Giriş

134 11 9
                                    

Lisede hiç bitmeyecek sandığınız bir ilişkiniz oldu mu? Gençliğinizin en başlarında görüşleriniz şimdikinden çok daha farklıyken hayatın sadece "o" kadından ibaret olduğunu inandınız mı?

Hepsine hayır cevabı verdiğinizi varsayıyorum. Peki ilk görüşte aşka inanıyor musunuz?

Ben Yankı Güngör. Babasının ailesini terk ettikten sonra 16 yaşında kız kardeşi ve annesine sahip çıkan Yankı. Lise hayatını çalışarak ve aşık olduğunu sanarak geçirmiş Yankı. 4 yılımı bu şekilde aileme sadakatla geçirdim. Ama son bir yıldır istediğim hayatın, sevdiğim kadının bu olmadığını anladım. Dilvin benim için bir lise aşkından başka bir şey değildi.
Neden hala onunla birlikte olduğumu sormayacak mısınız? Sormasanız da anlatacağım zaten.

Kız kardeşim Mina, 5 yıl önce ciddi bir trafik kazası geçirdi. O zamanlar abisi ve annesinden başka kimsesi olmayan küçük bir kız çocuğuydu. Hayatta kalması çok zor bir ihtimaldi. Annem de ben de artık umudumuzu yitirmiştik. Peki canımdan değerli olan kardeşimi kim kurtardı dersiniz? Dilvin'in babası. O olmasaydı belki de şu an kardeşim hayatta olamayacaktı. O adama çok şey borçluydum. Kız kardeşimin hayatı kadar büyük bir şey.
Dilvin, bir gün ben gidersem yaşayamayacağını söyleyip, beni kendine bağlamaktan geri durmamıştı. Babası sürekli beni bir kenara çekip "Evlat, kızıma iyi bak" derdi. Durum buyken Dilvin'i bırakamadım. Bir çok kez niyetlendim ama vicdanım izin vermedi, yapamadım.

Ben Yankı Güngör, artık vicdan meselesini arkaplana atıyorum. Yeni kararlar aldım ve artık kendim için de bir şeyler yapacağım. Her şeyin bir açıklaması, çaresi vardır. Sadece tek gerekli olan zamandır. Zamana ihtiyacım vardı.

Taa ki metrodaki kızı görünceye kadar zamana ihtiyacım olduğunu düşünüyordum. Pazar günü metroda o kızı gördüğümde artık zaman benim için çoktan durmuştu...

İzmir MetrosuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin