1

28 0 0
                                    

Okuldan yeni çıkmıştım eve gitmek yerine kafa dağıtmanın iyi bir fikir olabileceğini çok iyi biliyordum. Ama sarhoş bir babanın bu fikri onaylayacağını hiç sanmıyordum . Her ne kadar istemesem de sarhoşun tekinin bu halimi görünce  bağırmaya başlaması için eve gitmek zorundaydım. Eve giderken iki tane kuş gördüm  bir tanesi aynı benim gibi bitmiş bir haldeydi. Sanki gözlerini konuşabilmesi için zorlar gibiydi. Ve birden olduğu yerde öylece kaldı. Şaka gibi. Diğer kuş onu terk edip sanki özgürlüğe uçmak istercesine kanat çırpıyordu. Aman Allah'ım! Bu kuş resmen bendim. Terk edilmiş,yalnızlığa salınmış ve tam bir eziktim. Gözlerim doldu. Sokağın ortasında ağlamak istemediğim için bakışlarımı hemen başka bir tarafa çevirip hızlı adımlarla oradan uzaklaştım. Bir mağazanın önünden geçerken camdaki yansımama baktım. Gerçekten mi? Bu ben miyim? Ama bu imkansız. Daha dün gereksiz yere her şeye gülen, rengarenk giyinen bir kız değil miydim? Dizlerimin üstüne çöküp bağırarak ağlamak, haykırmak ve orada öylece durmak istiyordum. Bir an önce buradan gitmek istiyordum. Ama sanki beni burada zorla tutan bir şey vardı. Cama tekrar baktığım da olduğum yerde donup kaldım. Hiçbir şey yapamıyor,hareket edemiyordum. Arkamda bir adam vardı. Ve camdaki buğulu yansımaya bakılırsa elinde büyük bir şişe olan ve yine sarhoş olan babamdı. Kendimi zorlayarak büyük bir zorlukla arkama döndüm. Bana doğru bir adım attı. "Burada ne işin var?" sorusuna cevap vermem biraz geç oldu.
"Ben eve geliyordum ve-"
"Bana sakın bir bahane uydurmaya kalkma! Bir kez daha söylüyorum. Burada ne işin var?"
"Sadece yoruldum ve biraz dinlenmek için durdum"
"Bana gerçeği söyle. Yalan istemiyorum. Tam bir ezik gibi duruyorum. Son kez soruyorum, ve doğruları duymak istiyorum. Burada ne işin var?"
Sürekli aşağılamasını sevmiyordum. Artık bunlardan bıktım.
"Sana doğruları söylüyorum. Kendimi biraz hasta hissediyorum ve bu yüzden-"
"Eve git ve dinlen. Benim işlerim var. Biraz geç gelebilirim. Eve döndüğümde seni böyle görmek istemiyorum."
Bu söyledikleri karşısında sinirlenmiş ve üzülmüştüm. Dayanamıyordum. Karşısında sadece "peki" diyebildim. Ve evin yoluna koyuldum.

LavantaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin