Merhabaaaaa!!!Bölümün sınırı geçti.Ama çok zor geçti.Bu hikayeyi okuyan herkes vote yapmasını rica ediyorum.Ve birde yapabiliyorsanız yorum yapın.Gerçekten çok mutlu olurum.Bölüm sınırı 10 vote.Ve bu arada bu bölümü One Direction-Last First Kiss ile yazdım.Bence sizde bu şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz.Zorlama yok :) .Herneyse okul başladı.Umarım bu bölüm hepinize moral kaynağı olur :) Kendinize iyi bakın...
''Zayn bu dediklerin bana çok şey ifade ediyor.Ve cevabım..evet seninle birlikte olurum.'' dedim.
Zayn in yüzünde inanılmaz bir rahatlama vardı.Bir süre birbirimizin gözlerinin içine baktık.Ve aynı anda gülmeye başladık.Önce Zayn in kollarının etrafıma dolandığını sonra ise havaya kaldırıldığımı hissettim.Zayn beni kendi etrafında döndürüyordu.Bu hissettiğim duygu neydi?Rahatlama?Mutluluk?
Tam bir adı yoktu ama o kadar güzeldi ki.Ve evet bu duygu için savaşabilirdim.
''Şimdi biz tam olarak neyiz?"
"Şimdi biz tam olarak sevgiliyiz bebeğim."
SEVGİLİYİZ . Zayn ve ben sevgiliyiz.Bu cümleleri söylerken yüzümü ortadan ikiye ayıran o salak sırıtmaya engel olamıyordum.Hala ona sırıtarak bakarken o da bana o şekilde bakıyordu.Zaman geçtikçe ve benim yüz kaslarım da yırtılma noktasına gelince pes ettim.
"Neden bana son yarım saattir sırıtıyorsun?"
"Çünkü sen bana sırıtıyorsun ve sen sırıtınca benim de sırıtasım geliyor.Sen niye sırıtıyorsun?"
"Mutluyum." Şirince gülümsedim.
"İyi çünkü ben de mutluyum." Aniden vücudumu yalayıp geçen soğuk rüzgarla ürperdiğimi hissettim.
"Üşüdün mü?"
Ellerimi koluma sürterek titremeyi önlemeye çalıştım.
"Biraz"
"Tamam o zaman hadi sen arabaya git.Ben de bunları toplayıp peşinden gelirim." Yanağıma küçük bir öpücük kondurup sepeti toplamaya gitti.Bende arabanın yanına gittim kapıyı açıp içeri girdim ve Zayn i beklemeye başladım.Pencereden onun hareketlerini izledim.Çabuk ve aceleciydi.Ve aynı zamanda kıvrak...Arkama yaslanıp onu düşünmeye başladım.O kadar güzeldi ki.Bakınca insanın içini ısıtan gözleri vardı adeta parlıyorlardı.Ve onların etrafını çevreleyen siyah gür kirpikler...Ve onları görünce insanda inanılmaz derecede öpme isteği uyandıran koyu pembe biçimli dudaklar.Şekilli omuzlar ve küçük şirin bir popo.Dış güzelliği kadar önemli olan iç güzelliğine ne demeli?Ne olursa olsun beni koruyacağını biliyordum.Güven duy-
''Mükemmel olduğumu biliyorum bebeğim ve beni aklından çıkaramıyor olman beni tatmin ediyor.'' diyip göz kırptı.Benim aklımı okuyabiliyor olmasını sürekli unutuyorum.Kahretsin!
''Sen şimdi-''
''Evet her şeyi duydum.Şanslısın.Aklımı okuyamıyor olman iyi bir şey.Eğer okusaydın ve benim sana karşı olan fantezilerimi duysaydın eminim ki ayaklarını kıçına vura vura kaçardın.'' dediği şeye gülerken ben ona gözlerimi pörtletmiş bakıyordum.
***
Şu an Zayn ile koltuğa oturmuş korku filmi izliyoruz.Yemek yedikten sonra-daha doğrusu ben yemek yerken o beni izledikten sonra-izlememiz için film seçmeme izin vermişti.Ben ona romantik bir şeyler önerince yüzünü eşkitmişti ve böylece korku filminde karar kılmıştık.
Paranormal Activity 1'i izliyorduk.İkimizde daha önce bu filmi izlemediğimiz için ilkinden başlamıştık.Bir şey kameranın önünden birden geçince korkup ona daha çok yapıştım ve o benim bu halime gülüyordu.Resmen Zayn'in üstündeydim ve onun da bundan şikayet eder gibi bir hali yoktu.
Filmin sonuna doğru elektrikler kesildi.Zayn beni üstünden kaldırıp koltuğa bıraktı ve sorunun ne olduğunu anlamak için kalkmaya yeltendi.Ama o kalkamadan kolunu tutup kendime doğru çektim.
"Zayn gitme korkuyorum.Beni şeytanlarla yalnız bırakma." diyip koluna iyice sarıldığımda kıkırdayıp ellerimi çözmeye çalıştı.
"Ben senden 1000 km ötede olsam bile sana bir şey yapamazlar birtanem.Sen sadece burada durup beni bekle." Alnımı öpüp koltuktan kalktı ve gitti.
O gittiğinden itibaren saniyeleri sayıyordum ve 350'den sonrasını bıraktım.Ben de ona uymayarak peşinden gittim.Karanlıktan dolayı en ufak bir şey göremiyordum ve şans eseri hiç bir yere de çarpmıyordum.Belime dolanan elleri hissettiğimde çığlık atmak için ağzımı açmıştım ama onun eli ağzımı kapatmıştı.
"Sakin ol sadece benim."
Onun sakinleştiren sesini duyduğumda arkamı dönüp kollarımı ona sardım.Benden ayrılıp geri çekildiğinde ellerimi tutup beni çekiştirmeye başladı.
"Gel benimle."
"Nereye?"
"Buradan uzaklara değil sadece sana göstermek istediğim bir şey var."
Sesimi kesip Zayn'in beni çekiştirmesine izin verdim.Bir odanın kapısına geldiğimizde kapıyı ve arkasından lambayı açtı.
"Elektrikler kesik değil miydi?"
"Hayır."
"Sen mi planlamıştın?" Bana doğru dönüp sırıttı.
"Evet beni dinlemeyip peşimden geleceğini biliyordum.Şimdi sıkı tutun" diyip beni sırtına aldı.Pencereden çıktı ve yukarıya doğru tırmanmaya başladı bense onun sırtına yavru maymun gibi yapışmıştım.
Çatıya çıktığında beni indirip yanına otutturdu.Kafalarımızı kaldırıp yukarı baktığımızda açık bir gökyüzü vardı ve yıldızlar gökyüzünü süslüyorlardı.Sanki rastgele saçılmış Küçük pırlanta gibiydiler.
Zayn sağ kolunu omuzuma dolayıp beni kendine çektiğinde ona baktım.O da bana bakıyordu.Alnımı öpüp kendi alnını benimkisine yasladı ve gözlerime derin derin bakmaya başladı.Sanki ruhumu görebiliyor gibiydi.Sağ elini belime getirdi ve sol elini ise çenemin altına koydu.Beni kendine daha da yakınlaştırdı.Sanki mümkünmüş gibi.Gözleri hala benim gözlerime bakıyordu.
"Seni seviyorum." diye dudağımın üstüne fısıldadı.Sıcak nefesini hissedebiliyordum.
"Bende seni seviyorum." diye karşılık verdim.
Gözleri kapanmıştı.Zayn'in yumuşak dudağını benimkinin üzerine nazikçe bastırıldığını hissettiğimde bende gözlerimi kapatmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR. PERFECT
FanfictionBu aslında yazdığım 2. hikayem ama ilk defa hikayemi okuyuculara sunuyorum.İleriki zamanlarda tanıtımı buraya koyacağım :)