Nefes nefese yavaşladım ve kırk dakikalık koşumu tamamlayarak sıralı cafelerden ilkine giriş yaptım . Her adımıma karışan annemin rahatlıkla izin verdiği tek şey akşam üstü koşularımdı .
Cebimdeki titreşim sesini duyduğumda rastgele bir masaya kurulup telefonumu çıkarttım . Mesaj Whatsapp'tan gelmişti .
Gececiler ( bir dolunay ritüeli ) Whatsapp grubu
Özün : Aysu bu grup ismi ne ? Ritüel ne be ?
Aysu : Bence çok havalı .
Özün : Pardon da havalı olan kısmı kaçırmış olmalıyım . İlk okuduğumda gizli bir topluluğa katıldığımı sandım ! Korkudan üç buçuk attım burda !
Aysu : Yine de çok havalı .
Ben : Sakin arkadaşlar . Burdan sizin kolunuza çimdik atamıyorum . Bi zahmet siz kendinizi cimcirin artık .
Aysu : Hallettim .
Özün : Ben de yaptım .
Ben : Aferin size .
Ben : Bir aksilik yoksa bu akşam ağaç evde buluşuyoruz .
Aysu : Kaçış planım hazır benim .
Özün : Benim de tüm programım boş .
Ben : Harika ! O halde 12'de kulübedeyiz . Sakın yakalanmayın .
Özün : Tamamdır başkan .
Aysu : Çok heyecanlandım şuan . Görevinizde bol şans melekler .
Özün : Yine mi aynı konu ya ! Ben neden bu gruptayım ki hala !
Özün gruptan ayrıldı .
Aysu , "Özün" kişisini gruba ekledi .
Aysu , "Gececiler ( bir dolunay ritüeli )" olan konuyu "Dolunayın Melekleri " olarak değiştirdi .
Kıkırdamamı durduramayarak etrafıma bakındım ve bir garson görerek " Bakarmısınız !" diye seslendim . İyi bir sufle keyifle devam eden günüme harika gidecekti .
Siparişimi vererek menüye döndüm ve içecek arayışına koyuldum . Ben menüyü incelemekle meşgulken karşımdaki sandalye gürültüyle çekildi ve birisi masama oturdu .
"Bize iki latte . "
Menüyü indirerek karşımdaki tanımadığım çocuğa bu ne cesatettir yiğidim ! bakışımı attım . Çocuk ise bakışlarımdan zerre etkilenmeden yan masadaki kız grubuna göz kırptı ve çapkınların muhtemelen numaralandırdığı gülümsemeleri gibi bir gülümseme gösterdi .
"Kız tavlamak yerine değerli vaktimi sana harcıyorum bu yüzden o cani bakışlarını üzerimden çek ."
Kızlar ve telefonu arasında mekik dokuduğu bakışları sonunda beni bulabildiğinde telefonunu cebine sıkıştırdı ve kollarını geniş gövdesine bağlayarak geriye yaslandı .
Kendime hakim olmalı ve bir faciaya sebep olmadan amaçsız davranışının payını verip masadan kalkmalıydım . Fakat bunun yerine merakım gün yüzüne çıktı .
"Masama teşrif etmenizi neye borçluyum çapkın hazretleri ?"
Tabirime sırıtan çocuk dar gece mavisi tişörtünün kollarını çekerek kızların dikkatini yeniden üzerine topladı . Bu çocuk cidden işinde uzmandı . Ben de bariz bir şekilde incelemekten çekinmeyerek baştan aşşağı süzdüm onu . Kahverengi gözleri ve saçları vardı . Bu koyuluğa tezat düşen beyaz teni ve ince uzun fit bedeni ile tam da kızların radarına takılacak tiplerdendi .
"Biliyorum beni beğendin fakat üzgünüm güzelim . Sarışınlardan hoşlanıyorum ."
Yüzümü buruşturarak " Bende her kıza mavi boncuk dağıtmayan ve kamu malı olmayanlardan ." dedim . Sonuçta ateşe ateşle karşılık vermek gerekiyordu . Kısa bir kahkahanın ardından yeniden ciddileşerek konuştu .
"Sadede gelirsem sana tek bir sorum var . Ve alacağım tek bir cevap ."
Merakla sorusunu bekledim . İçimden bir ses hiç kolay olmayacağını söylüyordu . Ellerini önünde birleştirerek ciddi bir surat ifadesine büründü .
"Mirza Demiray ile aranda ne geçti ?"
●●●
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
Short StorySosyetenin beş çayında adeta sıkışıp kalmış üç genç kızdı onlar . Her biri gelecekte yaşayacakları süslü hayatın baskısı altında ezilmeye mahkumdu . Fakat onlar özgürlüklerini hayatta tutmaya yeminliydi . Böylece Gececiler doğdu . Ay ışığında orta...