Yurttan Kaçış

25 2 1
                                    

Kendime bir söz vermiştim. Kimse beni bebeğimden ayıramazdı. Günlerimi sıkıntısız geçirdim. Çünkü olay çıkarırsam dışarı çıkmam daha da geç olurdu .O zaman da hamileliğim ilerlediği için dışarı çıkamazdım. O dönemde haftada bir kere hastaneye kontrole gittim. Son gidişimde hamileliğimde bir sorun olup olmadığını, doğumda bir sıkıntı çıkıp çıkmayacağını iyice öğrendim. Dışarı çıkmama sadece 3 gün vardı ailemden bir kişi bile beni hala aramamıştı. Ama umrumda değildi.

Artık dışarı çıkacağım son güne geldik 4 saat iznim vardı şansa o gün annem aradı çıktığında yanıma gel diye. O gün annemin yanına gittim teyzem de yanındaydı. Karnım aşırı belli oluyordu utanmıştım . Ama onlar gülümsedi gözlerinde yaş olmasına rağmen gülümsedi . Gerçekten çok güçlü bı annem vardı. Ve ne olursa olsun beni severdi. O anda tek korkum akşam beni bırakmak istemeleriydi. Umarım böyle bişey olmazdı. Kocatepede bi kafede oturduk. Ben aşırı acıktığım için tam üç tane tost yedim. Allahım sırf bu olay için teyzem 3 yıl benimle dalga geçerdi.O gün teyzem bi iki gün sonra giresuna gideceğini söyledi. İstemsizce ağlamaya başladım. Ben onu canımdan çok severdim. Ama gitmeliydi. Teyze dediğime bakmayın. Daha 20 yaşında. Nişanlısı vardı giresunda zaten anneannem de orada olduğu için peki dedim. O gün kaçacağım için onlardan hatıra almalıydım. Teyzemin boynundaki kolyeyi annemin de çantasındaki bilekliği almıştım. Annem paran var mı demişti dönme saatim geldiğinde. Var dedim. Önceki hafta ablam gelmişti bana verdiği ikiyüz lirayı iç çamaşırıma sakladım. Bize ayda 110 lira da para yatar yurtta haftada kasadan kırk lira aldım. 310 liram vardı. Nereye gideceğime karar verirsem bu para benı idare ederdi. Annem seni bırakalım mı dedi. Ben de daha psikoloğumla görüşmedikleri için yurdun kampüsüne bile giremeyeceklerini söyledim. Tam gidecekken onlara beni bebeğimden ayıracaklarını doğumdan sonra kaç saat göreceğimi anlattım. Bizi alacağına dair söz verdi.Ama yine de yurtta kalamazdım doğurup yanına giderdim. Son öpüşüm gibi öptüm onları. Kokularını içime çektim. Annem telefonumu yanında getirmişti. Bu nedenle işim daha kolay olacaktı. Ortaköye gidecektim. Orada Selim vardı. Hamileliğimin ilk üç ayı boyunca bana sahip çıktı. Beni gerçekten seviyordu. O gün Işıl anne bana lütfen kaçma demişti. Onu aradım. Özür dilerim ama bebeğimden ayrı kalamam dedim. Yalvarırım dön dedi ama mecburdum. Beşiktaş vapurundan indim. Ortaköye 15 dakika yürüdüm. Üstümdeki mini elbise hamileler içindi. Buna rağmen güzel görünüyordum. Yolda selimin tepkisini merak ederek ilerledim. Sonunda çalıştığı yere geldim. Abileri bebeği selimden sanıyordu. Onur abi bebişide alıp gelmişsin diyince istemsizce güldüm. Çünkü gerçekten o koca karnımdan bir yaşında çocuk çıkarabilirdim. Üst kata çıktım Selim karaoke katındaydı. Yıllar sonra kavuşmuşuz gibi sarıldı. Kokumu içine çekti. Bacaklarıma doğru eğildi . Allahım nasıl durduracaktım onu. İlişkiye giremeyiz diyecektim ki karnımı öpmek için eğildiğini anladım. Allahım çok fesatım ben ya. Ama yine de onunla sevişmekten kurtulamazdım biliyordum. Baya büyümüş iyi bakmışsın yavrumuza dedi. O hep bi erkek çocuk istedi. Zaten erkekti ama. Cinsiyeti kız dedim. Suratı asıldı sonra ikinci inşallah erkek olur dedi. Ve ekledi KIZ OLSUN BİZİM OLSUN . Üzüntüsünü belli etmemeye çalışırken başımı omzuna yasladım. Ve dedim ki bi oğlumuz olacak. Üst kat boş olduğu için dudaklarımâ yapıştı bu sanırım onun tebrik etme şekliydi. Sevmezdi insanları övmeyi. Akşam işten çıkınca eve geldi. Üstünü çıkarıp direk odanın kapısını kilitledi. Olmaz dedim.
"İnternetten araştırdım yapılabiliyor "dedi. Kendimi o anın şehvetine bıraktım .

Neler yaşadığımızı bi daha ki bölümde anlatırım :*

Davetsiz MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin