Levon Malikanesi

79 3 1
                                    

Taksi Levon  Malikanesinde durdu.

Hal Jackson tüm dikkatiyle yurumeye başladı. Önce üstü taslarla örülü yanları açık 50 metrelik bir yoldan geçti. Kapıya geldiğinde bir adam ona kapıyı açtı ve içeri girmesini söyledi. İçeri girdi. Malikane çok büyüktü. ortasi daire bir kolonlar kaplıydı ve odalar bu kolonun etrafına örülü idi. Ama yinede burda duvar yerine cam vardı. Hal Jackson buraya bakıldığında camların kurşun  geçirmez olduğunu düşündü ve odalara yan gözle baktı. 24. odaya gelmişti ki uşak durdu kapıyı açtı ve içeri girmesini söyledi. Hal Jackson içeri girdi. Odanın her yeri simsiyahtı ve Hal Jackson bir anda gözlerinin görmediğini düşündü ama odanın ortasında bir ışık vardı. Hal Jackson, ışığa doğru ilerledi, ilerlerken bir el omzuna coktu ve :

-Dur zahmet etme, ne de olsa misafirsin." dedi ve sandalyenin birini çekti. Ama bu sandalyeler pofuduktu. Jackson önce oturdu. Arkasındaki adam bir kez parmağını siklatti. Bir yer açıldı. Jackson in gozbebekleri küçüldü ve elini refleks olarak gözlerine götürdü. Burası terasti. Her yer hala simsiyahtı ama pencerelerden dışarısı gözüküyordu. Jackson ın tahminlerine göre yerden yaklaşık 100-150 metre yuksekteydiler. Jackson ın oturdugu yer pencereye bakıyordu. Bir süre sonra adam Jackson ın karşısına oturdu. Hal atık bir hareketle

-Amerikan aksani, eller biraz nasirlasmis ve damarlar belli."

+Şşşt. Buraya iş için geldik ama dur daha değil. Bir şey ister misin? Yiyecek içecek?

-Görev başındayken hayır.

+ Peki. Sen bilirsin. Ev nasıl manzara filan?"

-Tahminlerimi söylesem?

+Sabırsızlıkla bekliyorum.

-İlk olarak dediğim gibi amerikan aksani sen biraz daha konuşunca anladimki Amerika'nin batı bölümü, saatin 4 saat geri, Amerika'nin doğusu  bildigin gibi, yerel saat olarak daha da geri. Amerika'da iki ulusal saat varken sen yerel saat kullanıyorsun demek ki "gelenekçisin". Ellerin biraz bakimli ama yine de tırnaklarının yani biraz kırmızı demekki ya kasapsin ya da sin zamanlarda birini öldürdün. Ellerini tutuş biçiminden anladimki anatomi bilgin iyi ve bir ıngiliz gibi konuşmaya çalışıyorsun yani bir aralar doktormussun. Şimdilik bu kadar çünkü... yüzünü pek secemedim, güneş arkana vuruyor, yüzün karanlıkta kaldı." beklenmedik şekilde Hal'e doğru yaklasti. Aman Tanrim diye iç geçirdi Hal, adamın yüzü zarif ama berbat bir haldeydi. dudaklarının yan tarafları neredeyse kulaklarına kadar parçalanmış ama dikilmisti. Tam olarak açıklamak gerekirse:  gözünün kaşına kadar olan kısmından gozalti torbalarina kadar kopkoyu siyah boyayla boyanmış, dudakları ve adeta "gülücük" ifadesi veren dikiş izleri kıpkırmızı ve yüzünün geri kalan her yeri bembeyazdı. Arkasından vuran güneş, onu daha bir korkunç yapıyordu.

-Şimdi tanım yapabilecek misin?" dedi Joker.

+..." Hal Jackson yapacak hiçbir tanım bulamadı.

+Neden böyle bi makyaj yapiyosun?

-Ahahahahah. Bana bak. Sence ben neyim? Ucube?Soytarı? Kral? Anarşist? Ahh, hayır. Ben Joker'im. Joker, sadece iskambil kartından ibaret değil. Joker'in hayatta şekil almış haliyim. Aynı kartlardaki gibi, kuralları dinlemem, en önemli kartim, herkesin Bir Joker'i olmalı değil mi? Sen, ben olduğum için varsın. Ben Joker'im."dedi. Haklıydı. O kural koymazdi, o kuralları cignerdi.

+Neden buraya cagirdin?

-Yakın arkadaşımla sohbet edemez miyim?

+Arkadaş olduğumuzu nereden çıkardın?

-Merak etme, olacağız. Sana bir teklifim var.

+Kulağa ilginç geliyor.

-Sen de ben de ustayiz. Ya sen oleceksin ya ben değil mi?

+Muhtemelen.

Cebinden Magnum silahını çıkardı.

-Şans, zeka, strateji oyunu. Ta taaaa "Rus Ruleti". Ya sen ta ben?

+Neden oynayayim?

-İyi tamam ben başlıyorum." dedi ve 1 mermi bırakana kadar hepsini havaya firlatti.

-Hazır misin?

+...

-3ten geriye 3,2,1." ateş etti ama boş çıktı. Yavaşça Hal'e verdi. Hal, beklenmeyeni yapıp tabancayı aldı. Yavaşça sakagina götürdü.

+3,2,1!" ateş etti. Boştu, bir şey olmadı.

-Ooo , ha hahaha işler kizisiyor di mi?

Tabancayı aldı ve

-3,2,1." Ateş etti. Boştu. Pis bir kahkaha attı. Hal Jackson tabancayı eline aldı.

+3,2,1.!" ateş etti. Mermiden çıkan sesi duymuştu. Etraf kana bulanmisti.

-Ahh, yazık oldu Bay Jackson. Zekiydiniz."

-Bu işte burada bitti." dedi.

Arkadaşlar devamını yazıp yazmayacagimdan emin değilim yoruma yazarsanız sevinirim.

DedektifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin