-10-

42 14 0
                                    


-ONUNCU BÖLÜM-

Bölüm Şarkısı : LP - Lost On You

Mutluluk çok uzak bir kavram gibi gelirken bazılarımıza , geri kalan topluluk için mutlu olmak basit geliyordu çünkü onların yaşadıkları bunu gerektiriyordu . Peki bu haksızlık değil miydi?

Bazılarımız acı çekerken diğerlerinin mutlu olması .

Beyaz bir oda da yeni bir güne merhaba ya da nerede olduğumu bilmediğim bir güne mi merhaba demeliydim .

Boynumda ki sızı hissedilebilir boyuttaydı ama canımın acıması umurumda değildi . Şu an umurumda olan tek şey buraya neden getirildiğimdi .

"Kimse yok mu ? " diye bağırmak yerine , odadan çıkıp nerede olduğuma bir bakmalıydım en azından kaçırıldığım yeri öğrenirdim .

Odadan çıktım ve bağırmaların olduğu odaya yöneldim , tabi ki de odaya girmedim kapının arkasından dinlemek en mantıklı seçenekti .

"Kızı uyandırın." Ve beni kaçıran adamlardan biri. Sanırım beni odada göremediklerinde biraz sinirlenebilirlerdi ama ben buradan kurtulmalıydım.

Başka bir şeyler konuşmaya başladılar ve merakım ağır bastı . Kapının kolunu indirdim ve kapı açıldı , içeriye göz gezdirdim 4 tane adam ofise benzeyen odada telaşlı bir şekilde bana bakıyordu . Ya da sinirli mi demeliyim ?

Adamlardan birisi "Mavi Hanım biz de sizinle konuşmak için sizi uyandırmaya geliyorduk." Dedi .

Ne ? Mavi Hanım mı dedi ? Saçmalık yani beni kaçırıp sonrada Hanım diye hitap etmeleri . Bunlar benimle dalga mı geçiyorlardı ?

Önümdeki iri cüsseli adamı iterek , ofis masasında yatarmış gibi oturan adama "Şaka mı bu ,ne yapmaya çalışıyorsunuz ! " diye bağırdım . Artık sabrım taşmıştı pişkin sırıtması ise daha fazla sinirlenmeme yol açmaktan başka bir şey yapmıyordu .

"Mavi Soykan lütfen hanımefendi kişiliğine geri dön , yoksa baban seni o küçük karanlık odaya hapseder bunu sende bende istemeyiz .... Değil mi? "

"S-sen nereden biliyorsun bunları . " Ayağa kalkıp yanıma gelmeden önce masasında duran silahı elime aldım ve namluyu ona doğrulttum.

Adam ellerini kaldırdı ve " Küçük hanım oyun mu istiyor ? , Ama silah yanlış seçim ." dedi

Bu gerizekalı fazla cesurdu ya da ben arkamdaki 3 adamı unutmuştum ama panik yapmamalıydım tetiği çekme hızım onların bana müdahale etmesinden daha çabuk olurdu .

"Sanırım korktun küçük."

"Fazla geri zekalı olduğunu belli etme , elimde bir silah var ve hiç korkmadan tetiğe basabilirim ." Tek kaşımı kaldırarak vereceği cevabı bekledim . Biraz daha yaklaştı .Neden halen adamlarına emir vermemişti ?

"Bana kim olduğunuzu ve nerede olduğumu söylersen sanırım bu silahı bırakabilirim." Adam büyük bir kahkaha attı. "Küçük, benim kaybedecek hiçbir şeyim yok o tetiği çekebilirsin ama bir sorun var sen o tetiği çektiğin an adamlarım senin işini bitirir."

Adama daha fazla yaklaştım ve sırıtarak cevap verdim "İşimi bitirin , bu umurumda olmaz ." bir şey söylemesine izin vermeden devam ettim . "Kaybedecek bir şeyim yok ." evet öyleydi kaybedecek bir şeyim yoktu .

Masasının kenarına yaslanarak konuştu " Demek öyle , sevdiklerini ne çabuk unutuyorsun ." Aptal..! bu adam tamamen aptalın tekiydi . "Kaybedecek bir şeyim yok derken sevdiklerimin de olmadığını kastetmiştim ama sen sanırım algılayamıyorsun ."

Umursamaz(Aşkın Karanlığı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin