5. Bölüm

891 30 7
                                    

Yeni bölüm geldi. Geç oldu ama bölümlerin gelmesi sizin performansınıza bağlı birazda. Bölümlerin uzunluğunu da yayınlanma sıklığını da siz belirleyeceksiniz canlarım kocaman öpüyorum :D

BERİA

Arabanın kapısı açıldığında başım hala ellerimin arasındaydı. Hıçkırıklarımı durduramıyordum. Arabanın içine dolan parfüm kokusunu aldığımda kafamı hışımla kaldırıp yüzümü kolumun tersiyle sildim.

“Defol!” diye cırlayabildim sadece. Fazlasına gücüm yoktu. Üzerinde bir etki yaratmadığını gördüğümde daha fazla tutamadım kendimi. Sert olduğunu varsaydığım yumruklarımı artarda göğsüne geçirirken istemsizce haykırmaya başladım

“Daha ne istiyorsun benden ha! Hayatımı mahvettin lanet olasıca piç”

Tepkisizliği bir süre daha devam ederken bir anda kollarını etrafıma sarması zor çıkan sesimin tamamen kesilmesini sağladı. Dalga mı geçiyordu benimle? Sebep olduğu şey için simdi teselli mi edecekti beni?

Kollarının arasında geri çekilmeye çalıştığımda kollarımda parmaklarının baskısını hissetmiştim.

“Şşş… Biliyorum benden nefret ediyorsun” diyerek söze girdiğinde iç sesim abartılı bir şekilde kafasını yukarı aşağı salladı. Ondan kesinlikle nefret ediyordum.

“ama şuanda bana ihtiyacın var”

İstemeyerek de olsa bunu da kabullenmiştim. Belki de ona kızmakta hata ediyordum. Gerçekleri görmemi sağlamıştı sonuçta. Düşüncemi tartıp bir kez daha onaylarken bu kez iyice sokuldum ona. Az önce kesilen ağlamam tekrar baş göstermeye başlayınca kendimi tamamen serbest bırakıp sarsılarak ağlamaya başladım. Böyle zamanlarda genellikle konuşarak sakinleşirdim. Paylaşmam gerekirdi hissettiklerimi. Hala burnumu çekmeye devam ederken kendimi biraz geri çekip öküzün yüzüne baktım. Nee!? Hala öküz işte ben ne yapabilirim.

“Şimdi beni sonuna kadar dinlemek zorundasın tamam mı?”

Kaba olduğumun farkındayım ama bende böyle bir insanım. Anayasanın ilk 3 maddesi gibi. Değişmez, değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.

Şaşırdığım kurduğum cümle değil de aldığım tepki oldu.

“Dökül bakalım” deyiverdi bir çırpıda. Ne yani itiraz etmeyecek miydi?

Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp uzaylı görmüş gibi ona bakmaya başladım. Bıkkınlıkla bir of çekip homurdanmaya başladı.

“Biraz daha öyle bakmaya devam edersen fikrimi değiştireceğim” dediğinde panikleyip konuşmaya başladım.

“Kendimi ihanete uğramış gibi hissediyordum” dedim anlık tepkiyle. Nefesimi tutup yüz ifadesinin değişimini takip etmeye çalıştım. Gayet rahat görünüyordu.

“Bu çok normal çünkü ihanete uğradın” dedi düz bir sesle.

“Çok yardımcı oldun sağ ol ya!” diye savunmaya geçtim hemen.

Alaycı bir ifade takındı.

“Ne bekliyordun? Seninle birlikte sızlanıp ağlamamı mı? Benim desteğimde böyle işte. İşine gelirse” diyerek omuz silkip bakışlarını dışarı çevirdi.

Ağzım duyduklarımla bir karış açık kalmışken kaşlarımı çoktan çatmıştım. Ukala. Pislik. Manda. Manda ne ya kızım. Aştın sen kendini artık.

“Sinirlenince çirkin olduğunu söylemiştim çatma şu kaşlarını.” Dedi yine düz bir sesle.

Arkada gözü falan mı vardı bunun? Nerden gördü.

Sinirlerim iyice tavan yapmıştı. Üzerinden güçlükle uzanıp oturduğu tarafın kapısın açtım. Geri çekilip ciyakladım resmen.

“İn arabamdan!”

Bana hakaret ediyordu pis öküz.

“Saçmalama.” Dedi bu kez. Onu şaşırtmayı başarabilmiştim sonunda.

“İn dedim sana!” sinirim çoktan geçmişti zaten bir anda parlayıp sönenlerdendim ben ama açıkçası bu oyunu uzatıp dalga geçmek cazip geldi bana.

Gururuna yenik düşüp çıkıp gider sanmıştım ama beni bir kez daha yanıltmıştı. Kapıyı sertçe kapatıp bu kez o bana bağırdı.

“Şu lanet arabayı çalıştır ve sana söylediğim yere sür!” diye kükredi üzerime. Ağzımı açmış cevap verecekken lafı geri tıktı.

“Hemen!”

Neye uğradığımı şaşırıp hızla motoru çalıştırıp gaza bastım. Yok bu kesin deli. Şu gözlere baksana diye içimden geçirirken göz ucuyla ona bakıyordum. Kafasını bir anda bana doğru çevirince tırsıp önüme döndüm. Yine homurdandığını duyar gibi oldum. Sadece ara ara sağ sol düz gibi kısa sözler çıkıyordu ağzından. Korktuğum için gıkım çıkmıyordu tabi ama içten içe kendi kendimi yiyordum. Benim şuanda önce malum şahısları bıçaklayıp sonrasında polise teslim olmam gerekirken ne yapıyordum böyle? Az önce öğrendiklerimi yok sayıp bu öküzün peşine takılıp. Şeye. Iıım şe-

“Nereye gidiyoruz?” He kızım aferin sonunda sorabildin. Alkış sana.

“Bana”

Frene asılmamla birlikte ikimiz birden öne savrulduk. Direksiyona çarpan kafamı ovalarken kaşlarım çatıktı yine.

“Sende zeka geriliğimi var ne diye basıyorsun aniden frene!”

“Bağırma bana! Evine gideceğimizi söyledin ne yapmamı bekliyordun be!”

Arka koltuğa uzanıp çantamı aldığım gibi arabadan indim. Sinirle ilerlerken arkamdan geldiğini hissetmiyordum. Nerden hissedecektim. Duyuyordum çünkü. Merakla arkamı döndüğümde kollarını 2 metre yanlarına açmış gökyüzüne bakıyordu. Söylediklerini duyabilmek için iyice kulak kabarttım.

“Allahım sen bana sabır ver.” Diye yalvardıktan sonra – resmen yalvarmak- bana döndü. Tribimi devam ettirip tekrar önüme döndüm ve adımlarımı hızlandırdım.

“Salak. Buraya gel. Başkasının arabası terk edilir. Bu senin araban”

dediğinde artık ağlamaklı geliyordu sesi. Doğru ya. Araba benim değil mi neden ben gidecekmişim.

Gerisin geri döndüğümde rahat bir nefes verdi. İndiğim gibi hızla oturdum şoför koltuğuna. Henüz o arabaya binmemişken gaza bastığımda ağzı iki metre açık kalmıştı. Hareket ettikten sonra elinde salladığı şeye baktığımda tekrar frene bastım. Zik zak çizerek geri geri giderken –bunu asla öğrenemeyecektim- onu kazara ezsem mi diye düşündüm ama bir kez denemiş olduğumu hatırladığımda bunun sıradan olacağını düşündüm. Ben inmeyi planlarken o bindi tekrar. Elinde salladığı telefonumla birlikte gözlerim yukarı aşağı gidip gelirken sırıtmaya başladı. Hangi ara almıştı onu. Öküz.

“Sür şu arabayı daha çok işimiz var seninle” dediğinde gözlerimi devirmek istemedim. Neden durup dururken gözlerimi devireyim ki. Çok mutluyum şuan. Çoook!

“Ha bu arada. Bana piç dediğini unutmadım. Onun hesabını ayrıca soracağım.”

Devir kızım devir. Sen bu saatten sonra anca gözlerini devirirsin zaten.

BÖLÜM SONU :)

Şehir Öküzü!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin