Bölüm 6

22 2 2
                                    

Mahinur ve Yusuf konuştukça ortak bir şeyler buluyorlardı. İkisi de bu mekana bayılmışlardı. İkisi de kitapları çok seviyordu.Mahinur'un en çok istediği şeylerden birisiydi ney üflemek ama hiç denememişti daha önce Yusuf ise bir kaç sene evvel gittiği kursta öğrenmişti ney üflemeyi ve bayılırdı hem dinlemeye hem de üflemeye. Mahinur bunu duyunca gözleri ışıl ışıl oldu. ''Harika! o zaman ney hocamı buldum'' dedi gülerek. Yusuf tebessüm etti. ''Hay hay efendim zevkle'' dedi. Mahinur'un bir neyi yoktu ve buraların yabancısı olduğu için nereden satın alacağını bilmiyordu. Bir an için yüzü asıldı. Yusuf; '' dert etme ben neyimi yanımda getirdim'' dedi. Mahinur buna çok sevindi. ''Öğrenene kadar seninki ile çalışabilir miyiz?'' dedi. ''tabiki de'' dedi Yusuf. Boş oldukları zamanlarda bu mekana gelip ney derslerini yapmak için sözleşip kalktılar mekandan.Uzun bir tramvay yolculuğundan sonra ikiside yurtlarına gittiler. Mahinur heyecanla girdi odaya Yusuf ile konuştuklarını anlattı Zehra'ya. Ney dersi için sabırsızlanıyordu.


Pazartesi günü gelmiş okul başlamıştı. Bilgisayar mühendisliği birinci sınıf öğrencisi olan Zehra ve Yusuf sınıfta yan yana oturdular ama pek konuşmadılar onun yerine dersi dinlemeyi tercih ettiler. Hocalarından bir tanesi ödev veriyordu gruplara ayırıyordu herkesi. Yusuf ve Zehra tevafuk aynı grupta denk geldiler bunun için şanslı olduklarını,beraber rahatlıkla ödevi yapabileceklerini düşündüler. Ders çıkışı konuşup,birlikte kütüphaneye gittiler. Konu hakkında araştırma yapıp sesli bir şekilde çalışacakları için fakültelerinin kütüphanesinde oturdular.

Mahinur,Enes ve Aslı da dersten çıkmıştı. Mahinur,Zehra'yı arayıp nerede olduğunu müsaitse Enes ve Aslı ile yanına gelmek istediklerini söyledi. Zehra ödev yaptıklarını söyleyince vazgeçtiler. Kampüste ki bir kafede bir şeyler yiyip ayrıldılar. Mahinur yurda geçmişti hala Zehra gelmemişti. Zehra geldiğinde saat epey geç olmuştu. Zehra yorgun ama hafif mutlu bir şekilde girdi odaya. Mahinur kitap okuyordu. Kitabını koydu kenara Zehra ile sohbete başladı bugün neler yaptığını sordu. Yusuf ile saatlerdir ders çalıştıklarını anlattı Zehra. Birer çay koydular içerken, Zehra kem küm ediyordu sanki Mahinur'a bir şeyler söylemek ister gibiydi. Mahinur bu durumu anlayınca, ''Zehra çekinme lütfen ne söylemek istersen rahatlıkla bana söyleyebilirsin ve aramızda kalacağından asla şüphen olmasın'' dedi. Zehra; '' biliyorum canım arkadaşım ama nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum şu an için yanlış bir his mi acaba diye düşünmeden de edemiyorum ama galiba ben Yusuf'tan hoşlanıyorum deyiverdi'' Şaşkınlığını gizleyemedi Mahinur ve o sırada telefonuna mesaj geldi; ''Dinle neyden, zîra o, bir şeyler anlatmada, ayrılıklardan şikâyet etmededir.Ney der ki: "Beni kamışlıktan kopardıklarından beri iniltim, kadın ve erkek herkesi ağlattı.""Ayrılık, bağrımı parça parça eylesin tâ ki aşk derdini anlatabileyim." yazıyordu. Mesaj Yusuf'tandı. Okuyup daha sonra cevaplamak için kenara koydu telefonunu. Zehra'ya döndü ''duygularından emin olmadan sakın kimseye bir şey deme ve Yusuf'a da belli etme yoksa arkadaşlığınız bozulabilir onu daha tam manasıyla tanımıyorsun dedi. ''Haklısın'' dedi Zehra.

Mahinur, tam ondan bahsederken Yusuf'un mesaj atmasına şaşırmış, attığı mesajda en sevdiği dizelerden birisi olmasına daha da çok şaşırmıştı. O da mesaja "Her kim aslından uzak ve ayrı olursa o, kavuşma zamanını bekler durur".

"Ben ki her meclisin ağlayanı, iyilerin de kötülerin de arkadaşıyım".

"Herkes kendi zannınca bana dost olur, sohbetimden bir şeyler öğrenmek ister".

"Gerçi sırrım, feryâdımdan uzak değil, lakin her göz ve kulakta bunu sezecek nûr yok". şeklinde cevap verdi bu dizeler '' Mevlana'nın Dinle neyden'' isimli eserine aitti.

Yusuf'tan cevap gecikmedi; ''ilk ney dersimiz için hazır ol pirdaş yarın dersin erken bitiyorsa Sultan Dergahına gidiyoruz. Huzurlu geceler...''

Mahinur ''anlaştık pirdaş. Ayrıca bu hitap şeklini çok sevdim. Huzurlu geceler'' diye yanıtladı mesajı. Bir an için yarın ki ney dersini Zehra'ya söyleyip söylememekte kararsız kaldı. Aman canım ne var bunda Yusuf benim arkadaşım hem Zehra ile aralarında bir şey yok ne diyebilir ki diye düşündü kendi kendine. Zehra'ya durumu anlattığında birşey demedi arkadaşına ama içten içe onun yerinde olmayı çok istedi. Bende geleyim diyecek hali yoktu çünkü çağrılmamıştı.

Sabah olup okula vardı Mahinur dersi erken bitmişti Yusuf'u aradı Pirdaş neredesin benim dersim bitti yanına geleyim diyordu ki karşısından Yusuf çıkageldi. Enes'den öğrenmiştim ders saatinizi bekletmek istemedim hadi öyleyse gidelim dedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞKIN -DE HÂLİ sendeyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin