Adsız Bölüm 1

843 51 17
                                    



                Yine bi gün bitmek üzereydi . Koskoca 24 saat olan gün bitiyordu ve geçen zamanda ne yaptın sorusuna cevap vermeye kalksam bir yada iki kelime anca çıkardı . Artık bitsin istiyordum şu sene . Bunca sıkıntı , stres , yorgunluk bezdirdi insanı . Hadi diyorum az kaldı bitecek geçecek ama ne bitiyor ne geçiyor ..

Önce kendimden bahsedeyim size . Murat ben . Ne uzun ne kısa boylu kumral mavi gözlü orta kiloda olan çelimsiz bi şeyim işte . Az önce anlattığım o başımdaki sıkıntı tam anlamıyla YGS stresi . Şundan bir iki sene öncesine kadar ders çalışmayı bırakın kitap nedir onu bilmezdim . Öyle okula gelip giden biriyken böylesine derse bağımlı olma hikayem hepsinden beter . İyi mi kötü mü bilmiyorum . 11. Sınıfta cam kenarı 3. Sırada oturuyordum . Akıllı tahtada saçma sapan çalan bi müzik ve sınıfta hayvan gibi anıran bir sürü arkadaş ... Öyle telefon elimde duvara yaslanmış ve ayakları uzatmış bir biçimde müzik dinlerken arka tarafta uzun eşek oynayan dengesizleri izliyordum . 11. Sınıfa gelmişsin orta okul da değilsin nedir uzun eşek orası ayrı bi mesele . Herkes kendi halinde takılırken kapı açıldı ve içeri biri girdi . Yaklaşık 1.85 boylarında kısa saçlı uzun kabanı ve altında dikkat çekici siyah bi pantolonu olan birisi . Elindeki şirket çantasından belliydi ki öğretmendi . Geldi ve en ön sıranın önünde durdu . Sanki ufuklara bakıp bi şey hatırlamaya çalışır gibi bize baktı . Herkes biraz toparladı kendini ve sıralara geçtik . Hala bize bakıyor , sınıfın susmasını bekliyordu . Hepimiz susunca oturun dedi egoist bi sesle . Nedenini bilmiyorum ama ısınamamıştım adama . Başladı işte orda okudum burada büyüdüm falan anlattı bi şeyler . Açıkçası pek dinlemedim . Kafam sırada uyuyor gibiydim . Konuşmasını bitirince başladı en önden herkese sormaya ne istiyorsun neden okuldasın hedefin ne diye sormaya . Başladı bizimkiler teker teker söylemeye . Dikkatimi çeken şuydu hangi arkadaşım bi şey söylese hoca hafif sırıtıyordu . Bunu dalga geçer gibi yaptığını hissettim . Bana geldi sıra kalktım ayağa ve gururla " Hukuk istiyorum " dedim . Hoca bi an durdu ve bana daha dikkatli baktı . Çalışıyor musun peki dedi . Ben daha hiç başlamadım demeyi kendime yediremedim resmen ve yavaştan başladığımı söyleyip oturdum . Hoca bi süre bana baktı . Sonra neyse der gibi kafasını çevirdi ve devam etti benden sonrakilerle . Bütün sınıf bittiğinde sandalyesini aldı sınıfın ortasına koydu ve oturmadan üstündeki kabanı çıkarıp ceketiyle kravatını düzeltti ve sandalyeye oturdu . Bi süre kimseden bi ses çıkmadı sonra hoca tekrar başladı konuşmaya . Ama bu sefer resmen ego yapıyordu bize . Matematik hocası olduğunu defalarca söyledi daha sonra da şuan hukuk okuduğunu söyledi . O an bi gözlerim parladı . Daha dikkatli dinlemeye başladım lafları çok sinir bozucuydu . Biz bi şey yapamazmışız . Bizim zamanımızda boyumuz kadar kitaplar bitirmiş . En son da YGS de 1900 . olduğunu söyleyip havalı bi gülüş attı . Dayanamadım .. Kalktım ayağa " kusura bakmayın ama matematik öğretmeni olmuşsunuz mesleki seviyeniz ne olursa olsun bi matematikçinin hukuk kazanması çok zor bi şey değil " diyebildim . Hoca sinirlendi gibi hissettim ve o an sustum . Böyleyim işte ben damarıma dokunulunca yada bi şey sinirime gidince susamam asla sonra da sonuçlarını hep ben çekerim . Hoca kalktı ayağa ve bana doğru yaklaştı " sen ne biliyorsun da bu kadar emin konuşuyorsun " dedi . Sesimi çıkarmadım susup tahtaya doğru baktım . Tahtanın önüne kadar gitti ve arkasını dönüp sınıfa bi göz gezdirdi . Sonra söylediği tek söz şu oldu : " Sizden hiçbie şey olmazz ..."

Ne demekti şimdi bu . Ne anlama geliyordu . Daha bizi tanımadan geldiği ilk derste bize bunları söyleyecek cesareti nereden bulmuştu . İçimden neler söylemek geliyordu bi bilseniz . Ama hiçbir şey söyleyemedim . Kıpkırmızı oldum . Boğazım düğümlendi sanki tam ayağa kalkacakken sıra arkadaşım Orhan'ın dizime elini koyup "dur" şeklinde beni tuttuğunu gördüm . Kalkıp bi şey diyemedim . Sustum sadece sustum .. O an içimden tekrar ettiğim cümle şuydu : " Bu lafların yüzünden seni pişman edeceğim . "

Bir Hukukçunun DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin