Episode 16
(Hilal)
-Peki yıldızın pilanı neymiş dediğinde cevabı verip vermemek için duraksadım ama ona gerçekleri anlatmak sorundaydım -Onu öldürmek.. dediğimde gözleri birden çok açıldı elimi bırakıp -Siz delirmiş olmalısınız dedi -Biz değil Yıldız bende saçmaladığını düşünüyorum sadece sana söylemek istedim okadar -Nasıl öldüreceksiniz peki diye sordu hemen şaşkın bakışlı sevdiğim -Zehirleyerek.. diye devam ettim başımı eğip korktum bir an sonuçta nekadar beni sevsede o bir yunan askeri ve böyle birşey olunca hemen birini idam etmeleri lazım.. elimi tekrardan tutup -Bana bak dedi yüksek bir ses tonu ile gözümdeki yaşları tutamayıp ona baktım gözümden yaşlar sel gibi inerken elimi bırakıp gözyaşlarımı silip -Sence işe yarayabilir mi diye sordu -Evet ama öldürmemiz mi lazım ila diye sordum -Bak küçük hanım sen zaten herkezin gözünde hayin cevdet albayın kızısın bende bir yunanım yani onu öldürmesek bizi öldüre bilirler, kendi ölümümden korktuğum için değil sana birşey olmasından korkuyorum diyince karnımdaki o kelebekleri hissetim "Bana birşey olmasından korkuyor" diye düşünürken devam etti oda -Desene Yıldız ilk defa mantıklı birşey ile gelmiş diye ikimizde gülümsedik ve birden kapı yavaşça açılmaya başladı leon hemen elimi bırakıp -Hemişre görevime dönmek istiyorum dedi bende ona uygun -Olmaz teğmen, dinlenmen lazım dedim içeri giren komutan Vasili'yidi hemen ayağa kalkıp başımı eğdim odadan çıktım.. Aşağa indiğimde babaannem ve Veronika hanım fısır fısır birşey konuşuyorlardı umursamayıp tam devam edecekken Veronika hanım gördü beni ve -Küçük hanım buraya gelebilir misin dedi yönümü onlara doğru değştirip gittim yanlarına -Buyrun Veronika hanım diyip gülümsedim -Leon şimdi daha iyi mi diye sordu -Evet merak edilecek birşey yok iyi şu an ve komutan Vasili yanında -Anladım teşekkürler dediğinde sadece gülümseyip gittim ordan bahçeğe çıkıp çiçeklere baktım bir saat boyunca okadar çok farklı çiçek türü vardı ki hepsine baktım ve tam içeri girecekken Leonun camdan bana baktığını farketim "Acaba nezamandan beri izliyor beni? Bunu öğrenmenin tek bir yolu var" Diyip çıktım odasına yavaşça içeri girip -Teğmen affedersiniz ama nezamandır beri izliyorsunuz beni? diye sordum oda gülümseyip -Topluluğun arasından beri dediğinde şaşkınlık içinde baktım ona -Nasıl yani? ile devam ettim -Dışarı çıktığınızdan beri baktım bir saat filan oldu herhalde dedi ama ben halen ilk dediğinde kalmıştım -Topluluğun arasından dediğinde neyi kastetin? Gülümseyip cevap verdi -Seni ilk orda görmüştüm diyip sustu "Devam etsene be adam" diye düşünürken içimden ağzımdan sadece -Eee? çıktı -İlk defa sizin yaptığınız şeyi gördüm onca yunanların arasından kendini en öne doğru çıkartıp ve sonra tesadüffen abinin canını almama kararını almaları değşik gelmişti dedi -Ama sinirli gözlerle bakıyordun bana dediğimde şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı -Seni beni gördün mü ki? diye sorduğunda gülümseyip -Evet teğmen sizi onca kişinin arasında gördüm dedim gülümseyip az önce sorduğum soruya cevap verdi -Sinirli bakışlar değildi onlar, daha yeni gemiden inmiştik ve olay üstüne olay yaşadık moralim bozuktu okadar dedi -Peki diyip gülümsedim bir kaç dk daha yanında kaldım ve sonra havanın karardığını farkına varıp odadan çıkıp odama doğru yol aldım içeri girip üzerimi değştirip bir saat kitap okumanın ardından uyuya dalmışım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#Hileon
General FictionEdit; Bu kitap biteli bir kaç yıll oldu ve herkese sadece bunu demek istiyorum ben kendim bu kitabı artık önermiyorum oda düşünün kendi kitabım ama baya kitabın içinde yazım hataları ve o zamanla ilgili çook hata var o yüzden beğenmeyeceğinizi düşü...