Onuru meze sandı içki sofrasında yenilen.
Gururu ise sek bir kadeh.
Kıvırdıkça kıvırdı her daim
Onur oldu pul, gurur onda ne gezer!
Güldü, söyledi, raks eyledi.
Ağustos böceği misali...
Rolünü iyi ezberlemişti her daim
Kralın soytarısı
Hiçbir nesne bükülmedi onun kadar,
Hiçbir dansöz kıvırmadı onun gibi
Her devir geçerliydi mesleği
Diklenirdi bazen otu önünden alınınca,
Zevkine de pek düşkündü yaman
Tulumba misali sallardı başını
Düşünme mi, onda ne gezer?
Önüne ne koysan onu yer
Ne söylersen onu tekrar eder
Sövmek övgü, tükürük yağmur misali
İşkembe büyük, beyin küçük
Sevimli bir yaratık...