Simsiyah bir odada tek başıma oturuyordum. Etrafı incelemek istesem de olmuyordu, gözüm karanlığa alışkın değildi. Beş dakika kadar bekledim ama sıkılınca koltuğa yayılıp uyumaya başladım.
Tam dalacakken
-Ahh, çok özür dilerim Bay Jackson."dedi.
+Siz siz de kimsiniz? Aynı zamanda adımı nereden biliyorsunuz?
-Cidden bunu açıklamamı beklemiyorsunuz Heralde. Cebinizdeki kartviziti görmemek için kör olmak lazım. Ama tahminimce iş bulamadığından kendi elinizle yazdınız.
+Evet." dedim ve bu adamın kim olduğunu görmek için arkamı döndüm. Yüzümdeki tebessüm ciddi anlamda korkuya dönmüştü. Gözleri ve cevresi siyaha boyanmış, dudakları kırmızı boyayla adeta gülücük benzetilmis yeşil saçlı ve bembeyaz ciddi anlamda bembeyaz yuzlu bir adam, elinde satırla bana doğru bakıyordu.
-Korkma.
+Korkma mi?" dedim. Elleri paltosu herşeyi kan içinde olan birinden nasıl korkmayacaktim?
-İmmm, açıkçası ... Az önce adam öldürmüştüm kusura bakma, aile geleneği." dedi.
+Neyse konuya geçeyim, Dedektif Hal Jackson ile bir konusmuslugunuz var mı?
-... Evet evet evet... O... Erken bitti.
.. Severdim onu çabalamıştı...
+Neye karşı cabalamisti?
-Bana
+Sana mı?
-Evet, sence ben neyim? Bir suçlu mu? Aah yapma, ben Joker'im Joker. Kelimenin anlamıyla Joker. Ben oyun kurarım, herkesin bir Joker'e ihtiyacı vardır değil mi? Ben de buyum ışte...
+...(Sustum, çünkü haklıydı.)
-Ahahahahah, bu arada kardeşin Hal Jackson, öldü değil mi?
+Senin daha iyi bilmen lazım.
-Ölmedi." Şok olmuştum. Kardeşim olmediyse neden eve gelmedi? Neden yüzüstü bıraktı?
-Devam edeyim, o yaşıyor. İzninle bir yere gitmem lazım. İstersen oturabilirsin
+Kalsin
-İyi, görüşürüz, umarım.
+Umarım." dedim ve sinirli ve saskin bir şekilde taksi beklemek için yağmurlu havaya ciktim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dedektif
AdventureBir ünlü dedektif ve kardeşi... bir amansiz kötü: Joker... bir ölü dedektif... iz peşinde bir kardeş... soluksuz bir macera...