Parti

277 11 0
                                    

Bir kaç gün sonra okulun koridorunda Trixie'nin partisinin afişleri vardı. Trixie Brawn'ın sevgilisi olduğundan gitmek zorunluluk haline gelmişti. Belki de bu fırsatı kullanmalıydım Jessica'yı davet etmeliydim. Trixie'den bir afiş aldım ve Jessica'yı aramaya başladım. Dolabının önünde duruyordu. Üstündeki kırmızı oduncu gömleği ve altında ki siyah mini şortla çok sexy gözüküyordu. Yanına gittim ve konuşmaya çalıştım. Ama heyecandan konuşamıyordum. Biraz kekeledikten sonra umutsuz bir şekilde kafamı yere eğip Trixie'nin afişini gösterdim. Şirin bir bakışla "Olabilir" dedi ve sınıfa gitti. Gülümsememe engel olamadan kendi sınıfıma doğru gittim.

Okuldan sonra eve gittim ve siyah dar paça pantolon üstüne de sade beyaz kısa t-shirt ve kot ceketimi giyip Jess'in evine doğru yürümeye başladım. Evlerinin kapısına gelince içimde bir heyecan oluştu. Sanki kalbim yerinden çıkacak gibiydi. 5 ila 10 dakka bekledikten sonra siyah etekli, siyah ayakkabılı, üstüne ise göbeği açık kot bluz ve siyah deri ceket giymiş Jess çıktı. Yeniden aşık olmuş gibi hissettim. Yanıma geldiğinde "Vov yakışıklı" dedi ardından bana gülümsedi.

Trixie'nin partisine geldiğimizde Brawn ve Trixie bizi karşıladılar ve elimize içkileri tutuşturdular. Sanki bizi sarhoş etmek istermiş gibi. Belkide amaçları buydu. Partinin sonuna doğru Trixie beni yanına çağırdı ve "Fırsat bu fırsat yakala şu kızı" dedi. Bende tamam dermiş gibi kafamı salladım ve Jess'in yanına doğru yürüdüm. Jess'in yanındayken Trixie bana dönerek "İçki bitti. Jess ile ikiniz alıp gelsenize bodrumdan" dedi. Jess'in yüzünde gülümseme belirdi. Aşşağıya indiğimizde içkilerin yanına doğru ilerledik. Ben içkilere uzanırlen Jess bana "Eee Matt daha daha naber" dedi. Ve bende sanki bana işaret gönderdiğini farz ederek duduğına yapıştım. İlk önce biraz öpüstük bi 10 saniye kadar daha sonra duduklarını ayırdı ve bana biz ne yapıyoruz dermiş gibi baktı. Daha sonra tekrar öpüşmeye devam ettik. Öpüşmeye devam ederken ceketini çıkarttı. Daha sonra onun ceketini çıkarttığını görünce bende çıkardım ve benim gömleğimin önündeki düğmeleri tek tek açmaya başladı. Gömleğimi çıkarttıktan sonra ayakkabılarımızı çıkarttık. O sırada tıkırtılar başladı sanki biri buraya doğru geliyordu. Daha sonra tıkırtılar kesildi. Biz Jess ile yiğişmeye başladık. Ben Jess'in ince boynundan öpmeye başladığımda Jess'de ellerini benim vücudumda gezdirmeye başladı. Bu sırada kapı açılmaya başladı. Biz hemen yanımızdaki dolabın diğer tarafına geçtik. Sırtımızı duvara dayayıp gelen kişinin gitmesini bekledik. Fakat üstün ses duyma özelliğimle onun bize doğru geldiğini biliyordum.Jess'e dönüp "Sen giyin ve git beni bekle" dedim ve Jess bana kafasını sallıyarak onay verdi. Bir anda sinirlerime hakim olamadım ve kurtadama dönüştüm. Kurtadama dönüştüğüm anda bodrumun yukarısındaki dikdörtgen camlar kırılıp birileri geldi. Bunlar bizi ısıran kurtadamlardı. Benim kurtadama dönüşüp etrafımdakilere etrafımdakilere zarar vermemem gerektiğinden dolayı beni kollarımdan tutup götürdüler.

Ben yavaş yavaş sakin olmaya başladım ve normal halime dönmeye. Kurtadamlar tam giderken onların arkasından "İkinizde durun! Siz kimsiniz ve ne yapıyorsunuz?" diye bağırdım. Bana bakarak insan hallerine geri döndüler. Bana ciddi bir bakış atarak "Yarın okul çıkışı uçuruma gelin" dedi ve arkalarına bakmadan gittiler. Bende onlar gittikten bi 10 dakika sonra partiye gittim. Jess beni salonda koltuğa oturmuş içki içerken buldum. Omuzuma yüklendim ve evin yolunu tuttum. Jess'in evine geldiğimizde kapıyı ayağımla çalmak zorunda kalmıştım. İçerden bir ses "Geldim" diye seslendi. Ardındanda kapıyı açtı ve şaşkın bir ifadeyle "Jess bu ne hal böyle" dedi. Onu odasındaki yatağa yatırdıktan sonra kapıyı kapattım. Tam dışarıya çıkıp eve gidecekken omzuma bir kondu ve "Adın ne genç adam" dedi babası. Annesi ve babası tam arkamda bana bakarken heycan yaptım ve kekelemeye başladım "Matt, Matt Master efendim" dedim. Bana gülümseyip "Kızımızı getirdiğin için çok sağol. Bu iyiğilini bir akşam yemeği ile telafi etmek istiyoruz" dedi. Bende kafamı sallayırak ve gülümseyerek "Tabi efendim. Neden olmasın" dedim ve kapıyı açıp dışarı çıktım. Jess'in annesi ve babası ben köşe kadar izledikten sonra onlar bana el salladılar. Tabi bende onlara el salladım ve eve gidip direk yattım.

ALFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin