BERİA
Elimde ki vazoyu Poyraza doğru fırlattıktan sonra bir kez daha bağırdım.
“Demek yeni hizmetçi ha!”
Vazo duvarda paramparça olurken atacak ne kaldı diye sağa sola bakınıp gördüğüm içki şişesini kavrayıp nişan aldım.
“Demek sana asılıyordum!”
Hamleler yaparak bu atışımdan da kurtulmuştu. Atacak bir şey kalmadığını anladığımda odanın içinde dolaşmaya başladım.
“O an söyleyecek başka bir şey bulamadım.” Diye hayıflandığında kaşımın seğirdiğini hissettim. Sinirden elim ayağım titriyordu. Resmen sürtük konumuna düşürdü beni öküz!
“Ber-“
“Sus! Tek kelime daha etme.”
“ama s-“
“sus dedim sana!”
“Ya ba-“
Bir kez daha sözünü kestiğimde bu kez o sinirle yanıma geldi ve koca eliyle ağzımı kapattı. Neye uğradığımı şaşırmış tepki bile veremiyordum. Sırtım göğsüne değiyordu ve sinirini nefes alıp verişinden fazlasıyla anlayabiliyordum. Aptal benim sinirli olmam gerekiyor! Bide üste çıkıyor iki ayaklı maymun suratlı öküz. Konuşma çabalarım sonuçsuz kalırken debelenmeye başlamıştım.
“Aptal. Üzerinde hala bir şey olmadığının farkında mısın acaba? Lanet çeneni kapatsaydın seni tutmak zorunda kalmazdım” diye tısladığında beni sertçe bırakmıştı.
Lanet olsun. Dakikalardır resmen adama şov yapıyordum burada. İçimi saran utanç duygusu sinirimin tamamen yok olmasını sağlarken kollarımı etrafıma sardım. Yüzümü yere eğdiğimde Poyraz bir kahkaha patlattı. Bunu ne kadar sinir olmuş olsam da kafamı yerden kaldıramadım çünkü büyük ihtimalle suratım domatese dönmüştü.
“Küçük fare utandı.” Diyerek dalga geçmeye başladığında yüzüm yerde cevap yetiştirdim hemen.
“Küçük fare aslana dönüşüp kükremeden giyecek bir şey versen iyi edersin. Hani sağlığın açısından.” Dediğimde hala tebessüm ettiğine emindim. Yanımdan geçip gittiğinde rahatlayarak yüzümü yerden kaldırdım. Kısa süre sonra elinde bir kazakla yanıma geldi ve kazağı bana fırlattı.
“Ahh pardon. Bir öküzden kibarlık beklemem hataydı.” Diye homurdanıp kazağı hızla üzerime geçirdim. Kokusu üstüne sinmişti. Parfümünde ki kokunun odunsu olduğunu anladığımda bıyık altından sırıttım. Tam da bir öküze uyacak cinsten diye geçirdim aklımdan. Ultra seksi bir öküze diye ekleyerek tamamladı beni iç sesim.
“Sanki az önce daha iyiydi.” Dediğinde gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu. Yüzümde ki tebessüm yok olurken etrafıma bakındığımda ona fırlatabileceğim bir şey kalmadığını hatırlayıp içten içe üzüldüm.
Cevap verip benimle daha fazla uğraşmasına neden olmamak için sustum. Elbet acısını çıkaracağım bir an gelirdi. Aklıma gelen sorunlarla birlikte yüzüm iyice asıldı. Bir sürü derdim varken ben burada bu öküzle uğraşıyordum. Bir an önce kendime kalacak bir yer ayarlamam gerekiyordu. Kış günü ortada kalmıştım resmen. Telefonumun hala onda olduğunu hatırlayınca düşüncelerime ara verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehir Öküzü!
RomanceYerden kalkıp üzerimi silkelerken kulaklarımdan ateş çıkıyordu. “Aptal!” diye bağırdığımda durup bana doğru döndü “Önüne bakmayı öğrenmelisin ” dedikten sonra yürümeye devam etti. Yanımda iki yumruğumu sıktım. Bir de sırıtıyor salak! var gücüm...