Seviyorum

15 0 0
                                    

Uyandigimda belimin agrisindan duramiyordum.. bi 5 dk icinde nerede ve ne sekilde uyuya kaldığımı farkettim. Hemen kalkip yuzuke su vurdum , birazda olsa kendime gelmem gerekiyodu . Saate baktigimda saat 4 bucuktu. Evim sagolsun kus ucmez kervan gecmez bi site de oldugu icin zaten yapilacak alternatifim yoktu bende yaklasan sinavlarima calismaya basladim.
Yukselle gunlerimiz normal geciyorudu . Ve bizdik nede biz degildik. Ne siyahtik nede beyaz. Tam arada kalmis bi gri gibiydik. Hergun telefonda konusuyorduk, mesajlasiyorduk , tatli tatli flortlesmelerimiz oluyodu fakat ne oldugumuz belli degildi. Bir hafta gecmisti tam uzerindsn kahvaltimizin , ve bu durum artik canimi sikmaya baslamisti. Niye bulusmak istemiyodu ki benimle ? Anlayamamistim... halbuki ne kadar guzsl gecmisti ilk bulusmamiz😞. Hic unutmam gunlerden cumartesiydi, hala malak gibi yatakta yatarken bi mesajla actim gozumu , "gunaydin prenses bugun icin umarim planin yoktur , varsada bence benim planim daha guzel iptal etmeni tavsiye ederim" diye bi mesaj almistim.. yuzumdeki tebessümle cevap verdim .. "hayir yok ama planinin ne oldugunu bilirsem ona gore giyinirim en azindan" dedim . Cunku sunu anlamistim ki o cok kiskanc bir adamdi ve kiyafet onun icin cok onemliydi.
"Rahat bir seyler giy bence " diyince heralde yuruyuse felan cikacagimizi sandım. Bende spor bir secim yaptim. Siyah hummel taytimi , ustune kisa atletimi onun ustunede rahat ve salak bol tisortumu giydim. Adidas siyah esortman üstümü üzerime gecirdim ve saclarimi at kuyrugu yapıp , pembe bantımı taktım , hafif bir makyaj yapıp ( yok gibi 😂) gercekten icimde tarifi imkansiz olan duygularin sahibi adamı beklemeye başladım. O sırada o gelmeden bi sigara yaktım , cunku beyimiz sigara kullanmiyordu ve yaninda icilmeside rahatsız ediyordu. Tam sigaramı söndürürken "kapidayim" diye bir mesaj geldi. Hemen pembis adidaslarimi ayagima gecirip sirt cantami taktim ve kosa kosa assagiya indim. Kapida beni bekliyordu. Gözgözel geldik ve o an kalbim beynimden farklı hareketler yapıp koşarak gittim ve sarıldım. Ama ne sarılma.
"Kokusu vardı, kimsede duymadığım , parfüm değildi ama hafif hafif tenine kazınmış parfüm kokusu geliyordu burnuma , sanki o adam huzur kokuyordu. Evet bu kokunun tarifi huzurdu, beni olduğum dünyadan alıp farklı bir evrene götürüyordu o koku. Kimsenin yaşamadığı bir yere sadece ikimizin olduğu .."
Bana kisa gelen bir sarilmanin ardindan, arabanin kapisini acti ve benim oturmamla yolculuğumuz başladı. Yol boyunca nereye diye sordugum sorularin hic birine bir cevap alamamis olmanin siniriyle etrafa bakip cozmeye calisiyordum. Koy yolu gibi bi yola saptigimizda hala neree gittigimi anlayamamis ve iyice meraklanmaya baslamistim. 1 saat 20 dk  suren yolculugun ardindan etrafında yürüyüş sahasi olan yillanmis agaclarin icindeki göl gibi bi yere gelmiştik. Fazla iyiydi ve guzeldi burasi. Ama neresi oldugunu hala cozememistim.

Golun etrafinda bir tur attik ve tahta piknik masalarinda birine oturduk , bana onu burada beklememi soyleyip etrafimdan uzaklasinca ben bu romantik ve guzel ortamda gene hayal alemine daliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Golun etrafinda bir tur attik ve tahta piknik masalarinda birine oturduk , bana onu burada beklememi soyleyip etrafimdan uzaklasinca ben bu romantik ve guzel ortamda gene hayal alemine daliyordum.
"Öyle tanıdık öyle guzel ki herşey sanki bizim içindi. Bazen oturup düşünüyorumda sanki bu zaman ait değiliz biz , Aşk denilen o büyülü kelimeyi tek yüreğe yerleştip tek bedende hayat buldurdum ben , o kelimenin karşılığı ise sen .."
Geri geldiğinde elindeki sepeti farketmem uzun sürmedi. Sepeti acip icinden bir örtü cikartti . Tam ayaklanmış yardım edicektim ki , beni durdurdu ve "siz benim misafirimsiniz hanimefendi , bugünlerin keyfini çıkar " deyip pis pis sırıttı. Eee ataerkil adam nede olsa , sanırım bu ilerde ben malak gibi yatarken sen is yapicaksinin kibarcasiydi. Gulumsedim ve sevdigim adamin bana kendi elleriyle sofra hazirlamasini izledim. Bir insan hem kalbimi böylesine fetih edip hemde nasıl bu hükümdarlığı günden güne büyütebiliyor anlayamadım. En son bizim icin kendi elleriyle ( ki umarim kendi elleriyledir.) sıktığı portakal suyunuda cikartti . Ve sen kahkahalar eşliğinde kahvaltımızı yaptık. Okadar mutlu o kadar huzurluydum ki bu mutluluğun ve huzurun bozulmasından cok korkuyordum. Bu yüzden bu mutlulugu ve huzuru kendime saklıyor, kimseyle paylasmiyordum. Çünkü ben nazara inanan bir insandım ve herzaman cok korkardım.
  Günler günleri kovaladı, vizelerim geldi ve geçti. Artik biraz daha rahattım. Bu sürede yukselle hersey ayni devam etti. Ne siyah ne beyazdık ve hala grinin en açık tonuyduk. Her sabah attigi "günaydın prenses" mesajlari artik "gunaydin prensesim" diye geliyordu. Sanırım tek ilerlememiz prenses kategorisinden onun prensesi kategorisine gecmem olmuştu. Bu arada beyfendinin yaptigi son supriz oldu .
  (3 ay sonra)
Okul yaz tatiline girmiş bende ailemin yanına dönüp güzel bir tatil yapıyordum. Allahtan ailem izmir gibi guzel bir sehirde yasiyorduda , kasvetli ankara 'dan kendimi atıp cıvıl cıvıl bir tatil gecirebiliyordum. Bu arada Yüksel le cok güzel giden bir ilişkimiz vardı , çünkü sanırım ben algilayamamisim ama 4 aydir bir beraberliğimiz varmış 🙈. O günü biraz tartışarak geçirmiştik. Çünkü beyfendi yazlik alanda şort giymemi dogru bulmuyordu. Tabi zaten şort yazlıkta mı giyilir canim ? . Tabi ben bir kadın olarak ata sporumuz olan tribi attim ve gunes tepemdeyken tatli bir sekerlemeye daldim. Sanirim  2 saat felan uyumuşum ki bir anda bahçenin kapisindan bagiran delikanlinin sesiyle uyandim . Pek guzel bi uyanma olmadi maalesefki . Bir anda sicrayinda hamaktan cimlere yuzustu kapaklandım. Suan o kadar sinirliydim ki elimi belime atıp dikildim cocugun karsisina . Bacaklarim ve kollarimda cikan ip izlerine bakarak gülmeye basladı arkadas. O guldukce ben daha cok sinirleniyordum. Ve sanirim sabrimin son noktasina gelmiş olmaliki ses tonum beni bile korkutmuştu.
"Kimsin ve ne diye benim evimin kapisinda bana bu sekilde gülme cesaretini gosteriyosun" diye. O anda gulmesi kesilince ben tabi hemen tavuk gibi kabardim. Ve dik dik cocuga bakarak cevabini bekledim. Bu arada soylemeliyim elim hala belimdeydi . Bunun farkedince elimi cektim ve cevabi beklemeye basladim. Sanirim arkadas biraz korkmus olmaliki bi süre bekledi ve , merhaba hanım efendi Gözde hanıma bir kargo var. Diyip elime kocaman bi kutu bıraktı. Bir kaç kagit uzatip imzalamami rica edince (!) imzaladim ve arkami donup elimde kutuyla eve girdim .
Bu kutunun kimden geldigini tahmin edemiyor olmanin merakiyla kutuyu parcalarcasina actim.
Ve icindeki gormemle oldugum yerde donup kaldım..

Aslında Varken YokmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin