○5○

111 21 7
                                    

Nefes nefese yavaşladım ve kırk dakikalık koşumu tamamlayarak sıralı cafelerden ilkine giriş yaptım . Her adımıma karışan annemin rahatlıkla izin verdiği tek şey akşam üstü koşularımdı . 

Cebimdeki titreşim sesini duyduğumda rastgele bir masaya kurulup telefonumu çıkarttım . Mesaj Whatsapp'tan gelmişti .

Gececiler ( bir dolunay ritüeli ) Whatsapp grubu

Özün : Aysu bu grup ismi ne ? Ritüel ne be ?

Aysu : Bence çok havalı .

Özün : Pardon da havalı olan kısmı kaçırmış olmalıyım . İlk okuduğumda gizli bir topluluğa katıldığımı sandım ! Korkudan üç buçuk attım burda !

Aysu : Yine de çok havalı .

Ben : Sakin arkadaşlar . Burdan sizin kolunuza çimdik atamıyorum . Bi zahmet siz kendinizi cimcirin artık .

Aysu : Hallettim .

Özün : Ben de yaptım .

Ben : Aferin size .

Ben : Bir aksilik yoksa bu akşam ağaç evde buluşuyoruz .

Aysu : Kaçış planım hazır benim .

Özün : Benim de tüm programım boş .

Ben : Harika ! O halde 12'de kulübedeyiz . Sakın yakalanmayın .

Özün : Tamamdır başkan .

Aysu : Çok heyecanlandım şuan . Görevinizde bol şans melekler .

Özün : Yine mi aynı konu ya ! Ben neden bu gruptayım ki hala !

Özün gruptan ayrıldı .

Aysu , "Özün" kişisini gruba ekledi .

Aysu , "Gececiler ( bir dolunay ritüeli )" olan konuyu "Dolunayın Melekleri " olarak değiştirdi .

Kıkırdamamı durduramayarak etrafıma bakındım ve bir garson görerek " Bakarmısınız !" diye seslendim . İyi bir sufle keyifle devam eden günüme harika gidecekti .

Siparişimi vererek menüye döndüm ve içecek arayışına koyuldum . Ben menüyü incelemekle meşgulken karşımdaki sandalye gürültüyle çekildi ve birisi masama oturdu .

"Bize iki latte . "

Menüyü indirerek karşımdaki tanımadığım çocuğa bu ne cesatettir yiğidim ! bakışımı attım . Çocuk ise bakışlarımdan zerre etkilenmeden yan masadaki kız grubuna göz kırptı ve çapkınların muhtemelen numaralandırdığı gülümsemeleri gibi bir gülümseme gösterdi .

"Kız tavlamak yerine değerli vaktimi sana harcıyorum bu yüzden o cani bakışlarını üzerimden çek ."

Kızlar ve telefonu arasında mekik dokuduğu bakışları sonunda beni bulabildiğinde telefonunu cebine sıkıştırdı ve kollarını geniş gövdesine bağlayarak geriye yaslandı .

Kendime hakim olmalı ve bir faciaya sebep olmadan amaçsız davranışının payını verip masadan kalkmalıydım . Fakat bunun yerine merakım gün yüzüne çıktı .

"Masama teşrif etmenizi neye borçluyum çapkın hazretleri ?"

Tabirime sırıtan çocuk dar gece mavisi tişörtünün kollarını çekerek kızların dikkatini yeniden üzerine topladı . Bu çocuk cidden işinde uzmandı . Ben de bariz bir şekilde incelemekten çekinmeyerek baştan aşşağı süzdüm onu . Kahverengi gözleri ve saçları vardı . Bu koyuluğa tezat düşen beyaz teni ve ince uzun fit bedeni ile tam da kızların radarına takılacak tiplerdendi .

"Biliyorum beni beğendin fakat üzgünüm güzelim . Sarışınlardan hoşlanıyorum ."

Yüzümü buruşturarak " Bende her kıza mavi boncuk dağıtmayan ve kamu malı olmayanlardan ." dedim . Sonuçta ateşe ateşle karşılık vermek gerekiyordu . Kısa bir kahkahanın ardından yeniden ciddileşerek konuştu .

"Sadede gelirsem sana tek bir sorum var . Ve alacağım tek bir cevap ."

Merakla sorusunu bekledim . İçimden bir ses hiç kolay olmayacağını söylüyordu . Ellerini önünde birleştirerek ciddi bir surat ifadesine büründü .

"Mirza Demiray ile aranda ne geçti ?"

●●●

AY IŞIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin