Anın şokuyla ayakkabım kaydı ve bir an sendeleyerek düşmekten so anda kurtuldum . Ayakkabılarım sürtünerek sessiz sokakta sandığımdan daha fazla ses çıkarmıştı . Sırtımı duvara yasladım ve sesli soluğumu dizginlemeye çalıştım .
Adamlardan biri kelimeleri ağzında yuvarlayarak anlaması güç bir şekilde konuştu .
"Biri mi dikizliyo lan bizi ? Ulan polis olmasın ?"
Dişlerimi sıkarak beklediğim sırada başka bir erkeğe ait inlemeyi duydum . Adamlar kahkaha attı ve darbe sesleri artamaya devam etti . Bir sopa veya sert bir cisim olmalıydı .
Gözlerim doldu fakat ağlamamak adına gökyüzüne baktım .
Ne yani , yapabileceğim tek şey bu mu ? Ağlamak mı ?
Cebimdeki telefonu açarak birkaç adım geri çekildim . Sesimi duymalarını istemiyordum .
Titrek ellerim tuş takımında gezinerek telefonu kulağıma götürdü . Polise ne anlattığımı veya adresi doğru mu verdiğimi hatırlamıyordum . Fakat doğru olması tek temennimdi .
Sesler halen kesilmemişti . Hala acı dolu inleyişleri ve pis kahkahaları duyabiliyordum . Uzaklaşmış olsam da...
Fısıldayarak "Biraz daha dayan Mirza ." dedim .
"Seni kurtaracağım ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
Historia CortaSosyetenin beş çayında adeta sıkışıp kalmış üç genç kızdı onlar . Her biri gelecekte yaşayacakları süslü hayatın baskısı altında ezilmeye mahkumdu . Fakat onlar özgürlüklerini hayatta tutmaya yeminliydi . Böylece Gececiler doğdu . Ay ışığında orta...