-R-5

0 2 0
                                    

"Gerizekalı neymiş salakmışım! senin eben salak!O kodo boronon ! Borodoko tok yobonco sonson!(Anlamayanlar için O kedi buranın.Buradaki tek yabancı sensin.)

Kanayan dizime baktım. "Gösterim ama Ben ona ha-ha sanıyor beni sahipsiz.Babama dava açtırayim da görsün hem kasten adam yaralamaktan hem de çocuk kaçırmadan. "Hala yoldaydim. Ve evet nereye gittiğimi bilmiyordum. Galiba yanlış yondeydim. Ama birkaç dakikadır bir motorun takip mesafesinde olduğunu görüyordum.Ama yanlış da görmüş olabilirim. Arkama son bir kez baktım. Motor durmuştu. Benim tabi götüm tutuştu -çok ayıp - seke seke koşmaya başladım. Cantamdaki paraya göz dikmiştir belki. Bir anda kolumu biri tutunca avazım çıktığı kadar bağırdım. Elini ağzıma koyunca  debelendim. İşe yaramayinca son kuvetimle elini disledim. Elini çektiğinde cantamla vurmaya başladım. "Sapık! Sapık! Pis sapık seni!"bileklerimi sımsıkı tutup kaldırınca şeyi yediğimi farkettim, seyi ayvayı. "Dur ! Dur! " Yüzüne bakmayı bile düşünmediğim sapığa baktım. "Iguana suratlı mutasyon geçirmiş ayı? " Yüzüme anlamayarak baktı. "Ne ?" Kollarımı sertçe bırakınca zaten tüm gücümü iguana suratlı mutasyon geçirmiş ayıyı dövmek için harcadigimdan dengemi kaybetim ve gözlerimi kapatim.  arka arka giderken belimde bir sıcaklık hissetim .Yavaşça gözlerimi açtığımda işte onunla  fazlasıyla yakın olduğumu farkettim. "Herzaman  böyle sakar misindir ? " Başımı anlamsızca  yukarı aşağı salladım. Sıcak nefesi yüzüme değiyordu ve bunun üstüne beni tuhaf hissetim en güzel kokusuyla da iyice mayışmıştım.Sırıtarak bana bakti. "Bana bakman bittiyse birakabilirmiyim?" Gozlerimi kirpistirdim ve hiç de kibar olmayan bir şekilde "Ha?" Dedim yine sırıtı. Aslında yakışıklı çocukmuş. Yani daş gibiymiş. Ne diyorum ben?  Başımı iki yana salladım "Şey , E -evet." Dengemi sağlayıp üstümü silkeledim ve yerdeki  çantamı aldım. " Niye manyak gibi vurup disliyorusun? " Kollarımı birleştirerek ."Peki sen neden manyak gibi böyle ıssız bir yerde  arkadan gelip adını  söylemiyorsun? "Alayla baktı. "Yani sana durduk yerde adımı söylemem mi gerek ?"

"Issız bir yerde!Şey ama... doğru olabilir...adını bilmiyorum sonuçta.Ama gelip 'Ben iguana suratlı mutasyon geçirmiş ayı ' diyebilirdin "

Gözlerini devirdi. "Diyemezdim çünkü ismim 'Iguana suratlı mutasyon geçirmiş ayı ' değil.Ve bana böyle seslenme.  " Yüzüme kendimden emin bir gulumseme yerleştirdim. "O zaman... Bana ismini söyle iguana suratlı mutasyon geçirmiş ayı. " yine o alaylı siritis.

"Okulda öğrenirsin. Beni tanımayan yok orada.Burada da ogrenebilirdin ama pek sevmedin herhalde. "

"Barın neyini seveyim? Ayrıca daha 17 yaşındayım. Zaten içmek istesem orada içmem. Çok tuhaf bir yer."Uzun uzun baktı ama o gözleri tamamen buzdan duvar gibiydi. Sonra dizindeki  Yarama baktı. "Çok acıyor mu?" Kaşlarımı çattım ve cırladım. "Derimi destin be!" Kulaklarını kapatı."Cirlama be !" İyice onu suzdum. "Sen niye geldin helalik mi alacan ?Hiç uğraşma benim hakkım sonuna kadar sana haram! Çocuğumu da aldın! Kedişim ne acı çekiyordur şimdi! " Yüzüme baktı. "Sen gerçekten anormalsin! Ben şey için geri döndüm. " Anormal mi?Yok bence ben  gayet de normalim. "Hiç boşuna uğraşma olum plakani aldım ismini de yarın öğrenirim. Babam da ertesi gün dava açar. Bak dizimin halına !"

"Tamam ! Ne çok konuşuyorsun. Merih sus! "Motoruna baktı  sonra dönüp bana bakti sonra da dizime. "Tamam gel ben bırakırım seni " kolarimi birbirine dolayıp yüzümü onun yüzüne bakmayacak şekilde döndüm. "Ben senin motoruna binmem. "Aslında iyi fikir olabilirdi. Yani buradan eve gitmek için taksi tutmam gerekirdi ve bu harçlığımın tamamı demekti. "Sen bilirsin. " Biraz ısrar etmesi gerekiyordu. Samanyolu oyunculuğu start. "Aaaaaah!" Diye bağırıp kendimi yere bıraktım. "Noluyor? " Dizim yeterince kötüydü.Bu da rolümu kolaylaştırdı. "Bilmiyorum bir anda çok fena acıdı. Bacaklarım tasiyamadi. "İnşallah yeqmiştir. Oflayip beni kucağına alınca gözlerim fal taşı gibi açıldı ama düşmemek için refleks olarak bir kolumu boynuna koydum. İşaret parmağımı ona doğru salladım. "Bak orama burama dokunma!Yoksa 'İmdat! Sapık var! ' diye bağırırım sonra da seni polise veririm ha!" Bana bakınca yine o yakinliktan içimde o tuhaf duygu geri geldi ."Sana dokunmadan seni taşıyamam salak kız." Kaşlarımı çattım. "Çocuğa bak ya !Hem benim dizimi paramparça ediyor hem de hakeme ediyor. Bak bağırırım! Demek bunu istiyorsun! Im-" Beni belimden kavrasada şuan kucağında değildim  bacaklarımı kaldırdığı eliyle ağzımı kapatmıştı. "Allah için sen bağırma. Hayatımda bu kadar iğrenç bir Cirlama duymadım. "Ve kazandım. Beni yavasca motora bıraktı ve kendi kaskını verdi. "Eee sen ne etcen? "
"Benim kafam sağlamdır. " sirittim. "İçi boş olunca tabi darbe alsa da birşey olmuyor. " Bana yaklaştı. Nefesim kesildi. Kalbim durdu. "Senin  daha çok ihtiyacın var gibi geldi zaten bir gram var o da gitmesin diyerekten. " kaşlarım yine çatıldi. "Gerizekalı. " kaskı ona uzattım. "Sen bilirsin. "Kaskı takip önüme oturdu. "Evin nerede? " Kaşlarımı çattım. "Ne yapacaksın benim evimi?"

"Gerçekten gele gele sen mi geldin İstanbula?Keşke daha sert itseymisim ?" Kaskı çıkarıp omzunun üstünden bana bakti. "Evinin adresini bilmeden nasıl seni oraya bırakayım ."
Çocuk haklı beyler hanımlar. "Sen sür ben sana düz gir falan derim. " Alayla sırıtıp bana bakti. "Eğer evinin yolunu bilseydin kaybolmazdin değil mi? Sokak adı filan ver ." Çocuk yine haklı beyler hanımlar ."offf tamam !Tuana sitesi diye biliyorum başka birşey yok. " yine birden döndü. "Tuana mi? Hangi Tuana?" Eski sevgilisi mi acaba? "Şey sen tanımazsın ki babamın arkadaşının sitesi adamın ismi neydi... Ha Cihan Varkal. Ama sen tanımazsın şey sen beni en iyisi okulun orada ki durağa bırak sen , bende ne yapayım bulurum bir çaresini. " Duygu sömürüsü... "Tamam ben neresi olduğunu anladım. Sen sıkı tutun. " Motorun kenarlarından tutundum. "Tutundum. Ama sarılmam aklında bulunsun. " Motorun çalışma sesi geldi."Hı-hı kesin öyle. " Motorun hızıyla öne doğru savruldum ve çocuğun beline öyle bir sarıldım ki... Ayh yine rezil oldum kankisler.

-----
Motor durunca derin bir nefes verdim. O neydi be? Flash 'a meydan okudu resmen. "Biliyorum sarılmaya doyulmayacak biriyim ama senin için üzgünüm geldik. "Ellerimi hemen çektim. "Ne demiştin? 'Sarılmam aklında bulunsun! ' sarılmadın ırzına geçtin resmen !" Ağzım o şeklinde açıldı. "Terbiyesiz!" Motordan inmeye çalıştığımda bana yardımcı olmak için kolumu tutu. Aklıma gelen şey ile hiddetle döndüm. "Ayrıca ben öyle konuşmuyorum!" Sırıttı ."Nasıl konuşmuyorsun? " Düşündüm. "Üstüne basılmış ördek gibi! " Motordan yavasca inmeme yardımcı oldu. "Siteye baktı sonra bana döndü. "Kaçıncı kata oturuyorsun?" Şüpheyle baktım. "Ne yapacaksın? " Alayla sırıtı. "Eğer yüksekte oturusan ölürsün ondan çok sakarsin.Gelip kurtarmam üstelik. " Gozlerimi kısarak baktım." Merak etme yüksekte oturmuyorum. 3. Kata oturuyorum bak !" Parmağımla daireyi de gösterdim. Ah herşeyi parmakla gösterme hastalığım ."Şura-ayh sana neden açıklama yapıyorum ben!"Çantamı da alarak seke seke hızla sitenin içine girdim.

Vuuuu kendi rekorumu kırdım !  😂
971 kelime !

RenksizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin