Mahinur'un yaşamı 4.Kısım

79 6 4
                                    

Artık Bosna Hersek'e gitmek için herşey hazırdı.Mahinur heyecanla gideceği günü bekliyordu.Heyecanlı olmasının yanında birazda buruktu.Ailesinden ve vatanından ayrılacak olmak onu üzüyordu.

Nihayet gideceği gün gelip çattı.Mahinur anne ve babasıyla beraber havaalanının yolunu tuttu. Havaalanına vardığında kendisini kocaman bir grup karşıladı.Onlarda kendisi gibi Bosna Hersek'e gidecek öğrencilerdi.Babası o hengamede Eşref Bey'i arayıp Zehra'yı sordu.Onların bulundukları yere varıp Zehra ile Mahinur'u birbirlerine emanet ettiler.İki genç kızın ailesi de ağlıyordu,onlara sarılıp vedalaştılar.Mahinur ve Zehra da dayanamayıp ağlamaya başladılar ama neyse ki fazla uzun sürmedi bu durum.

Havaalanında o ses yankılandı: "Saraybosna uçağı yolcularının lütfen 3 numaralı çıkış kapısına gelmeleri önemle rica olunur"

Havaalanında toplanan grupla beraber uçağa bindiler,iki saatlik yolculuğun sonunda uçak Saraybosna havaalanına iniş yaptı.Mahinur daha da heyecanlanmıştı ve içindeki merak son derece fazlaydı.Beraber geldiği grupla bir rehber eşliğinde kalacakları yere gittiler.Kızlar ve erkekler için ayrı ayrı yurtlar vardı.Mahinur ve beraberindeki diğer kızlar yurda kayıtlarını yaptırıp odalarına yerleştiler.Elbette Mahinur ve Zehra birlikte kalacak şekilde iki kişilik oda istemişlerdi. Memlekette bulundukları zaman diliminde çok görüşme fırsatları olmamıştı,bu ülke,bu şehir,bu oda onlara çok yabancı olsada manevi anlamda birbirlerinden destek aldıklarını hissettiler.Zira gurbet denen şey çok ağır bir şeydi.

Ertesi gün Mahinur ve Zehra okullarının yolunu tuttular.Birlikte kayıt yaptırıp,okulu dolaştılar.Mahinur Mimarlık fakültesine kaydoldu,Zehra da Mühendislik fakültesi Bilgisayar mühendisliği bölümüne kaydoldu.
Asıl macera bugünden sonra başlayacaktı.Mahinur gezmeyi ve araştırmayı seven birisi olarak Saraybosna'nın her yerini didik didik eder,mutlaka kendine göre yerler bulurdu nitekim ilerleyen günlerde öylede yaptı.Okullarına hayli uzak bir yerde,Osmanlı mimarisinin ve eserlerinin had safhada olduğu Başčarşı da çok güzel bir yer buldu.Orası hem kafe hem kütüphane hem de dergah gibi bir yerdi.Ama dersleri henüz yeni başladığı için ilk etapta derslerini düşünmek zorundaydı.Her gün okulunu aksatmadan devam ediyordu Mahinur.Hem İngilizce hem Boşnakça dersleri alıyor bir yandan da kendi bölüm derslerini görüyordu.

Okulda bir çok ülkeden insan vardı tabiki en çok da Boşnaklar çoğunluktaydı.Mahinur sıcakkanlı bir yapıya sahip olduğu için sınıfında ki Boşnaklarla çabucak kaynaştı.Aralarında hiç yabancılık hissetmedi. Ama onların içerisinde en çok da Ayda'yı sevdi.Sınıflarında ki Türk arkadaşlarla ise neredeyse hiç ayrılmıyorlardı Okulları yeni başlamış olmasına rağmen 5 kişiden oluşan bir grupları olmuştu bile.Beraber yemek yeyip beraber ders çalışıyorlardı okulda.Bu grup Mahinur,Zehra,Aslı,Enes ve Yusuf'tan oluşmaktaydı.Yusuf, Zehra ile aynı bölümde Bilgisayar Mühendisliğinde okuyordu. Aslı ve Enes ise Mahinur gibi Mimarlık okuyorlardı.

AŞKIN -DE HÂLİ sendeyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin