Costa

10 2 1
                                    


      Uyandığımda başımın altındaki çantayı elime alıp ayağa kalktım. Bizimkilerin yanına yürüdüğümde Black'in sapasağlam ayakta olduğunu fark ettim. Black beni gördüğünde bağırarak ''Ne yani Ashley'in sivri dişleri, Effie'nin keskin saçları ,Eleanor'un elektriği, Lip'in olağanüstü gücü,Funky'nin hassas duyusu ve senin güzel görüşlerin var. Benim de yanıcı tükürüklerim. Bana düşen yeteneğe bak... Artık düşmanlarıma bir lama gibi tükürürüm.''dedi ve kahkahayı bastı. Lip her an abisine bir şey olacakmış gibi yanında dikiliyordu. Black bu ilgiden fazlasıyla sıkılmış olmalıydı çünkü her bulduğu fırsatta Lip'ten uzaklaşıyordu.

     Bulunduğumuz ormandaki ağaçlar olabildiğince uzundu. Kuş sesleri neredeyse kulaklarımızı ağrıtırcasına yüksekti. Güneş tam tepede olduğu için güneş ışınları ağaçların dalları arasından  süzülüyordu. Effie'nin saçından yansıyan ışık hüzmeleri bazen gözlerimizi kamaştırıyordu. Black yolun kenarından istikrarlı bir şekilde gideceğimiz yere doğru ilerliyordu. Funky şimdiden yorulmuş gözüküyordu.Çok geçmeden yol kenarında bir süpermarkete rastladık. Black işaret parmağıyla kameraları gösterip gruptan durmasını istedi. Black elimdeki para dolu çantayı almak istedi. Çantayı uzatmadığımı gördüğünde ufak bir gülümsemeyle benim de onunla gelebileceğimi gösteren bir el hareketi yaptı.Markete girdiğimizde yol boyunca su ve yemek ihtiyacımızı karşılayabilecek kadar ürün aldık. Marketten çıkarken kasiyer arkamızdan bağırdı.Arkamıza baktığımızda kasiyerin elindeki pompalı silahın namlusunu bize doğrulttuğunu gördük. Black kapının hemen dışındayken elini havaya kaldırıp poşetleri yüksekten yere bıraktı ve yüzünü kasiyere döndü. Aynı hareketleri benim de yapmamı kısık bir sesle söyledi. Bulunduğumuz alanı bizimkiler kolaylıkla görebiliyordu. Kasiyer hızlı bir şekilde elini telefona uzatıp ''Başınıza çok büyük bir ödül kondu kusura bakmayın.''dedi. Telefonla kısa bir görüşme yaptıktan sonra bizden yere yatmamızı istedi. Black tam yere çökerken Lip adama bağırarak ''bu sizin oğlunuz galiba ?'' dedi. Adam Lip'e döndüğünde oğlunun kafasına Lip'in bir silah dayadığını gördü. Adam elindeki silahı hiç düşünmeden yere attı. Lip adamın yanına yaklaşıp yerdeki silahı aldı ve çocuğu adama doğru itti. Sakin bir şekilde adamdan arabanın anahtarlarını istedi. Adam çekmeceden aldığı anahtarları Lip'in avucunun içine koydu. Lip anahtarları havaya kaldırıp arabaya doğru yürümeye başladı. 

           Black arabanın kontağını çevirdiğinde siren sesleri duyuldu. Sesler çok yakından geliyordu ama görünürde polis arabası yoktu. Black gaza basıp hızlı bir şekilde yola çıktı. dikiz aynasından sonunda polis arabası görüldü. Arabanın içindeki herkes arka camdan polis arabasına bakıyordu. Sonunda beklenilen ikaz megafondan geldi. ''Arabanızı sakin bir şekilde kenara çekin.'' Lip elini çantanın içine soktu ve içinden bir tabanca çıkardı. Black Lip'e bağırarak ''Ön lastiği vurmak için 1 atış şansın var ıskalarsan ateş açarlar . Arabanın içi çok dolu olduğu için sıktıkları bir kurşun bizim için ölümcül olur.'' dedi. Lip usulca arabanın camından dışarı sarktı. Birkaç saniye nişan aldıktan sonra atışını yaptı. Polis arabası sağ tekerleğine yediği kurşunun etkisiyle hakimiyetini kaybetti ve yolun köşesine park etmiş bir araca çarptı. Black'in gözleri otobandan çıkış yolunu arıyordu çünkü bu otobanda dümdüz devam ederlerse polislerin onları bulması çok daha kolay olacaktı. Black sonunda çıkış yolunu buldu ve hiç düşünmeden direksiyonu sola kırdı. Ani dönüşün etkisiyle araba içindeki herkes sağdaki camlara yapıştı. Funky bağırarak''Benim yanımdayken bir kere olsun şu silahları ateşlemeseniz.''dedi ve elini kulağına götürdü. Effie cebinden çıkarttığı peçeteyi Funky'e uzattı. Kulağının şiddetli bir sesten sonra kanamasına alışmıştık. Black dolu sayılabilecek bir otoparka giriş yaptı. Arabayı otoparkın ikinci katına çektikten sonra marketten aldığı yiyecekleri arabanın kaputunun üzerine koydu ve ''Hızlıca yemeniz lazım fazla zamanımız yok.'' dedi.

evrimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin