Sabah uyandığımda Lip'in kanepede uyuya kaldığını gördüm. Black ve Eleanor lip'in karşısındaki kanepede oturuyordu.Sürekli Lip'in yüzüne bakıp gülüyorlardı.Lip'in yüzünde ne olduğunu merak edip kalktım.Kalktığımı gören Black,parmağını dudağına getirip sessiz ol işareti yaptı.Lip'e sessizce yaklaşıp suratına baktım. Yüzünde tükenmez kalemle yapılmış olan resimler vardı. Sarı renkle boyanmış,çiçek resimlerini Eleanor'un yaptığı belli oluyordu. Black cebindeki telefonu çıkarıp Eleanor'u,Lip'e doğru itti. Eleanor lip'in yanına usulca yaklaşıp poz verdi. Black'in fotoğraf çekeceğini anlamıştım. Flaş patladığında Lip korkarak uyandı. Ayağının altında duran şampanya şişesini yere düşürdü.Tam o sırada içeri Funky girdi. Şampanyanın halının üstüne dökülüşünü izledikten sonra, bakışlarını kanepeye çevirdi. Yavaş bir şekilde kanepeye ilerleyip biranda kendini kanepeye attı. Kanepeye oturduğunda ''o halı annemin hayattaki en değer verdiği 2. şeydi'' dedi. Bakışları Funky'e özür diler gibi olan Eleanor ise hemen yerdeki şampanya şişesini alıp mutfağa yöneldi. Birkaç dakika sonra elinde bir bezle geri dönmüştü. Funky kafasını halıdan kaldırınca Lip'in suratını gördü ve biranda gülmeye başladı. Odadaki sessizlik Black ve Eleanorun'da gülmesiyle bozuldu.Lip uyku sersemi olduğu için etrafına bakıp duruyordu. Sonunda nefes almak için gülmeyi kesen Funky hızlı bir şekilde''yüzün'' dedi. Lip bir anda yerinden fırlayıp salondaki büyük aynanın yanına koştu. Yüzünü gördüğünde biraz sırıtsa da çok geçmeden suratındaki sırıtmanın yerini kızgın bir ifade aldı.Black'e dönüp yüksek sesle konuşmaya başladı.
Lip: Komik olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Black: evet düşünüyoruz.Peki ya sen nöbet tuttuğunu mu düşünüyorsun?
Lip: uyuduğumda güneş doğmuştu.
Black: Ben su içmek için kalktığımda uyuyordun.gökyüzünde ise güneş yerine ay vardı.Tabi sen aya güneş demiyorsan.
Lip: Her zaman sorun bendim ve ben kalacağım değil mi?
Funky: Hadi ama bu gün tartışmasanız.
Lip: sen karışma bence Funky. Sonuçta bu evde hiçbir iş yapmayan tek kişi sensin.
Funky: Söyleyene de bakın sabahtan akşama kadar içen,akşam da sızan kişi bana iş yapmıyorsun diyor.
Lip, Funky'nin üstüne yürüdü.Black Lip'in gömleğini kendine doğru çekti. Gömleğin düğmelerinden biri kopup yere düştü. Lip arkasını döner dönmez aynı sinirle Black'in üstüne yürümeye başladı. Black'in yanına geldiğinde yumruğunu havaya kaldırdı ve Black'in omzuna hızlı bir şekilde vurdu.Black yediği darbeden sonra yere düştü.Black karşılık vermeden elini havaya kaldırdı ve dur diye bağırdı. Lip kendini tutamayıp yerdeyken de vurmaya devam etti.
Lip'in kolunu tuttum ve kendime doğru çekmeye çalıştım ama başarısız oldum. Saniyeler içinde Funky de olaya dahil olduğunda ancak Lip'i uzaklaştırabildik. Kısa bir süreliğine Lip'in gözlerini gördüm.Gözlerinin akı ilk ayırdığımızda simsiyahtı ama saniyeler içinde beyaz halini geri aldı.Bunu benden başka kimse farketmemişti.
Black'i ilk defa böyle görmüştük. Lip'in gücündeki birinin onu bir yumrukta alaşağı etmesi imkansızdı. Black yerden kalktığında omzunun duruşundan çıkık olduğu anlaşılıyordu. Funky'e doğru yürüdü ve omzunu gösterip konuşmaya başladı.
Black: şimdi söyleyeceğim şeyleri harfi harfine benim üstümde uygulaman lazım.
Funky: Neden ben? neden diğerleri değil?
Black: çünkü Lip'i tutmasam,bu halde olan sen olacaktın.
Funky: tamam... Söyle.
Black: elimi selamlaşır şekilde sana uzatacağım. Sende bir anda çekip geri bırakacaksın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
evrim
Science FictionBir günde tüm dünyanın değişeceğini ve bir daha eskisi gibi olamayacağını düşünün. Ve bu değişimin bir meteor sayesinde olacağını... Şehri düzende tutmak için kanunların yarısından fazlasının değiştiğini... Hayatta sadece yeni düzeni kurmak için çal...