2. Bölüm (what the hell is wrong with you?!)

276 17 1
                                    

Tekrardan merhaba!Sanırım biraz uzun sürdü çünkü haftada en az 2 sınav oluyor ve hikaye yazmakta uzun sürüyor.Çok özür dilerim.Neyse 2. bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz :)Ve lütfen okuduktan sonra voteleyin <3

***

Eve geldiğimde direkt odama çıkıp çantamı rastgele bir yere fırlattım.Hemen odamın köşesindeki laptobu çantasından çıkardım.Yatağıma oturup laptobu da kucağıma çektim.Hemen facebook a girme amaçlı laptobu açtım.O açılırken ben de ayağımla ritim tutuyordum.Açılır açılmaz direkt face'e girdim.Onu ne için eklediğimi bile bilmediğim Marie adlı biri"Okulumuza yeni gelen çocuk Zayn Malik!"diye bir şey paylaşmıştı.Ve fotoğraftada o ikisi sarılarak poz vermişti.Hemen Zayn denen şahısı arattım.Birkaç kişiyle bağlantıları vardı.O kişilerde sütten çıkmış ak kaşık değillerdi.Bazı suçlar için onları göz altına almışlardı.Acaba o suçlumuydu?Yok canım tabiki de değildi.Aman neyse bana bulaşmasın yeter diyip laptobu kapattım ve tam o sırada Selly aradı.Gözlerimi devirip telefonunu açtım."Noldu inanamicaksın?"işte her zamanki Selly..."Başla" "O dediğin esmer bombanın kim olduğunu öğrendim" "Esmer bomba?" "Yeni gelen çocuk" evet sanırım Zayn'den bahsediyordu."Eee nolmuş ona?" "Adı Zayn Malik ama çoğu kişi ona karanlığın prensi diye hitap ediyor.Bradford'dan gelmiş çünkü ordaki birkaç cinayet ve çalıntı suçlarında parmağı varmış" tamam pek tekin biri değildi.Uzak durmakta fayda vardı."Tamam sağol" dedim ve onun cevap vermesini beklemeden telefonumu kapattım.Yatağın içine girdim.Biraz kestirmek istiyordum çünkü çok yorulmuştum.

***

Gözlerimi araladığımda yatağın yanındaki saate baktığımda saat gece ikiydi.Tekrar yastığıma gömülüp uyuyacakken kapıdan gelen gıcırtı sesini duydum ve sesimi çıkartmadan uyuyor görüntüsü vermeye devam ettim.O her kimse yanıma geldi.Üzerime eğildi ve yanağımı okşamaya başladı.Sanki parmakları buzun üstünde geziyordu.Hissetmiyordum bile.Yani tamamen.Sonra fısıldamaya başladı...Bir şeyden korkar gibi."Merhaba melek yine ben yani senin karanlık prensin geldi.Tıpkı ona benziyorsun.Gülüşün,gözlerindeki parıltılar,kokun...Bir insan bir insana nasıl bu kadar benzeyebilir?Sen çok masumsun ve güzelsin.Seni kendi olmayan ruhumla kirletmek istemiyorum.Ama bir yanımda seni delicesine arzuluyor.Bu çekici hisse karşı koyamıyorum.Biliyorum hala onu hatırlıyorum ve lanet olsun ki hala onu seviyorum.Ama senin sayende onu unutabileceğimi düşünüyorum.Fakat kurallar var.Seninle olamıyorum meleğim çünkü karanlık buna karşı.Eğer onun kurallarını uygulamazsak sonumuz ölüm olur.İkimizi de korumak için bunu yapıyorum."dedi ve birden bulut olup gitti.Hala o sözlerin etkisi altındaydım.Kime benziyordum?Karanlık kimdi?Ve bu lanet olası kişi benden ne istiyordu?Sonra birden bedenimin yukarıya doğru kaldırıldığını hissettim.Kimse bana dokunmuyordu.Sanki yukarıya doğru bir çekim kuvveti uygulanıyordu bana.Hareket edemiyordum.Biri"olmaz bu çok tehlikeli"diyordu ve bu bir kadının sesiydi.Sürekli bunu tekrarlıyordu.Sonra birden aşağı bırakıldığımı hissettim.Ve tam o sırada gözümü açıp rüyadan uyandım.Nefes nefese kalırken sürekli aklımdan o rüyada duyduğum fısıltılar geliyordu.Bu bir rüyaydı ama çok gerçekçiydi.Rüyada bana fısıldayan Zayn olabilirmiydi?Bu aklımdaki sorularla beraber tekrar uykuya daldım.

***

"İşte böyle oldu"dedim gördüğüm rüyayı Selly'e anlatırken.Umursamaz bir tavırla omuz silkti."Bunlar rüya Brenda.Bu birbirlerine rüyalarını anlatan ezik kızlar gibi olmaya başlıyorsun haberin olsun."dedi ve beni sınıfa çekiştirdi.Tahtanın önünde tüneyen ineklerden anladığım kadarıyla ders ingiliz edebiyatıydı.Aman ne güzel!O dersinde hiç sevmemiştim.Selly ile beraber manzarası güzel bir pencere kenarı bulup oraya geçtik.Malum dersten sıkılınca uğraşacak bir şey gerekiyordu.Adı bilmemne hoca gelince direk masaya oturdu.Birkaç şeyi çantasından çıkarınca direkt ders anlatmaya başladı.Bende dikkatimi dışarıya verdim.Okulun bahçesinin her karışı gözüküyordu.Bahçede en köşedeki bankta birini gördüm.Biraz daha dikkatli bakınca onun Zayn olduğunu anladım.Ama bana bakmıyordu.Sol tarafındaki boş yere bakıp ağzını oynatıyordu.Bir şey mi yiyordu yoksa konuşuyormuydu?Baya uzun bir süre onu dikizleyince konuştuğunu anladım.Ama yanında kimse yoktu.Bence o bir psikopattı.Ve okula insanlara merak duygusunu aşılamak için getirilmişti.Artık o derece bunaldım ki hocadan tuvalete gitmek için izin istedim.O da izin verdi ve bende hızlı hızlı sınıftan çıktım.Koridor bomboştu.Tuvalete gittim ve elimi yüzümü yıkayarak kendime gelmeye çalışıyordum.O sırada kapı açıldı ve biri hızla beni duvara yaslayıp kendini de bana bastırdı.Ağzımı da eliyle kapattı.Beni o derece sıkı tutuyordu ki hareket etme olasılığım yoktu bile.Sonra onun bal-yeşil karışımı gözlerine baktım.Yüzünde hiçbir ifade yoktu.Biraz cebelleşmeye çalıştım ve size şaşırtıcı bir haber!Hala hareket edemiyordum."Seni serbest bırakıcam ama ben bir şey sormadıkça sen tek kelime etmiceksin"dedi.Ve bende tamam anlamında gözümü iki kere kırptım.Sonunda üstümden çekilerek uzaklaştığında rahat rahat nefes almaya başladım.Nefesim hırıltılı çıkıyordu.Sonra biraz yüksek sesle "Dün gece rüyanda ne gördün?" ben ona mal gibi bakmaya devam edince bu sefer sorusunu bağırarak yineledi."Sana bir soru sordum!Dün gece rüyanda ne gördün?!?Cevap ver!" dedi.Ve biraz korkudan gerilemek zorunda kaldım."Sen bana 'seninle olamam karanlık izin vermez' gibi bir şeyler söylüyordun"dedim ve gözleri korkuyla irileşti.Hızlı adımlarla tuvaletten çıkıp kapıyı sertçe kapattı.Tanrı aşkına ben böyle neye bulaşmıştım?

MR. PERFECTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin