Blondie - One Way Or Another (Bölüm şarkısı)
****
'' Harry, Tanrım nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. ''
'' Ne oldu, Effie? Bilmem farkında mısın ama telaşlanıyorum. '' dediğinde boğazımda bir yumru oturmuştu.
Biz evliyiz ama sonuçta daha çok erken. Yirmi yaşındayız ve Harry bu bebeği istemeyebilir. İstemezse o zaman ne olur? Tanrım ben ona kıyamam! Bunu yapacak kadar cani olamam. Sonuçta o bizden bir parça. Benim ve Harry'nin genlerini taşıyan güzel bir parça.
Biliyorum o şu anda tohum tanesinden daha küçük ama o benim bebeğim. Ona ne olursa olsun kıyamam. Harry gibi yeşil gözlü; benim ve Harry'nin saç rengi karışımında olan bir saç rengi, kıvırcık bukle bukle saçları, tombik tombik parmakları olan.
Eğer böyle yaparsam birazdan heyecandan daha çok gerileceğim ve bu bebeğe zarar verir. Louis ile konuştuk Harry'nin tepkisi ne olursa olsun üzülmememi söyledi. Bebek için zararlıymış.
O benden daha çok şey biliyor ama anne olucak benim, Harry'de baba. Harry sağ elini kaldırmış bana sallıyordu.
'' Hey Eff, dünyadan Effie'ye beni duyuyor musun? " dediğinde beynimdeki saçma düşüncelere; kafamın içinden çıkmaları ve çok uzaklara gitmeleri içim komut verirken, Harry'e odaklanmak için tüm dikkatimi toplamaya çalışıyordum. Gidin!
Hemde hemen çok uzaklara mümkünse kıta'yı hatta dünyayı terk edin. Bu düşünceler beni yiyip bitirecek. Tanrım ağlayacağım.
'' Harry bana su getirir misin? '' dediğimde 'Olur' anlamda kafasını aşağı ve yukarıya doğru salladı.
Oturduğu krem ve beyaz'ın hakim olduğu koltuktan kalkarak mutfağa doğru ilerledi. Sakin olmalıyım. Ellerimi sarı saçlarıma geçirerek geriye doğru ittirdim. Heyecandan ya da telaştan olsa gerek saç diplerime kadar terlemiştim. Kesin şu anda bir domates salçası gibi kıpkırmızı olmuşumdur.
Umarım öyle bir şey yoktur çünkü Harry bu halime alınıyor. Baba olacak ama kendisinin çocuktan bir farkı yok neymiş efendim, 'Ben onun karısıymışım, benimle neler neler yapmış ve hala ondan utanıyormuşum.' Ne yapalım yani efendim? Doğamda var istemeden de olsa oluyor işte. Yapabilicek hiçbir şey yok!
Harry mutfaktan elinde koca bir kupa bardak ile içeriye girdi. Sıkmaktan terlemiş ellerimi üzerime sürterek bardağı elinden ani bir hareket ile aldım. Kocaman yeşil kupayı aldığım gibi kafam diktim. Su boğazımdan geçerken gezindiği yerleri serinletiyordu, tıpkı yazın ortasında esen hafif bir rüzgar gibi. Bardağımı ağır hareketler ile masaya yerleştirdim.
'' Evet, şimdi başlıyorum. ''
'' Zahmet olacak ama. '' bu söylediğinin üzerine ona gözlerimi devirerek zaten 'Kocaman' bir cevap vermiş oldum.
'' Harry biz evliyiz ve biliyorsun ki bir çok şey yaptık. "
'' Evet, bebeğim ve sen hepsinde harikaydın. ''
'' Harry şimdi muzurluğun sırası değil! ''
'' Tamam seni dinliyorum, aşkım. ''
Bana 'Aşkım' demesi içimden sıcak bir sıvının akmasına sebep oluyordu ama şu anda daha önemli bir konumuz var: 'Bebek'.
''' Harry şey.. I'mmm ''
'' Evet, şey... ''
'' Pff, Tanrım sen yardım et ne yapacağımı bilmiyorum. ''
Bu gerginlik nereye kadar sürecek? Şimdi Harry'ye hamile olduğumu söyleyeceğim ve bitecek mi? Bu mu yani? Yada bebek dünyaya gelene kadar devam mı edecek?
Acaba günde kaç defa tekmeledi?
Ya konuştuklarımızdan etkileniyorsa?
Harry, çocuğumuzun canı pasta çekti.
Bugün hiç tekmelemedi.
Tanrım! Bunları düşünürken delireceğim!
Harry gergin olduğumu anlamış olacak ki kocaman ellerini ellerimin üzerine kapakladı. Benim ellerim terden buz keserken onun elleri nasıl bu kadar sıcak olabiliyordu ki? Tabii burada saattlerdir kıvranan o değil.
'' Tatlım, rahatla ve bana ne olduğunu söyle. '' Tamam işte şimdi yapacağım ağzımdan bir kere çıkacak ve bitecek. Hazırım!
'' Harry, şey ben be- " Kapı zilinden nefret ediyorum!
'' Ben bakarım. '' dediğinde, Harry oturduğu yerden kalkarak evimizin kapısına doğru ilerledi.
Kapıyı açtığında kapıda erkek sürüsü ve yanlarında 3 kız ile karşılaştık. Tahmin edin hadi ama zor değil. Bizim evimizde parti varda Harry ve benim haberim falan mı yok?
'' Parti var. '' diye çığırdı Ashton. Hepsi birer birer içeriye girerken Gemma ve Eleanor'a sıkıca sarıldıktan sonra içeriye geçtiler. Sophia'ya aramıza daha yeni katıldığından dolayı biraz çekingence davranıyordu. Gemma ve Eleanor ile daha yakındım.
Çocukların hepsi koltuklara oturuduğunda bana yer kalmadığını anladım. Daha büyük bir ev lazım. Artık aramıza bir kişi daha katılıyor. Luke otuz iki diş gülümsemesi ile atlamıştı.
'' Hmm Effie ayakta kaldı. '' dediğinde,
'' Yoo '' diyerek Harry'nin yanına ilerledim. Yanındaki yere sıkıştığımda bu sefer Liam atıldı.
'' Ee Harry nasıl hissediyorsun? '' Harry anlamaya zorlandığı bakışlar ile Liam'ı süzerken,
'' Her zaman ki gibi. '' dedi.
Oturduğum yerde huysuzca kıpırdanırken bu sefer Gemma konuşmuştu.
'' Ahh Harry'den ne hissetmesini beklersiniz ki? Harry X - Factor seçmelerine katıldığında bile sevinmemişti. Bence şu an ki tepkisi daha iyi. '' Dediğinde Harry, zavallı meleğim, etrafa anlamamış bakışlar atıyordu ki haklıydı.
Hepsinin kafasını koparacağım!
Bu sefer Josh atıldı.
'' Harry, bu çok güzel bir şey nasıl sevinmezsin? Yoksa istemiyor musun? '' Dediğinde içtiğim su boğazımda kalmıştı.
Şiddetli bir şekilde öksürürken kıpkırmızı olmuştum. Harry elleri ile sırtımı sıvazlıyordu.
'' Şeyy ıım ben kahve yapayım o zaman, Josh sen benimle gelir misin? '' Dediğimde,
'' Tabii " dedi. Mutfağa girdiğimizde kolundan tutarak bir köşeye çektim.
'' Tanrı aşkına, ne yapıyorsunuz? Harry'nin haberi yok. '' Dediğimde ağzı 'o' şeklinde açılmıştı.
'' Ne "
'' Yok işte. ''
'' Daha söylemedin mi? ''
'' Söyleyemedim. Yani tam söylüyordum ki siz geldiniz. '' Dediğimde kollarımı birbirine bağlamış ayağım ile ritim tutuyordum.
'' Hadi, içeriye geçelim. "
'' Tamam. " İçeriye geçtiğimizde tekrar yerlerimize oturduk.
Kahretsin ki aklıma kahve için su koymadığım gelmişti. Ayaklanıp mutfağa doğru giderken Calum'un sesini işittim.
'' Effie, sen kahve içmemelisin. Bebeğe dokunur. " Dediğinde resmen ayaklarım yere sabitlenmişti. Gelde şimdi bunu Harry'e açıkla...
Unutma kahve hamile kadınlar için risklidir, Ef!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry's Baby || h.s
Fanfiction...Harry kucağında Darcy ile içeriye girdi. Hem onu seviyordu hemde bana getiriyordu. Kucağıma verdiğinde gözyaşlarımı tutamadım. Saçları kahverengiydi. Gözlerini tam açamadığı için göz rengini göremiyordum. Ama yanakları tombik tombikti ve sürekli...