çalıştı fakat her taraf karanlıktı . Kapı açıldı ve üst kattan bir ayak sesi duymaya başladı. Ayak sesleri gitgide yaklaştı . Tam o sırada Sta , büyük bir bıçak ile üzerine dogru gelen bir varlıgı farketti .