Bölüm 3

62 5 1
                                    



Media:Erdem&Eylül

"Bak bak şuna! Lan vursana topa! Şerefs-" kafasına yastık fırlattım. Geldiğimden beri izlediği maçtan bir dakika bile gözlerini ayırmadığı yetmiyormuş gibi, bir de bağırıyordu.

"Napıyosun oğlum ya?! Pozisyonu kaçırdım senin yüzünden!" O bağırırken kalkıp televizyonu kapattım.

"Hadi dışarı çıkalım." dedim. Gözlerini devirerek koltuktan kalkıp odasına doğru yürümeye başladı.

"Oğlum varya, senden nefret ediyorum."

###

Arabayı alışveriş merkezinin otoparkına park ettik. Arabadan inip kapıyı kapattım. Yavaşca girişe doğru yürümeye başladım. Erdem de arkamdaydı. Bana yaklaşmasına izin vermek için biraz daha yavaşladım ve konuştum.

"Kardeşim şimdi bir şeyde anlaşalım," dedim. Bana baktı.
"Ne konuda?" dedi.
"Ben alışveriş yaparken kadınlar bölümüne geçip Cengiz Abazoğlu taklidiyle kız tavlamaya çalışmak yok."

Gözleri kocaman açıldı. "Bunu bana nasıl söylersin? Ben ki Erdem Kolcu, böyle bir şeyi yapmadan nasıl yaşarım?"

"Erdem vallahi ararım güvenlikleri söylerim sizinki gelmiş yine diye!"

"Tamam tamam. Arama o Kemal meymenetsizini."

Güldüm. Kemal bu alışveriş merkezinin baş güvenliğiydi. Erdem'in korkulu rüyası. Onu tehdit etmek çok kolaydı.

İçeri girip x-ray cihazından geçtik. Bakacağım mağazalar belliydi. Hava soğuduğu için bir bot ve monta ihtiyacım vardı, bunları alıp bu kalabalık yerden gidecektim. İnsanları ve onlarla konuşmayı severdim ama kapalı ortamlar beni sıkıyordu.

Arkamı dönüp Erdem beni takip ediyor mu diye baktığımda her zamanki Erdem manzarasıyla karşılaştım. Bana söz vereli daha beş dakika olmamıştı. Gözlerimi devirerek konuştuğu kıza yaklaştım.

"Her ne söylüyorsa, dinleme güzelim," dedim ve kıza göz kırptım. Kız Erdem'e birkaç saniye bakıp bizden uzaklaştı.

"Yankı seni ekürilikten kovuyorum. Barney Stinson kişiliğime Ted Mosby oldun. Kısmetimi kapatmayı ne zaman bırakacaksın oğlum sen? Yeter vallahi yeter. Dilvin'le seni izlemekten midem bulandı artık, bana da yazık değil mi?"

"Bana How I Met Your Mother benzetmesi yapma. Bi' işimizi görmeye geldik, onu yapıp gideceğiz işte? Kız bulmak için beni mi bekliyorsun sen, beyin hücrelerini ekmeğe sürüp mü yedin anlamıyorum ki," gözlerimi devirip yürümeye devam ettim. Dinleyecek gibi değildi. Onu olduğu yerde bırakıp alışveriş yapmak için mağazalardan birine girdim.

###

Bir saat sonra işim bitmişti. Erdem'i tabii ki bıraktığım yerde bulamadığım için aradım. Nerede olduğunu öğrenince, yanına gitmektense başka bir şey yapmaya karar verdim.

"Alo? Kemal, ben Erdem'le yine sizin alışveriş merkezine geldim. 2. katta kızın birine sarkıntılık yapıyor. Ona bir el atsanıza ya... Sağol abicim, görüşürüz."

###

"Benim suçum ne şimdi? Ben sadece bir hanımkızımızın daha hayallerindeki yakışıklı erkeğim... Neden kızları hayallerinden ediyorsunuz siz be? Bu suçtur suç! Eros, bak görüyor musun ne yapıyorlar bize? Aşık olmak da suç olmuş arkadaş ya!"

Erdemin bağırışları eşliğinde Kemal onu dışarıya çıkarıyordu.

"Erdem Kolcu, eğer bir kez daha aynı şeyi yaparsanız, üzgün değilim ki sizi bir daha bu binaya dahi alamayacağım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 20, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İzmir MetrosuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin