Ateş ıslanmaktan korkuyordu. Amine bu öğrendiğinde kendini rezil oldu zannetti Ateş. Biraz utanmıştı oradan uzaklaştı.
Amine, Ateş'in yanına doğru yürüdü çünkü aynı duyguları Amine de daha önce yaşamıştı.
Ateş'in kolundan tutup;
''Üzülme benimde sevmediğim bazı şeyler var dedi.''
Ateş bunları Amine'den duyduktan sonra kendini daha iyi hissetti ve daha mutlu oldu.
Su savaşı yapmaya gelince başka bir şey de yapabiliriz dedi Amine.
Ateş'in aklına bir fikir geldi.
Neden jetskiye binip oynamıyoruz.
Amine'nin kafasına bu fikir yatmıştı. Ateş ve Amine Savaş ve Bulut'un yanına doğru gitti.
Ateş heyecanla fikri açıklamaya başladı. ''Neden su savaşı yapmak yerine jetskiyle bir tur atmıyoruz?''
İlk başta Savaş anlayamamıştı çünkü öyle bir şey ne duymuş ne de görmüştü.
Savaş kaşlarını hafif yukarıya kaldırarak;
''Jetski jetin kuyruğuna binip at mı oynatıyoruz dedi.''
Hepsi yani Savaş dışında gülmeye başladılar çünkü o kadar komik ve değişik anlatıyordu ki gülmemek mümkün değildi.
Bulut ona açıklama yapmaya başladı;
''Yok öyle değiş bir tane su motoru var jet ile çalışıyor dedi en kısa yolla.''
Savaş anlamamış gibiydi ama biraz anladığı gözünden belli oluyordu.
Amine;
''Haydi arabaya binin denize gidelim, dedi.
Hepsi teker teker arabaya bindi ama arabaya binmeden önce Ateş bir espri patlatmak istedi.
''Tavus kuşu arabası tavus kuşuna ne demiş?''
- ''Ne demiş?'' dediler.
Tavuğun kuşu olsa arabaya binmezdi demiş. Ateş tek gülmeye başlamıştı ama diğerleri kusacak gibi olmuştu.
Ateş hala gülmeye devam ettikten bir süre sonra susmuş kendini gülmemek için tutunca da tam bir kurbağaya benzermiş gibi arkadaşlarına bakmış.
Sonra hepsi Ateş'in kurbağa bakışına gülmüşler.
Ardından Ateş ne olduğunu anlamamış gibi bakmış diğerleri ise 'Boşver.' demişler.
Bu espriden sonra denize varmışlar. İlk önce arabadan inip eşyaları alarak bagajı kapatmış Amine. Diğerleri ise parmak arası terlikleriyle kumda yürüyormuş.
Bulut kuma ayağını sokunca;
''Aman tanrım! Ayaklarım batıyor yardım edin de bataklıktan çıkayım demiş.''
Hepsi kumun içine girmiş zombi gibi bataklıktan çıkmak istiyormuş. Sonra yürümüşler ve denizin kıyısına gelmişler. Kıyıdan da daha sonra jetski kiralama yerine gelmişler.
Amine dört tane kiralayıp ayrı ayrı hepsi birer tane almışlar.
Amine hızlıca jetskisine binip ileriye doğru hızlı bir biçimde gitmiş.
Ardından Bulut, Amine'nin yanına hızlı bir biçimde gitmiş. Bulut gibi Amine'nin yanına doğru gitmişler. Biraz tur attıktan sonra Amine''Yarışa var mısınız?'' diye sormuş.
Amine, Savaş'ı yanına almış ve biz ikimiz siz ikiniz demiş. Ateş ve Bulut bunu kabul etmiş ve oyun başlamış.
Amine Ateş'in etrafında dolanıp su atmaya başlamış. Savaş ise Bulut ile birlikte birbirlerine su atmaya başlamışlar.
Bir saat sonra ise artık oynamayı bırakmış üşümüşlerdi.
Eşyalarını alıp Amine bagaja koydu. Sonra 'SAP' ailesiyle birlikte evlerinin oraya varıp müzik odasına girdiler.
Müzik odası biraz siyah bir yerdi. Müzik aletlerini görünce SAP ailesinin gözleri resmen parlıyordu içinde bilmedikleri bir sürü alet vardı.
Savaş,Bulut ve Ateş eşyalara bakıp çalmaya başlıyordu. Amine bunu gördüğünde onları hayretle izliyordu.
Hepsi teker teker bir müzik aleti çalmayı deniyordu. Başarılı oluyorlardı da.
İşte onlardan bir kaçı ;
Banjo
Afrika bölgesine ait beş telli bir çalgı türü. Köle olarak Afrika'dan Amerika'ya gönderilen işçiler arasında yaygınlaşan bu enstrüman, sonraları Avrupa müziğini de etkiledi. Ayrıca Türk müziği enstrümanlarından cümbüşle benzer yanları vardır.
Balalayka
Lavta çalgı ailesinden Rus kültürüne özgü telli bir çalgı türüdür. Halk şarkıları eşiliğinde tek başına çalınmakla birlikte, son yıllarda geniş müzisyen kadrolarıyla balalayka orkestraları kurulmuştur.
Rebap
Genellikle hindistan cevizi kabuğundan yapılan ve Orta Asya'da kullanılan telli bir saz türüdür.. Orta Doğu ülkelerinde bazı mızraplı veya yaylı enstrümanlara verilen ortak bir addır. Genellikle 3 telli olmakla birlikte 1 – 5 arası telli olanları mevcuttur.
Bulut saz, Ateş gitar, Savaş ise bir kemençe gibi çalıyordu. Aslında benzer aletlerdi. Amine ile prova başladı. Yönetmen Amine'nin yönetmek koltuğuna geçmesini istiyordu çünkü yönetmeninde kendine bir proje çizmesi gerekti.
Amine yönetmen koltuğuna oturdu ve kayıt dedi. Tabii bunu farklı aletlerle yapmadılar biri söyledi diğeri ise çaldı.
Herkes tanıdığı bildiği aletlerle çalmaya devam etti. O da ne ! Savaş'ın kafasına kendisine alet alırken kafasına alet düşmüştü.
Savaş'ın canı yanıyordu. Amine hemen kestik deyip Savaş'ın kafasına baktılar. Kafası kanıyor ve şişmişti galiba durumu iyi değildi.
Bulut ve Ateş hemen 112 'yi arayıp acil servisi aradılar. Evin yolunu her şeyini tarif etikten sonra o panikle telefonu kapadı.
Amine hemen dolaptan bir buz kapıp Savaş'ın kafasına koydu. Savaş'ın kafası biraz daha iyiydi çünkü buz kafasını biraz daha rahatlatmıştı. Ardından sirenler çala çala acil servis geldi. Anlamıyordum ya uzun hava mı çalıyorsunuz? Neyse.
Ateş'i kapıya alıp servis de biraz kafasını inceleyip ne yapmaları gerektiğine baktılar sonra bir sargı beziyle sardılar.
Amine, Savaş'ın bu haline üzülmüştü bu yüzden şarkı söylemeyi yani klip yapmayı erteledi.
Bulut ve Ateş Savaş'ı arabaya bindirip evlerine götürdüler.
Bu bölüm bu kadardı yakın zamanda görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çılgın Ağalar | Okulda (Düzenlenecek)
Humor" Üç arkadaş, bir popüler. Üçünün de gönülden sevdiği bu kız, onların okuluna gelirse ne olur? Üç erkeğin birbirleri ile mücadele ettiği tatlı ve eğlenceli bir maceraya hazır mısınız? Durmayın, sayfayı çevirin..." 11.11.2016 Mizah#559 ...