- Pişt?
- Hı?
- Geldik.
- Neresi burası?
- Yeni evimiz sevgilim, hadi inelim artık.
- Ağzını topla! Diyerek arabadan indim. O da gülümsüyordu.İlk önce eve baktım, sonra da çevreye.
- Volkan, burası mı köy?
- Noldu beğenmedin mi?
- Yok, hayırr, burası çok güzel Volkan.
- Dimi, bende çok seviyorum. Hadi gel, içeri girelim, hava bozacak gibi.Başımla onayladım.
Ev 2 katlıydı. Mükemmel bir dizayn söz konusuydu. Çok beğendim doğruya doğru.
- Hadi gel şimdi de üst kata çıkalım.
- Tamam.
- Bak burası senin odan. Burda kalabilirsin.Etrafa çekingen gözler ile baktım. Bu çocuk benden ne istiyor? Beni neden buraya getirdi, gitmek istesem de gidemem ki ben burdan!
- Sen gitsen, ben dinlensem?
- Olur. İyi dinlenmeler tatlım.Elimi yüzümü yıkadım, sonra da yatağa yattım. Uyuyakalmışım. Kapı çaldığında uyandım.
- Gir.
- Sana giyecek bişeyler aldım.
- A teşekkür ederim.Aldığı kıyafetlere baktım da gayet güzel şeyler almış. Hepsini beğendim açıkçası.
Dolaplara baktım, boştu içleri. Bende elimdeki bikaç parça kıyafeti dolaba yerleştirdim.
- Ezgiiii.
- Efendim.
- Hadi aşağı gel.
- Tamaam.Aşağı indiğimde güzel bir sofra kurmuştu.
- Vauvv, sende ne marifetler varmış böylee.
Yanıma gelip kulağıma fısıldadı,
- Dahası da var sevgili, bekle ve gör.
Yanağıma öpücük kondurdu, ve göz kırptı.
İç sesim ile cebelleşirken,
- Heyy, gelmiyor musun? Ben çok açım. Diyerek beni uyardı