Merhabaaaaaa!!! Okuldayken hikayeyi telefonla yazıyorum ve bazen yetişmek için derste hocalardan gizli gizli yazıyorum.Ama sanırım okulda internette bir sorun oldu ve yazdığım her şey uçtu.Yaklaşık bir saatte hepsini tekrar yazdım ve nerdeyse ellerim koptu bu yüzden kısa kesicem.Bu bölüm için gerçekten çok uğraştım ve umarım seversiniz.Ve merak uyandırsın diye hikayeyi güzel bir yerden kestim :D kih kih kih :)) neyse ben bu hikayeyi yazarken emek veriyorum ve sizden de bu emeğin karşılığı olarakta okumanızı votelemenizi ve yorum yapmazını istiyorum ve son olarakta hızlı yazdığım için yazım yanlışlarım olabilir onun için özür dilerim.Sizi seviyorum!!!
Yani cidden kırk yıl düşünsem aklıma Zayn'i KENDİ kapımda üstü başı çamur olmuş bir şekilde bulacağım aklıma gelmezdi.Evet yanlış duymadınız şu an kapımda bir adet çamurlu Malik var.
Gülmemek için dudaklarımı dişlemek zorunda kaldım.Bana mahcup bir şekilde bakıyordu.
"Çekil içeri geçicem." Ağzından kibar bir şeyler duymayı beklemiştim ama tabiki de bu bir hataydı.
"Peki" dedim ve kapının arkasına doğru çekildim.Sonra kafama dank etti.
"Duurrrr!" bana şaşkın bir şekilde bakmaya başladı.
"Niye?"
"Her yerin çamur seni bu şekilde eve alamam.Zaten seni niye eve alıyorumki?"dedim ve kapıyı kapatmaya çalıştım.Ama tabikide güçlü kollarıyla engelledi.
"Bak yardıma ihtiyacım var evim uzakta ve daha fazla böyle durursam donuma kadar çamur girmiş biri olarak gezicem" dediğine güldüm ama yinede taviz vermedim.
"Arka bahçede su hortumu olacaktı onla temizlenebilirsin" kaşlarını yukarı kaldırıp bana tip tip bakmaya başladı.
"Komik olduğunu mu sanıyorsun?"
"Sanmıyorum çünkü öyleyim"dedim ve flörtöz bir kız edasıyla saçımı sağ omzuma doğru attım.Hareketime kıkırdadı.Ah tanrım çok şirindi!Ve hayır ondan hoşlanmıyorum.O bir suçlu ve psikopatın teki.Ondan hoşlanamam.Ama sanırım kalbe söz geçirmek imkansız...
***
Şu an Zayn banyodaydı ve bende onu salonda bekliyordum.Elimde babamın iç çamaşırlarıyla ve eşofmanlarıyla.Eğer annemle babam şimdi evde olsalardı çıkacak kavgayı düşünemiyordum.O kim?Burda ne işi var?Neden onu tanımıyoruz?Gibi bir sürü baş ağrıtacak sorular.
Sondunda Zayn banyodan çıkm- belinde düşmek üzere olan bir havlu vardı ve yere saçlarından su damlıyordu.Kasları da nefes kesiciydi.Ah kesinlikle seksiydi hem de çok.Boğazını temizledi.Sanırım bunun anlamı"Beni kesmeyi bırak seni lanet olasıca"ydı.Gözlerimi vücudundan çekerek yüzüne baktığımda alaycı bir sırıtışla bana bakıyordu.
"Çok beğendin herhalde" Eğer kızarma gibi bir sorunum olsaydı tepeden tırnağa domates gibi olmuştum.
"Hayır sadece gözüm dalmış"
"Tabi tabi kesin öyledir" elimdekileri alıp odama girdi.
Yaklaşık bir yarım saat sonra odamdan çıktı.
"Kızlardan daha uzun sürede hazırlanıyorsun.Giyeceğin tek şey eşofman takımıydı.
"Hey!Bebeğim ben mükemmelim" dedi ve göz kırptı.Tabiki de öyleydi.Özellikle bakışları ve dudakları...
"Kendine göre öy-" cümlem Zayn'in ağzımı örtmesiyle yarım kalmıştı.Yüzünde ciddi bir ifade vardı ve işaret parmağıyla kendi dudaklarını örtmüştü.Sus demeye çalışıyordu ama zaten teknik olarak konuşamazdım çünkü Zayn'in eli ağzımı örtüyordu.Sonra birden beni omzuna aldı.Koşuyordu diyemeyeceğim çünkü yerden metrelerce yüksekteydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR. PERFECT
FanfictionBu aslında yazdığım 2. hikayem ama ilk defa hikayemi okuyuculara sunuyorum.İleriki zamanlarda tanıtımı buraya koyacağım :)
