1

4.9K 6 1
                                    

Akşam olmuştu ve ben çok sıkılmıştım. Sosyal medya da sıkılmaktan epey zaman harcamışım ki annem seslendi,

- Ezgi
-...
- Ezgiii
-....
- Ezgiiii
- Ne var ne?
- Gel baban çağırıyor.
- Yine ne istiyor benden bu adam?

Annemlerin yanına gittim.

- Ne oldu?
- Ezgi bu hafta okula hiç gitmemişsin!

Lan bunu bu nerden öğrendi?

- Yoo gittim.
- Yalan söyleme bana, mesaj geliyor her gün okulundan.
- Eeee
- Kendine çeki düzen ver. Hiç hoşuma gitmiyorsun bu sıralar.
- İyi tamam.

Odama çıktım. Telefonum çalmaya başladı. Bilmediğim bir numaraydı arayan. Açtım.

- Alo?
- Naber.
- Kimsin?
- Tanımadın mı? Aşk olsun.
- Kimsin dedim!
- Volkan ben ya.
- Demir?
- Tabi ya Volkan Demir.
- Numaramı nerden buldun?
- Kapıdayım, seni bekliyorum.
- Yuh, adresimi de mi?

Direk yüzüne kapattım. Cama koşup dışaro baktım. Lanet olsun ki oradaydı. Tüm karizması ile karşımda duruyordu. Arabanın anahtarını gösterdi. Gel işareti yaptı. Tamam diye onayladım.

Hemen üstüme bi gömlek geçirip kapıya gittim.

- Nereye?
- Selin çağırıyor. Görüşürüz!

Kapıyı pat diye kapattım.

Direk göz göze geldik. Kocaman gülümsedi. Ve çok yakışıklıydı.

- Nerden estim aklına?
- Hiç çıkmadın ki aklımdan.
- Şaka?
- Değil.
- Ondan mı araştırıp buldun herşeyimi?
- Tabiki.
- Peki bakalım.

Ayakkabılarımı giydim ve bahçeden çıktık. Arabanın kapısını açtı bana bay centilmen. Ön koltuğa oturdum hemen.

Arabaya binip çalıştırdı. Düz yolda gitmeye başladık.

- Nereye gidiyoruz Volkan?
- Sürpriz.
- Tamam, ama uzak mı?
- Yok değil.
- Camı felan mı açsak? Çok sıcak
- Olur.

Dağ başında bir yere geldik.

- Napçaz burda?
- Baş başa kalırız.

Bişey demedim, arabadan indi, benim kapımı da açtı. Bende indim. Bi ağacın altında oturduk.

- Volkan bizim çocukları da mı çağırsak?
- Yok iyi böyle bence.

Tedirgin olmuştum. Yalnız gece yarısı Volkan'la ben hoş değildi.

- Biliyor musun?
- Neyi?
- Aklımdan çıkmıyorsun hiç?
- Ben mi? Deyip ona döndüm.
- Bizden başka kimse var mı?
- Yokk.
- Öyleyse? Diyerek gülümsedi.

Gülümsedim.

Arkadaşların yanında hiç böyle demezdi, baş başa kalınca basbaya yürüyordu bana.

- Dans edelim mi?
- Tuhaf mısın sen?
- Yok sadece öyle geldi birden.
- Yok ya.

Ayağa kalktı,

- Kalk hadi.
- Ya saçmalama, müzik yok.
- Açıcam dur. Ay sen de ne sabırsız şeysin öyle. Diyerek güldü. Sanki ben zorluyorum.

Güzel mi dans müziği açtı, ve beni belimden kendine çekti. Öyle bi kendine bastırdı ki az kalsın dudaklarımız birbirine deyecekti, iyiki kendimi geri çektim.

Gözlerini gözlerimden bir saniye olsun ayırmadı. Orda müziğin sonuna kadar salak salak dans ettik.

- Şarkı bitti Volkan?
- Hı?
- Şarkı bitti?
- Ha, bitti mi?
- Evet.
- Tamam.
- Bırakmayacak mısın?
- Yoo.
- Neden?
- İyi değil mi böyle?
- İyi mi?
- Evet

Bana doğru adım atmaya başladı. Geri geri gitmeye başladım. Elimi elinden çekmeye uğraştım ama bırakmadı.

- Volkan?
- Efendim?
- Napıyosun?
- İyiyim sen?
- Üstüme gelme.
- Neden? Dedi ve beni belimden kendine iyice bastırdı. Sırtımı da ağaca dayadı.

İyice yakınıma gelip, dudaklarımdan öpmeye başladı. Onu ittirince beni daha da kendine bastırdı. Ellerimi sımsıkı tutup ağaca bastırdı. Canım acımıştı çünkü ağaç ellerimin derisini bir güzel kesmişti. Acı ile izleyince geri çekildi.

- Ne oldu?

Ellerime bakınca o da baktı ve özür diledi. Elleri ile saçlarını karıştırdı.

- Gidelim?

Başımla onayladım. Epey korkmuştum. Ama çaktırmadım. Korktuğumu anlamasını istemedim.

15 dakikaya eve geldim. Direk odama gidip yatağıma yattım.

Volkan ne yapmaya çalıştı olacağı belli olmayacaktı. Ellerime baktım. Yara olmuştu ve her yeri kurumuş kan ile kaplıydı. Banyoya gidip ellerimi güzelce yıkadım.

Yatağa yattığımda uyuyakalmışım

Sex DoruktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin