Dün neyseki babam evde değildi. Yoksa ağzıma... neyse
Aslında onunla yani iguana suratlı mutasyon- ayh ismini öğrenmeliyim galiba ya da başka bir takma ad bulmalıyım. Neyse işte onunla konuşurken saatin kaç olduğunu anlamamışım ve bu çok tuhaf... Ben hayatım boyunca hep abimden dolayı mükemmel olmak zorunda hissetim çünkü annem ve babamı mutlu etmek istedim. Bunun için hayatımda sadece ders vardı. Hiç dostluk kuramadım. Hiç sevgilim olmadı. Ve annemi kendime sevdirmek için vazgeçtiğim şeyler için kendimi kötü hissediyordum. Ama bu duyguyu hiç hissetmemiştim. Benim hayatımda arkadaşlık, aşk filan yoktu. Benim hayatımda Abim ve babam vardı annemde vardı ama artık yok...Bu duygunun daha önce bir erkekle bu kadar yakın olmadığıma bağlıyorum yani bağlamak istiyorum.Sonucta adını bile bilmediğim üstelik daha tanışalı 1 gün olan bir çocuğa neden böyle şeyler hissedeyim ki ? Evet, evet bence de.
"Pardon !Çok özür dilerim !" Kendisine çarptığım kız mahcup bir ifade ile özür diledi. Bende gerçek dünyaya dönüp Dağılan kitaplarını toplamasına yardım ettim."Yok ben özür dillerim. Önüme bakmiyordum. "Cantasina topladiklarimi ve onun topladiklarini koyup fermuarı çektim."Şey..Ben Beril." Uzatığı elini gülümseyerek sıktım. "Bende Merih ,ismim çok güzelmiş. " Sen gülümsedi. "Seninde Merih." Etrafa bakındım.Kimse yoktu. "Çok mu erken geldik yoksa çok mu geç? "
"1 dakika once zil çaldı ondan acele ediyordum. "Okul binasına doğru yürümeye başladık. "Eee sen ne zamandır bu okuldasın? " Hesaplama yapar gibi gözlerini kisti. "3 sene oluyor. Sen daha yeni geldin herhalde?" Bende hesaplama yapar gibi gözlerimi kıstım. "3 gün oluyor. " Güldü. Bende güldüm. Motor sesi gibi bir ses çıktı Beril'in ağzından saskinlilla baktım. Ama bu Beril deb değildi. Bu o çocuktandi. Gürültüyle okula girdi ve hızla parketti tam da dibime . Bana göz ucuyla sırıtarak baktı. Hemen Beril e doğru döndüm. Ama göz ucuyla okul binasına girişini izledim. "Ya sana birşey soracağım. " Beril bana bakti. "Sor? " dedi merakla ."Şu çocuk kim ya? Yani şeyden merak ettim okulun ağası filan mı motorla geliyor filan." Beril çocuğun arkasından baktı. "Dogru bildin okulun ağası! Uzay o okulda ki tüm kızlar ona hasta! Gerçi bu okuldan kimin eli kimin cebinde belli değil ama..." Uzay... güzel isim.
Başımı yavasca salladım ve okul binasına doğru yürümeye devam ettik."Tuhaf birine benziyor. " Beril kikirdadi. "Zaten oyle yani bana göre. " 11 lerin katına gelmiştik artık.Beril üzüntü diye düşündüğüm bir ifadeyle bana bakti. "Yollarımız ayrılıyor mu? " üzüntüyle basimi salladim. "Ben 11 -A 'dayım .Tenefuslerde gelebilirsin istersen." Mutlulukla "Çok isterim! Bende 11-C 'deyim. Şey sana telefon numaramı da vereyim sonra unuturum. " Birbirimizin telefonlarını aldıktan sonra sınıfa doğru yöneldim. "İkinci günden kanki buldun demek." Yanımda beliren kişiye baktım. "Şey... evet." Berkay fazla cana yakın bir gulumseme sergiledi bende gülümsedim. "Neyse sonra görüşürüz!Ders başladı! " diyerek kosarak sınıfa yöneldim.Gabi yine önüme bakmadığım için birine çarpmıştım.Ve herzaman ki gibi yere kapaklanmistim. Üstümü silkeleyerek ayağı kalktım. "Çok özür-" başımı çarptığım kişiye çevirince durdum. Uzay denilen çocuk.Okulun ağası.Iguana mutasyon geçirmiş ayı ve nicesi
"Bakıyorum da sekmiyorsum artık. " Dizime baktım. Yara bandını da mı gormuyon karşim. "Şey evet geçti. " Sınıfa baktım. Hoca icerdeydi. İkinci günden geç kalmıştım. Ofladım. "Yine sakarlığını dogruldin. " Anlamayarak yüzüne baktım "Hı? " Alayla sırıtı ve ben Ofladım. "Seninle uğraşamam dersi kaçırıyorum. Kapıyı çalarak içeri adım attım. " Geç kaldınız hanımefendi disarda bekleyin. "Ama-" Ölmüş ama bir dua edeni olmayan kadın gözlüklerini çıkardı ve bana bakti. "Dışarı!" Ofladım ve geri geri gidip sınıftan çıktım. Öğretmen Uzayı görünce keyiflendi. "Ooo Uzay efendiler de teşrif etmişler. " Uzaya kötü kötü baktım. "Disardayim zaten ben hocam!" Öğretmenin bakışları bana döndü. "Mavi gözlü kapıyı kapat!" Kapıyı yavasca kapatim. Sonra oflayarak kapının yanındaki duvara yaslandım. Sinirle Uzaya döndüm. "Senin yüzünden yok yazilacagim! " Yanıma gelerek o da duvara yaslandı. "Yazilmyacaksin. " Yine sinirli bakışlarımla ona baktım. "Nasıl bu kadar emin oluyorsun acaba?Okulun agasisin diye yazilmiyacaksin hava hoş tabii!" Bana göz ucuyla baktı. "Ne bakıyorsun! " Acaba ne düşünüyor? O kadar soğuk ki gözleri ne düşündüğünü anlamak mümkün değil. "Geç kalma sebebin başka olmasın? " Kaşlarımı kaldırarak baktım. "Neyden bahsediyorsun sen ?" Gözleriyle koridor işaret etti. "Berkay la yuruyusunuzden bahsediyorum. Umutlanma sakın Berkay tüm kızlara karşı öyledir. " Hala ne dediğini anlamiyordum. "Niye umutlaniyim ki?" Ve sustu.Dedigini anlamam 5 dakika sürdü "Ayrıca Berkay bana niye baksın Uzay?" Sırıttı. "Tercihleri hep vasatır. "SALAK! Yadlandigim duvardan kalkıp gitmek üzere iki adım atım ."Beni iyi arastirmissin. " Yine ona döndüm. "Ne araştırması? " Uzay sırıtarak yanıma geldi yine dibimde yine nefesim kesildi ve yine kalbim durdu. "Ismimi öğrenmişsin kime sordurdun? " Alayla gülümsedim. "Demin hoca seslendi ya zeki !" Alayla sırıtı. "Okulun ağası olduğumu kim söyledi? " Gulumsemem bozuldu. "Ben...Ben tahmin ettim. Ayrıca okula araçla gelen başka öğrenci görmedim. " Yalanlar. Yalanlar. Başını' hıhı bende yedim ' der gibi salladı. "Off seninle uğraşamam!" Kolumdan tutup beni çevirince gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Ne-ne yapıyorsun? " kekeledim mi ben? "Eğer Berkay'ın sana bakmasını çok istiyorsan sana bazı taktikler verebilirim. Mesela gidip numaranı verebilirsin ama bu çok işe yaramaz sen bence direk git kucağına otur.Hem daha kolay hayır diyeceğini sanmı-" Gözlerim daha da açıldı ve kaşlarım da kalktı. Diğer elimi vurmak için kalırsam da bilegimden tutu. Kurtulmak için debelendim . Gözlerimde dolmuştu. Beni olmadığım bir şey ile itham ediyordu. "Bırak! " Bileklerimi kurtarmak için debelendim. Bileklerimi bıraktı aynı zamanda beni 2 adım uzaklaştıracak kadar itti. Yüzüne tiksinerek baktım. "Sen ve senin gibiler... sizin zihniyetiniz duzeltilemez. Kimseyi bununla suclayamazsin. O dediğin gibi olabilmem için senin beni bir yerde görmüş olman lazım ama ben hayatım boyunca kimseyle böyle birşey yapmadım. Ve senin bu soylediklerinide hakkedmiyorum .Aptal çocuk! " Kosarak okul bahçesine yöneldim.
----
"Seçmeli ders olarak neden sadece 4 tane var ?" Berik e baktım. "Herkes sadece onları secebiliyorda ondan.Sen de mecburen onlardan 2 tane seçmelisin. " Seçmeli dersler kagidina baktim . "Sen ne seçtin?" Beril hesaplama yapar gibi yine gözlerini kıstı. Her düşündüğünde böyle yapıyordu. Beril'i incelemeye koyuldum. Ilk tanistigimda bu fırsatı bulamamıştım .Bembeyaz bir teni vardı.Sanki hiç güneşe çıkmayan bir vampir gibiydi. Benimde ten rengim beyazdı ama bu kadar da değil. Kıvırcık siyah saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Çok güzel bir kızdı. Ama galiba bunun farkında değildi. Bana döndüğünde rengi zümrüt yeşili gözlerine baktım. (böyle bir kızın var olduğunu sanmıyorum o yüzden birini bulamadım ) "Müzik ve psikoloji.Bedende ayrılıyor yüzme , koşu ve voleybol gibi onuda seçmelisin . Ben atletizm seçtim. " Galiba hiç ortak noktamız yok."Keske resimi secseydin. Müzikle alakalı en ufak fikrim yok. " Kikirdadi. " Eğer viola ve piyano calmasaydim seçerdim. " ıslık çaldım. Aslında çalamadım .Sadece tükürükler çıktı ama olsun!
"Yetenekli kız! Psikoloji de sevemem zaten benim psikolojim bozuk!" Kikirdadi. . "Zorunlu olarak astronomi sececeksin yani..." Başımı salladım. "O zaman ben Resim ve... astronomi secicegim. " Kağıdı duvara yasladım ve kalemle üç kutucuğu doldurup adımı , soyadımı , numaramı , sınıfımı yazıp imzamı attım. "Ben bunu müdüre verem de kurtulam." Diyerek öz türkçemi konuştum. Gülümsedi bende elimi sallayıp kosarak asansöre yetiştim. Üst kata çıktığımda kağıdıma bakarak müdürün odasına ilerliyordum ki yine birine çarptım. Yine ben ve sakarlığım! Yine yere yıkıldım ve kağıdım elimden gitti. Çarptığım insana baktım ama insan demekte zorlandım. Uzay. Uzayda kaybolusuca!
Elinde kağıdımı tutuyordu. "Resim? Astronomi? " Göz devirip üstümü silkeledim ve kağıdı vermesi için sol elimi uzattım. Elime baktı. Ona bakmamak için müdürün odasına bakıyordum. İç çekerek kağıdı bana verdi. Müdürün odasına yonelmisken bileğimi tutu. "Dur. Şişt çocuk! " elimden kağıdı aldı ve çocuğa verdi." Müdürün masasına bırak şunu. Eger niye kendi getirmedi diye sorarsa Uzay ondan birşey rica etti dersin. " Çocuk başını salladı ve kağıdımı alıp müdürün odasına yöneldi. Uzaya baktım. "Ne yapıyorsun? " Geniş omuzlarını kaldırıp indirdi. "Centilmen mi kesildin şimdi? " gözümle çocuğa baktım. "Emirle yaptırtsanda. " sırıtı. "Gerizekalı! " diyip arkamı dönüp yuruyeceken yine kolumu tutu. "Tamam tamam.Saka yaptım. " Beni suzdu."Ama şu bir gerçek o amigo kız etegiyle bir şeye benzeyebilirsin." Yine gidecek iken yine durdurdu. "Şaka şaka! " yüzümü gösterdim" Yaptığın bu şey nef?Nasıl bir özür dileme şekli? ""Ben özür dilemem. Ama telafi etmeye çalışırım.Sana haksızlık yaptığımı farkettim kusura bakma. "Kaşlarımı kaldırdım.
"Kusura bakma? Uzay birine çarparsan 'Kusura bakma 'dersin .Biriyle buluşacağını unutursan 'Kusura bakma ' dersin.Birine surtuk muamelesi yaptığında 'Kusura bakma ' diyemezsin. " Son lafı söyleyip onu orada yapayalnız bıraktım.
Yeni bir rekor! 1277 kelime!